Robinho'nun saz çalması bizlere eski güzel günleri hatırlattı
Futbol, kesinlikle romantik bir oyun. Bunu, herkesin kendi gençliğindeki futbolcuları en iyi olarak göstermesinden ve yabancı oyuncuların ülkemize, şehrimize, kültürümüze adapte olmalarından mutlu olmamızdan da anlayabiliriz. Çünkü futbolseverler, futbolu sadece futbol olarak değil, kendi çocukluk, gençlik ve olgunluk dönemlerinin de tanığı olarak görüyor. Futbolcuları şehirleri ve kültürleriyle özdeşleştiriyor. Sivasspor'a transfer olan Robinho'nun da buraya çabuk uyum sağladığını görüyoruz.
Ülkemize gelen dünya yıldızlarının bizden biri gibi davranması, bize ayak uydurması çok hoşumuza gidiyor. Nasıl gitmesin? Dünya yıldızı dediğimiz, yıllarca hayranlıkla izlediğimiz oyuncular bizden biri gibi davranınca içimiz içimize sığmıyor.
Robinho, eline saz almış Sivaslı bir yiğido olmuş.
Brezilyalı ünlü futbolcumuz @Robinho Aşıklar diyarı Sivas'a çabuk uyum sağladı.
— Sivasspor (@SivassporKulubu) 15 Şubat 2018
Sivas Ellerinde Sazım Çalınır... ?? ?? pic.twitter.com/py8nrQTBvq
Roberto Carlos, yine Sivas'a geldiğinde kahvehanelerin önünde bacak bacak üstüne atıp çay içen birine dönüşmüştü.
Podolski'nin çay delisi olması, Raul Meireles'in Gülşen şarkısını ezbere söylemesi, Yattara'nın ve Trabzon'a gelen birçok futbolcunun yıllardır biliyormuş gibi horon tepmesi ve kolbastı oynaması, Ankara'nın Bağları eşliğinde kupa törenine katılan yabancı futbolcular, Sneijder'in uçakta kebap yemesi ve daha birçok benzer olay.
Tüm bunlar, o dünya yıldızlarının da birer insan olduğunu hatırlamamızı sağlıyor. Geldikleri ülkede yakınlık gördükleri zaman hemen kaynaşabildiklerini de görüyoruz.
Çocukluğumuzda televizyonlarda gördüğümüz, menajerlik oyunlarında transfer ettiğimiz, futbol oyunlarında hangi takımdaysa o takımı seçtiğimiz oyuncuların biz büyüdüğümüzde ülkemize gelmeleri ve bizden biri gibi davranmalarının bizi mutlu etmesinden daha doğal ne olabilir ki?
Robinho, Pele tarafından "Onda kendimi görüyorum" şeklinde tanımlanmış, Manchester City, Real Madrid gibi takımlara büyük paralara ve 'yıldız' kontenjanından transfer olmuş, Brezilya Futbol Milli Takımı'nın en parlak zamanlarında kadrodu bulunmuş birisi.
Bu yüzden onu elinde sazla gördüğümüze sevindik. Eline saz, ayağına top yakışıyor. Umalım Robin van Persie, Samir Nasri gibi değil de Eto'o gibi, Drogba gibi, Roberto Carlos gibi bir iz bırakır bu ülkede. İyi ki böyle bir röportaj akıl edilmiş, edenlerin ellerine sağlık.
Tekrar hoşgeldin Sivaslı Âşık Robinho.
