Robin van Persie'ye omuz atsak ayıp olur mu?
Robin van Persie uzun süredir kayıp. Sakatım bahanesiyle Fenerbahçe'de antrenmanlara bile çıkmayıp iki gün sonra Hollanda Milli Takımı'nda vole senin röveşata benim akrobatik hareketler sergilediğini biliyoruz. Fakat gerek genç oyuncularla tavla oynaması, gerek sosyal medyadan paylaştığı fotoğraflarla ara ara kendini bize hatırlatıyor.
Kemal Sunal'ın profesyonel bir futbolcuyu canlandırdığı film olan İnek Şaban'ı bilenler bu sahneyi hatırlar. Bu filmdeki karakterin futbola bakış açısıyla Robin van Persie'nin futbola bakışı arasında fark var mı? Antrenmandan kaytarmasından tesislerde iskambil, tavla gibi oyunlar oynamasına kadar her şey benziyor.
Robin van Persie Fenerbahçe'den yıllık 4,9 milyon euro kazanıyor. Türk parasıyla 22,3 trilyon lira. Aylık yaklaşık olarak 186 bin lira, günlük olarak da 6,2 bin liraya tekabül ediyor. Futbol dünyasında özellikle yıldız isimlerin bu kadar büyük paralar kazanmasının doğru olup olmadığı her ne kadar tartışılsa da artık bu durumu kanıksadık.
Fakat futbolseverlerin fikirlerinin ortak olduğu bir konu var: Aldığı parayı hak etmek.
Peki Robin van Persie ne yapıyor? Parti yapıyor. Robin van Persie ne yapıyor? Yatıyor. Robin van Persie ne yapıyor? Bu döngüyü tekrar ediyor. Bunu da biz değil; giydiği tişörtle bizzat kendisi söylüyor.
Fenerbahçeli ortalama bir taraftarın gözünden bu duruma bakalım. Takımınızı gönülden seviyorsunuz, başarılı olmasını istiyorsunuz, belki dar gelirinize rağmen forma, maç bileti alarak takımınıza destek oluyorsunuz. Sizin gibi milyonlarca insanın bu desteği sonucu kulübünüz, dünya yıldızı bir futbolcuyu takıma katıyor. Ne kadar da sevinip başarı umuduyla doldunuz değil mi?
Peki sonuç? Antrenmana bile çıkmayıp dünyalar kadar para kazanan, bununla da yetinmeyip dalga geçer gibi davranışlar sergileyen bir insan görüyorsunuz.
Peki bu durumda bir Fenerbahçe taraftarı, hatta bir futbolsever Robin van Persie'ye saygı duyabilir mi? Mesela sokakta görse tepkisi ne olur? İmza istemek, fotoğraf çektirmek mümkün mü?
Ben kendi adıma cevap vereyim, Robin van Persie'ye sokakta görsem en yakın markete girer plastik bir top alır önüne yuvarlarım. Gerçi topu görse tanır mı yoksa bomba sanıp karakola mı götürür emin değilim. Hadi tanıdı diyelim, attığım topu kontrol edebilecek kadar futbolu hatırlıyor mudur onu da bilemiyorum.
Fakat attığım topa dokunur dokunmaz ona doğru koşar ve tamamen futbol kuralları dahilinde omuz atarım. Bunu hem kendim hem de tüm Türk futbolseverlerin içini rahatlatmak adına yapar ve oradan uzaklaşırım.
Git artık van Persie, bit artık. Gerçi çoktan bitmişsin de hala okeye dönüyorsun, düşeş atıyorsun...
turcel.orman@milliyet.com.tr
