Türkiye'de hayatlar minimalleşiyor mu?
Minimalist yaşamı daha çok "Artık alışveriş yapmak bana zevk vermiyor" düşünürleri tercih ediyor. Birkaç takım kıyafet ve daha az eşyayla daha huzurlu bir hayata kavuştuklarını söylüyorlar. Eve dönüp bakarak eşyaları bir bir sorguya çekiyorlar: "Ben seni en son ne zaman kullandım? Birkaç ay olduysa sen olmadan da oluyor demek. Acaba sana gerçekten ihtiyacım var mı?"
'Minimalist yaşam' fikri Türkiye'ye girince, 20'li yaş jenerasyonu hep beraber bir "Oleeyy!" çektik.
Sade yaşam ve fazlalıklardan kurtulmak ilaç gibi geldi, hafifledik!
İhtiyaç listesi oluşturup ona göre ev dizdik.
Vitrin lazım mı? Yok.
Dantel? Ne işe yarayacak!
Orta sehpa? Zigon sehpa neye yetmiyor, varsa yoksa kalabalık!
O varaklı konsol & masa üzeri aksesuarları? Ammaann az eşya çok huzur!
"Eşya alma, seyahat al, mutlu olacağın anılar satın al! Tüketen hayatı bırak, doğal yaşama geç!" dedik.
Birçoğumuz çoktan kendi seyahat haritasını oluşturup "Evde hizmet edeceğim bir eşya kalabalığı kalmadı, gezeyim bari" diyerek biyografisine 'traveller/gezgin' yazdı bile.
Minimalist yaşam nedir?
Minimalist yaşam, hayatındaki maddi manevi ne varsa ihtiyaç dairesine indirgemek demektir. Yani, hayatı sadeleştirmek... Kullanmadığın, bir gün lazım olur diye sakladığın tüm eşyalarını atmak, işe yaramayanları evde bulundurmamak demektir.
Minimalist yaşamı daha çok "Artık alışveriş yapmak bana zevk vermiyor" düşünürleri tercih ediyor. Birkaç takım kıyafet ve daha az eşyayla daha huzurlu bir hayata kavuştuklarını söylüyorlar. Eve dönüp bakarak eşyaları bir bir sorguya çekiyorlar: "Ben seni en son ne zaman kullandım? Birkaç ay olduysa sen olmadan da oluyor demek. Acaba sana gerçekten ihtiyacım var mı?" Bu soruların karşılığında evlerinde, sadece her gün kullandıkları eşyaların olduğu bir düzen oluşturuyorlar.
Türk aile kültürü sadeleşmeyi kabul etmiyor
Minimalist yaşayanlar "Ben tek kişiyim, 12 kişilik tabak takımı neyime, yallah!" diyor.
Türk ailesi ise "Biz kalabalık misafir ağırlıyoruz. Hatta bir takım daha alalım, kırılır mırılır" diyor.
Minimalist yaşayanlar "Bir tek bu odayı kullanıyorum, başka odaya gerek yok" diyor.
Türk ailesi, "Hep oturduğun oda dağınık olur, çatkapı gelen olursa ne yapacağız? Misafir odası yapalım, kilitleyelim, bizden başka herkes ferah salonumuzun sefasını sürsün" diyor.
Minimalist yaşam "Gardrobunu da boşalt, bir kıyafeti senede bir giyiyorsan onsuz da yaşarsın" diyor. Türk annesi karşı çıkıyor, "E o zaman teyzenin oğlunun düğününde ne giyeceksin? Yeni bir şeyin kalsın kenarda" diyor.
Gençlerin çoğu 'minimalizm' ile hayatlarına yeniden yön vererek sıfırdan başlıyor. Blog/Instagram hesaplarında yeni hayatlarına nasıl adapte olduklarını paylaşıyorlar.
Aslında çok da yeni bir oluşum değil bu. Tasavvufi hayatın yüzyıllardan beri önerdiği, "Bir lokma, bir hırka" ile aynı felsefe!
