Bu programlar yüzünden şükretmeyi öğreniyor insan. Yıllardır anormal olduğumu sanan ben, baya baya normalmişim aslında. ÇOK ŞÜKÜR! Yeni yayın döneminde kadın programlarının kaldırılması hiç iyi olmadı. Cinayet programları yüzünden evde televizyonu açmaya korkar, hatta en yakınlarımızdan şüphelenir olduk! Her vatandaş, artık iyi derecede yetişmiş birer ajan adeta! Herkes birbirine Geçen programdaki adamı gördün mü? Kesin katil o! Ben tipinden anlarım diyecek kadar kafayı yemiş. (Tamam amcacım, bence de katil o ama sen keşke ineceğin durağı kaçırmasaydın da evine vakitlice gitseydin!) Hayır köyün nüfusu 160! Herkes birbiriyle akraba! 1 kişi kayıp ve kimse nasıl kaybolduğunu bilmiyor! Pes! Yahu siz her akşam sayım yapsanız 10 dakikanızı almaz be! Sonra Hatice Hanım kızımız nerede!? diye ara dur! Bir de en çok aile cinayetleri bu köylerde işleniyor. Abartısız söylüyorum, ailedeki HERKESİN ifadesi farklı! Amca oğlunu suçluyor, kaynana kocasını, çocuk babasını, gelin kaynanasını... Yani kim kimi sevmiyorsa, katil o! Hayır bir de öyle soğukkanlılar ki, sanarsın evdeki dantel örtü kaybolmuş! Dananız kaybolsa ortalığı birbirine katardınız kanımca! Ya davaya bakan savcı 6 kez değişmiş, hepsi emekli olup Ege köylerine yerleşmiş; bizimkiler hala Kaynım o gün eve 5'te geldi, kesin o katil! deyip duruyor. Sonra vay efendim neden bu dava 25 yıldır çözülemedi! Gözü yaşlı annesi de program program geziyor... Sonradan öğreniyoruz ki anne de işin içinde! Ya ablacım 3 haftadır senin yüzünden göz pınarlarımızda yaş kalmadı. Sen nasıl bir oyuncuymuşsun ya! Gerçekten bir dizide oynasa bölüm başına 50 bin lira istemeli bence! Hatta Emmy Ödülü'nü almalı! Bu programlar yüzünden şükretmeyi öğreniyor insan. Yıllardır anormal olduğumu sanan ben, baya baya normalmişim aslında. ÇOK ŞÜKÜR!