ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ:

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, bu seçim sürecinin iftiraların, yalanların rekabeti haline geldiğini belirterek, "Millet kirli işleri yapan kirli insanları çok iyi biliyor" dedi.
Seçim çalışmalarını memleketi Yozgat’ta sürdüren Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Kamyoncular Garajı'nı ziyaret ederek şoför esnafının sorunlarını dinledi. Ziyaret sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Adalet Bakanı Bozdağ, bu seçim sürecinin iftiraların, yalanların rekabeti haline geldiğini belirterek, "O kadar yalan söylüyorlar ki hangi yalan nerede söylendi, nasıl söylendi bilemiyoruz. O kadar çok iftira ediyorlar ki, 'Bugün şu çıkacak, yarın bu çıkacak, falan gün şu olacak, bu olacak' diye, artık alıştık bunlara. Onun için ben diyorum ki her yerde de söylüyorum elinizde ne varsa ortaya koyun, ne kadar iftira varsa çakarın, ne kadar şantaj, montaj, başka ne tür üretiminiz varsa ortaya koyun, ortaya koymazsanız gönül koyarız size. Ne varsa koysunlar ortaya. Bizim Allah'ın izniyle kendimizden şüphemiz yok. Millet bu kirli işleri yapan kirli insanları çok iyi biliyor. O yüzden ne varsa ortaya koysunlar. Bakın ayın 25’i de gitti, yarın 26’sı geliyor, şimdi 22’si gitti falanı gitti, her gün tarih veriyorlar. Seçim geldi gidiyor. Ellerinde ne varsa aman koysunlar ortaya. Buradan söylüyorum, şantajcılar, montajcılar, yalancılar, iftiracılar, ahlaksızlar, elinizde ne varsa aman ha ortaya koyun, gecikmeyin çünkü ayın 30’undan sonra hepsi elinizde patlayacak, bütün malzemenizi kulanın, sakın ha kullanmamazlık yapmayın. Bu millet onların hepsine ortaya döktükleri ne kadar pislik varsa o pisliklerin tamamını sandığa doldurup bunların başına 30 Mart'ta boca edecektir. Ondan hiç endişemiz yok bizim. O yüzden pis insanların ortaya koyacakları pisliklerden yana bizim endişemiz yoktur. O sadece o pisliği ortaya koyanları kirletir” dedi.
"SEÇİME ŞAİBE KARIŞTIRMAK İSTİYORLAR"
Fazla oy pusulası basıldığı iddiaları sorulan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Yüksek Seçim Kurulu Başkanının bu konuda bir açıklaması var. Kanun gereği belli sayıda oy pusulasının zorunlu olduğunu ifade etti. Bu oy pusulalarının bu zorunluluk çerçevesinde basıldığını açıkladı. Dolayısıyla her seçimde yapılan bir uygulamanın sanki ilk defa bu seçimde yapılıyormuş gibi algılanması fevkalade yanlıştır. Seçim yaklaştıkça, seçime şaibe bulaştırmak isteyen, seçimi tartışmak isteyen çevreler de çoğalmaya başladı. Türkiye’de esasında seçimleri partiler yapıyor. YSK seçimlerin denetimini, gözetimini ve organizasyonunu yapıyor. Partilerinin sandık kurulunda üyeleri var, müşahitleri var. Oyların kullanılması sırasında onlar görev yapıyorlar. Sayım dökümü sırasında onlar görev yapıyorlar, tutanakları birleştirirken onlar görev yapıyorlar. Her aşamada siyasi partiler var. Bizim seçim sistemimiz hem partilerin yarıştığı hem de partilerin birlikte seçim yaptığı sistemdir. YSK denetim ve organizasyon işi yapıyor. Bütün partiler sandığa sahip çıkıyor. Bu seçimde de öyle olacaktır. Herkesin orada sandık başkanı, sandık müşahitleri olacak, partililer olacak. Her şey milletin gözü önünde oluyor. Seçim şaibe düşürmek için geçmişte Gezi olayları sürecinde de Temiz Toplum Platformu veya başka bir isimde bir platform kuruldu. Esasında bu platformun amacı temiz olan seçimi kirli hale getirmek için ne gibi çalışmalar yapılır platformu. Bu uzunca bir zaman önce planlanan bir şey. Böyle bir çalışma olduğunu biz Türkiye’de biliyoruz ama Türkiye’nin seçimlerine kimsenin gölge düşürmeye, şaibe karıştırmaya hakkı yoktur. Türkiye seçimleri bugüne kadar güvenli şekilde, sağlık içinde soncu herkesin kabul edebileceği biçimde yapmıştır. Ben bu seçimlerin yine güvenlik ve sağlık bakımından başarılı geçeceğine inanıyorum. Şaibe düşürmek isteyenler sadece kendilerini yoracaktır. Türkiye’de seçim her zaman olduğu gibi güvenlik içerisinde geçecektir. YSK’nın da seçimin güvenlik içerisinde geçmesi için vazifesini sağlıklı yapması, güvenlik güçlerinin tedbir alması, siyasi partilerin kendi açılarından tedbir alıp sandığa sahip çıkması ve bütün milletin sandığa sahip çıkması son derece önemli” diye konuştu.
"MISIR’DA HUKUK KATLİ OLMUŞTUR"
Mısır’da yapılan yargılama sonrasında verilen idam kararını değerlendiren Adalet Bakanı Bozdağ, “Mısır’daki mahkeme kararını kabul etmemiz mümkün değildir. Hukuk devletlerinde insanlar savunma hakkını kullanır ve mahkemeler hukukun gereğine göre karar verirler. Mısır’da yaşananlar bütün dünyanın gözü önünde oldu. Adeviye Meydanı'nda ve sokaklarda onlarca, yüzlerce insan hayatını kaybetti ve görüyoruz ki mahkeme hayatını kaybedenlerin sayısını az görmüş olacak ki bir de mahkeme kararı ile 529 kişinin hayatına son verecek bir adım atmış oldu. Esasında bu Mısır’daki hukukun durumunu göstermesi bakımından ibret vericidir. Mahkemelerin bu yönde karar vermesini bir hukukçu olarak Adalet Bakanı olarak kabul etmek, anlamak mümkün değildir. Hukukun da katli yönünde bir karardır” ifadelerini kullandı.