Siyaset ‘AB referandumu’ krizi gizleme çabası

‘AB referandumu’ krizi gizleme çabası

06.10.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

.

‘AB referandumu’ krizi gizleme çabası

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Türkiye’nin AB üyeliği süreciyle ilgili olarak, “Böyle giderse bize düşen de herhalde 81 milyona gitmek, 81 milyon ne karar veriyor ona bakmak” açıklamasına yanıt verdi. Milliyet’e konuşan Öztrak, şunları kaydetti:

Haberin Devamı

GÜNDEMDE YOK: Böyle bir referandum sinyalinin daha AB ile müzakereler sürerken gündeme getirilmesini ben açıkçası içeride yaşanan iktisadi krizin vatandaşın hayatında oluşturduğu olumsuz etkileri perdeleme, gizleme çabası olarak görüyorum. Yani şu anda Türkiye’nin gündeminde referandum falan yok, Türkiye’nin gündeminde tek bir şey var. O da tek bir ayda yüzde 6’nın üzerinde gelen enflasyon ve bu nedenle insanların yaşadığı hayat pahalılığı. Yetmez, bu enflasyon sonucunda daralacak talep neticesinde, ülkede yaşanacak durgunluk.

TEHLİKELİ BİR ÇABA: AB referandumu meselesinin bir gündemi değiştirme çabası olduğunu düşünüyorum ama tehlikeli bir çaba. Niye? Çünkü şu ortamda Türkiye konusunda güven yaratabilecek bütün çapaları en iyi şekilde kullanabilmemiz lazım. Bu çabalardan bir tanesi de AB üyeliği. Yani Türkiye’nin borçlanma maliyetleri geçmişte aşağı doğru gittiyse, bu ‘Türkiye AB üyesi olacak bir ekonomidir’ beklentisiyle aşağı doğru gitmişti. Şimdi siz, ‘Ben bu işi referanduma götürebilirim, gerekirse bu iş olmaz’ gibi birtakım konuları gündeme getirmek suretiyle, belki gündemi değiştirmek konusunda adım atıyorsunuz ama o adımı atarken dahi mevcut gündeme zarar veriyorsunuz. Oysa ki neye ihtiyacımız vardı? Güvene ihtiyacımız vardı.

Haberin Devamı

İNSANLAR KORKUYOR: Türkiye, tek adam parti devleti rejimi altında hukuk devletinin yıpranması, demokrasinin yıpranması ve ekonomideki reform önlemlerinin bir tarafa itilmesi neticesinde buraya geldi. Ne oldu şimdi? İnsanlar korkuyorlar. Evlerin tapusu, arabaların, traktörlerin ruhsatı bankaların elinde. Onun için Türkiye’de ayakları yere basan güven uyandıracak bir programın mutlaka devreye sokulması gerektiği kanaatindeyim. Bu güveni sarsacak birtakım unsurları da, ‘gündemi değiştireceğim’ diye ortaya atmamak lazım. Bunların hepsinden kaçınmak lazım.

‘Sorunlar kar topu gibi büyür’

“Oyunu tamamen farklı oynamak lazım ama maalesef Türkiye bu noktaya gelemiyor. Gelememesinin nedeni de mart ayında yapılacak yerel yönetim seçimleri. İktidar, seçimlere, ‘Biz hata yaptık bu oyunu değiştiriyoruz’ diyerek gitmek istemiyor. Ama mevcut şartlar da bu oyunun derhal değiştirilmesini gerekli kılıyor. Artık doğruları yapma zamanı. Yanlışta ısrar edersek bunun milletimize ciddi bir maliyeti olacak. Sorunlar kar topu gibi büyür. İktidar marta kadar beklerse kurbağanın gözü patlar.”