AB, Türkiye’ye göre daha zararlı çıkacak

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Avrupa Parlamentosu’nda alınan son karardan Türkiye’den daha fazla AB’nin zararlı çıkacağını açıkladı. Kurtulmuş, El-Bab operasyonuna katılan Türk askerine yönelik hava saldırısına ilişkin, “Rusya, açıkça bu saldırıda bulunan hava araçlarının Rusya’ya ait olmadığını bizzat Putin aracılığıyla teyit etmiştir. Bu hava aracının, uçak ya da İHA, bunları tespiti, o bölgedeki bütün hareketliliklerin kayıtları var. Teyit yapıldıktan sonra gerekli girişimlerde bulunulacaktır” dedi.
Kurtulmuş, dün Bakanlar Kurulu’na ilişkin basın toplantısında özetle şunları söyledi:
VİZYONSUZ KARAR: Avrupa Parlamentosu’nda alınan son karar, Avrupa siyaseti bakımından alarm verici bir karardır. Kararın bizatihi kendisi Avrupa değerleriyle çelişen bir karardır. Vizyonsuz çifte standartlı bir karardır. Bu kararı yok hükmünde kabul ediyoruz. İlişkilerin olumsuz yöne kaymasını istemeyiz. Olumsuz yöne kaymasından Türkiye’den daha fazla AB’nin zararlı çıkacağını da ifade etmek isterim.
AB SORUMLULUĞUNU YERİNE GETİRSİN: (Türkiye’nin 3 bin mülteciyi göndereceği iddiası) Eş zamanlı olarak iki anlaşma yürütülmüştür. Geri kabul ve vize serbestisi. Mülteci geçişi şu anda neredeyse sıfır düzeyine inmiştir. Bizim AB’den beklentimiz. Üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesidir. AB vize serbestisini yürürlüğe koymalıdır. AB, 3 milyar dolarlık fonu kullandırma kararı almıştır. Cüzii kullanımlar oluyor. Bu fonun kullanılmasını ilgili AB takvime bağlamalı.
AKLA ZİYAN: AB’nin PKK’yı terör listesinden çıkaracağını söylemek ya da böyle bir çalışmanın içinde olmak akla ziyan bir iştir. Ben o açıdan Avrupa’nın PKK’yı terör listesinden çıkarmayacağını görüyorum. Ancak münferit olarak bahsi geçen mahkeme kararları, Belçika’nın ya da Almanya’nın siyasi tavrını bütünüyle ortaya koymaz. Mahkemelerden alınan bu karar, Avrupa’da yükselen ırkçılığın ve Türkiye karşıtlığının bir terör örgütünü destekleyecek mahkeme kararı alma noktasına kadar gelmiş olduğunu göstermesi bakımından hazindir.
KAYITLAR GÖZDEN GEÇİRİLECEK: (Türk askerine yönelik hava saldırısı) Rusya, açıkça bu saldırıda bulunan hava araçlarının Rusya’ya ait olmadığını bizzat Putin aracılığıyla teyit etmiştir. Biz bu hava aracının uçak ya da İHA, bunları tespiti, o bölgedeki bütün hareketliliklerin kayıtları var. Teyit yapıldıktan sonra gerekli girişimlerde bulunulacaktır. Türkiye’nin harekatı gizli kapaklı değil, ilgili tarafların üzerinde ittifak ettiği bölgeden DAEŞ’in çıkarılmasıyla ilgili bir operasyondur. Uçuşlarla ilgili kayıtlar gözden geçirildikten sonra gerekli adımlar atılacaktır.
TİTİZLİĞİMİZ PAYLAŞILIYOR: (Haşdi Şabi’nin Irak ordusunda yer alması) Haşdi Şabi ile ilgili titizliğimiz Irak ile her seviyede paylaşılıyor. Irak başbakanının ifadesiyle Haşdi Şabi bu şehirler (Telafer, Musul) girmeyecektir. Ümit ederiz Irak Başbakanı çok açık biçimde paylaştığı sözlerinin arkasında durur.
KIBRIS MÜZAKERELERİ: Toprak, güvenlik ve garanti konusunda Türkiye konuya hassasiyetle yaklaşmaktadır. Özellikle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının mallarının, hizmetlerinin, kendilerinin serbest dolaşımıyla ilgili Türkiye hassasiyetini korumaktadır. Biz çözümden yanayız. Biz dönüşümlü başkanlığı, iki taraflı eşit ortaklığa dayalı anlayışı benimsiyoruz. Türkiye’nin etkin garantörlüğünün devam etmesinin de barış sürecinin kalıcı olmasını bakımından önemli olduğunu söylüyoruz.
‘330’u aşacak noktaya geliyor’
MHP, AK Parti’nin göndediği paketle ilgili çalışmalarını sürdürüyor. Sorunlar aşılmışsa liderler düzeyinde son noktayı koyarak, takvimi kararlaştırılacaktır. (Türkeş’in Bahçeli’nin siyasi tuzak kurabileceği yönündeki yorumu) MHP, anayasa teklifimizi kabul ettiklerini bildirirlerse liderler son noktayı koyacak. Biz kimsenin niyetiyle ilgilenmeyiz. Siyaset somut iştir. Eğer 330’u bulursak millete gider. Ümit ediyoruz, gelinen nokta onu gösteriyor. 330’u aşacak bir noktaya geliyor.”
‘OHAL gerektiği kadar uzatılır’
Kurtulmuş, Başbakan’ın ‘Referanduma OHAL ile gidilmeyecek” sözlerine ilişkin soruyu şöyle yanıtladı: “OHAL’in ilan edilmesi bir gereklilik dolayısıyladır. Türkiye uçurumun kenarından döndü. Bu darbe girişimimin arkasında 40 yıllık bir hazırlık var. Devletin içinden bu unsurların temizlenmesi için çok hassas bir çalışma sürdürülüyor. Bunun vakit alacağı açıktır. İsteriz ki yarın sabah bitirelim işimizi. Büyük bir mücadele sürdürüldüğü için OHAL gerektiği kadar ilan edilecek. Ümit ederiz ki en kısa süre içerisinde Türkiye, OHAL’i bitirip ciddi bir şekilde normalleşme sürecine başlar. Ümit ederiz referanduma gidilmeden evvel OHAL sonuçlanmış olur.”