Siyaset ABD’nin vize kararı yanlış

ABD’nin vize kararı yanlış

11.10.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

CHP lideri Kılıçdaroğlu, ABD’nin vize uygulamasının yanlış olduğunu, asla desteklemediklerini belirterek, “Cezalandırılan hükümet değil, 80 milyon. Her iki ülkenin de sağduyulu davranması lazım” dedi

ABD’nin vize  kararı yanlış

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, dış politikada ciddi sorunlar yaşandığını savundu. Gelinen noktada dış politikada ortak dil olmadığını iddia eden Kılıçdaroğlu, “Ortak dil olmadığı için ciddi sorunlarımız var. İç politikada farklı dillerimiz, tercihlerimiz, projelerimiz olur ama dış politikada yanlış yaparsanız sonuçları ağır olur, bunu uzun süre telafi edemezsiniz. Dış politikadaki hatayı 80 milyon öder. O nedenle dış politikada dikkatli dil kullanmak, arka kapı diplomasisini sürekli açık tutmak, Türkiye çıkarlarına kilitlenmek gerekiyor.” ifadesini kullandı.
‘Karar çok ağır’
Kılıçdaroğlu, ABD’de “Zarrab davası”nın görüldüğünü, Halkbank Genel Müdür Yardımcısının tutuklu olduğunu anımsatarak, rehin alma politikasıyla sorunun çözülmeye çalışıldığını savundu. Kılıçdaroğlu, rehin alma politikasıyla sorunun çözülmeyeceğini, aksine derinleşeceğini bildirdi. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
‘Üzüntü verici’
“Erdoğan, dış politikadan o kadar habersiz ki dış politikanın ne olduğunu ve önemini o kadar az kavramış ki okuduğumda gözlerime, kulaklarıma inanamadım. ABD ile yaşanan vize kriziyle ilgili, ‘Bu karar her şeyden önce çok üzüntü verici.’ diyor. Doğrudur. Ankara’da büyükelçinin böyle bir kararı alarak uygulamaya sokması üzüntü verici. Bir büyükelçi böyle bir karar alabilir mi?
Dünyadan haberi yok. Neden? ABD’yi kızdırmayalım da bari bütün yükü büyükelçinin sırtına atalım. Böyle anlayışıyla dış politika yürütülür mü? Alınan karar çok ağır. Ülke açısından çok ağır. İlk kez böyle kararla karşılaşıyoruz. Üzüntü verici ve topu sadece büyükelçinin omuzlarına itiyorsunuz. Başka? Başka bir şey yok. Erdoğan ABD’ye gittiğinde havuz medyasında bayram havası vardı. Manşetlerde ‘Hiç olmadığı kadar yakınız’ cümlesi vardı. Şimdi hiç olmadığı kadar uzaklar. Kısa bir sürede Türkiye bu noktaya geldi. ABD’nin yaptığı uygulama yanlıştır, asla doğru değildir, asla desteklemiyoruz. Binlerce öğrenci ABD’ye okumaya gidecek. Hastalar var, tedavi olmak için ABD’ye gidecekler.
İşadamlarımız var. Bütün bunların tamamının önü kesiliyor. Cezalandırılan hükümet değil, 80 milyon. Dolayısıyla sağduyu egemen olmalı, akılcı politikalar üretilmeli. Her iki ülkenin de sağduyulu davranması lazım. Toplumlara zarar vermenin yararı yoktur. Amerika bizim stratejik ortağımız; en çok kullandığımız cümlelerden biridir. Stratejik ortaklar arasında bu kadar ağır yaptırımlara yol açacak uygulamaların olmaması gerekir. Umarız kısa sürede bu kriz aşılmış olur.” l AA

‘CHP’ye kimse kumpas kuramayacak’

Enis Berberoğlu’nun duruşmasına ilişkin “Berberoğlu’nun toplu iğne ucu kadar suçu yoktur” diyen Kılıçdaroğlu, Enis Berberoğlu üzerinden CHP’ye ulaşılmaya çalışıldığını dile getirdi. Kılıçdaroğlu, “Siz kim olursanız olun, nerede olursanız olun, hangi makamı işgal ederseniz edin CHP’ye hiç kimse kumpas kuramayacak” dedi. Türkiye’de halen görevini layıkıyla yerine getiren hakimlerle, savcılar olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, yerel mahkeme tarafından verilen 25 yıl hapis cezasını bozduğunu aktardı. Alt mahkemenin Enis Berberoğlu’na “Sen hükümeti devirmek için çalışıyorsun” dediğini belirten Kılıçdaroğlu, “Sen neden iktidar aleyhine çalıştın? diyor. Eleştirmeyelim mi? Muhalefetin görevi ne? Bununla, düşünün müebbete mahkûm ediliyor. Enis Berberoğlu’nun bir an önce serbest bırakılmasını, TBMM’ye gidip, görevinin başında olmasını istiyoruz. ‘Enis Berberoğlu kaçar mı?’ Suçsuz adam kaçar mı? Suçu oluşturacak hiçbir eylemi yok. Biz bir an önce Sayın Enis Berberoğlu’nun serbest bırakılmasını istiyoruz” diye konuştu.

‘İdlib operasyonuna destek veriyoruz’

Kılıçdaroğlu, bir başka sorunun da İdlib olduğuna dikkati çekerek, TSK’nın İdlib’e gittiğini anımsattı. Her ülkenin ve Türkiye’nin kendi geleceğini, sınırlarını güvence altına almak zorunda olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, büyük bir ülkenin yapması gerekenin de bu olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, “Biz askerin İdlib’e gidişine destek veriyoruz. TSK oraya gitmeli, bir çatışmasızlık bölgesi yaratmalı. Bazılarının Akdeniz’e ulaşmak için ileride Türkiye’yi zora sokacak amaçlarına engel olunmasını da anlayışla karşılıyoruz” ifadesini kullandı.
Sorunun, Türkiye’nin bu noktaya niçin ve nasıl geldiği olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, Astana sürecinin başladığını anımsattı. Kılıçdaroğlu, Türkiye, Rusya ve İran’ın ortak hareket edeceğini, çatışmasızlık bölgeleri oluşturacaklarını, Suriye’deki akan kanın durmasına katkı vereceklerini, bu sürece olumlu baktıklarını anlattı. Astana’dan sonra “Esed”in, tekrar “Esad” olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, şimdi Suriye’de Rusya, Türkiye ve İran’ın beraber çalıştığını söyledi. İdlib’deki cihatçıların karadan temizliğinin Türkiye’ye havale edildiğini belirten Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin İdlib’i, temizledikten sonra devirmeye çalıştığı Esad yönetimine teslim edeceğini öne sürdü.

‘Bırakın terörü lanetlesinler’

Ankara Garı önünde 10 Ekim 2015’te DEAŞ mensubu iki canlı bombanın gerçekleştirdiği terör eyleminde hayatını kaybedenleri anan Kılıçdaroğlu, sayıları 100 civarında olan hayatını kaybedenlerin yakınlarının tren garı önünde bir anma yapmak istediğini ancak izin verilmediğini söyledi. Bu duruma tepki gösteren Kılıçdaroğlu, “Bırakın insanlar terörü lanetlesinler” dedi.

‘Öğrenciler haksızlıkla karşı karşıya’

CHP lideri Kılıçdaroğlu, geçen hafta bir grup askeri öğrenci velisinin yolunu keserek kendisinden bir talepte bulunduğunu belirtti. Kemal Kılıçdaroğlu, harp okulu öğrencilerinin okullarının 669 Sayılı KHK ile kapatıldığını ve kendilerine farklı üniversitelerin olmayan bölümlerinden ön lisans diplomaları verildiğini söyledi.
‘İş vermeyin diyorsun’
Diplomalarda “669 sayılı KHK kararnamesi ile bu diploma verilmiştir” ibaresinin geçtiğini aktaran Kılıçdaroğlu, “Bir haksızlıkla karşı karşıyalar. Haksızlığın asıl nedeni 669 Sayılı KHK’ya yollama yapması. Çünkü o KHK’yı görüce kimse bunları işe almıyor. ‘Sakın ha bunlara dikkat edin, bunlar FETÖ’cü iş vermeyin’ diyorsun. Bu insan haklarına aykırıdır. FETÖ’yü şiddetle kınıyoruz ama haksızlığa uğrayan herkesin yanında olacağız” diye konuştu.

Haberin Devamı