Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan çocuk istismarı ile ilgili flaş açıklama

Çocuklara yönelik istismar haberlerinin peş peşe gelmesi ve bu konuda kampanyalar başlatılmasının ardından hükümet harekete geçti. Hükümet bu konuyla ilgili bakanlardan oluşan bir komisyon kurdu. Partisinin grup toplantısında çocuklara yönelik istismar ile ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu masumların sadece yaşatılması değil her türlü tehditten korunması da bizlerin sorumluluğundadır. Son günlerde ardı ardına karşımıza çıkan alçakça saldırılarla ilgili haberler bizi düşünmeye, sigaya çekmeye yöneltmelidir. İstismar sözü ile ifade ediliyorsa da çocuklara yönelik bu alçaklıkla istismar değil, alenen izmihlaldir, toplumumuzu çöküşe götürecek dinamittir, alçaklıktır" dedi.

BAKANLAR ÇALIŞIYOR

Bakanların çalışma başlattığını belirten Erdoğan şunları söyledi: "Gerek Adana'da, gerek Antalya'da cereyan eden olaylar bizler için onulmaz yaralar açmıştır. Çocuklar konusundaki hassasiyetimizi mutlaka her düzeyde ortaya koymak mecburiyetindeyiz. Dün Bakanlar Kurulu'nda bu meseleyi detaylı ele aldık. Boşlukların giderilmesi, tüm kanalların kullanılarak bilincin artırılması hususunda çalışma başlattık. Bu heyetimiz çok kısa süre içinde yaptıkları değerlendirmeler ışığında tekliflerini şahsıma ve sayın başbakana getireceklerdir. Meseleyi ilk Bakanlar Kurulu'nda tekrar görüşüp yasal düzenlemeleri derhal hayata geçireceğiz.

"EN AĞIR CEZALAR VERİLECEK"

Burada caydırıcı olması bakımından en ağır cezai müeyyideler neyse bunlar da kesinlikle alınacaktır. Bu tür konuların beklemeye, uzatmaya tahammülü yoktur. Hızlı ve etkin çözümler peşinde olmalıyız. Bu tür suçları işleyenlerin infaz sistemindeki tüm indirimlerin, kolaylıkların dışında tutulması da şarttır. Çocuğun bedeninde ve ruhunda açılan yaralan bir insanı taammüden öldürmekle aynıdır. Bu böyle bilinsin. Bu tür suçlara verilen cezaların ve infazın da hissiyatımıza uygun şekilde uygulanması gerekir. Mütenasip bir şekilde çözüme kavuşturacağız."

ZİNA DA DEĞERLENDİRİLMELİ

Grup toplantısı sonrası gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Erdoğan, "Çocuk tacizleri, bunlar tabii asla bağışlanabilir, görmezden gelinebilir konular değil. Zina konusunun da yeniden ele alınmasının çok çok isabetli olacağı düşüncesindeyim çünkü bu toplumun manevi değerler noktasında farklı bir konumu var. Biz AB sürecinde, bu bir özeleştiridir, onu söylemek zorundayım, bu konuda bir yanlışımız oldu ki zina ile ilgili düzenlemeyi de yapmak suretiyle tacizler, vesaireler, bunları belki de aynı kapsam içerisinde değerlendirmemiz lazım. Bu Türkiye'nin bir defa batı ülkelerinin bir çoğundan farklı konumda olduğunu gündeme getirmesi bakımından önemli." "Kimyasal hadıma bakışınız nasıl?" sorusu üzerine Erdoğan, şöyle konuştu: "Bu konularla ilgili olarak aklımıza, aklınıza ne geliyorsa, bunların hepsinin bilimsel anlamda çözüme kavuşturulması çok çok önemli. Buna malum kastrasyon deniliyor. Bu tür bir uygulama veya çok daha farklı bir şekilde cezai müeyyide... Yapılması gereken ve caydırıcılığı konusunda önem taşıyan ne ise bunu bizim yapmamız şart. Bu gerekiyor. Konuyla ilgili şu anda görevlendirilen arkadaşlarımızın çalışması ardından da Başbakan ve benim yapacağımız müşterek çalışmayla bir yere varacağız." "Zina bizim için yeni. Biraz daha açabilir misiniz? Kapsamı ne olacak?" sorusuna Erdoğan, "Yeni değil, çok çok eski. Kapsamı daha da geniş. Tartışılsın. Bunlar bizim daha önce yasal düzenlemelerimizin içerisinde vardı. Biz AB'nin talepleri, vesaireleri doğrultusunda orada böyle bir adımı attık ama yanlış yapmışız." karşılığını verdi.

KİMYASAL HADIM GÜNDEMDE

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, çocuk istismarında kimyasal hadıma ilişkin, "Kimyasallarla cinsel isteği azaltma, ortadan kaldırma, infaz süresince ve sonrasında mahkeme kararıyla belki bunu birkaç gün içinde tekrardan yürürlüğe koyma hususunda bir irademiz var" dedi.
Adalet Bakanı Gül, AK Parti Grup Toplantısı öncesi gazetecilerin sorularını cevapladı. Gül, çocuklara cinsel istismar konusundaki soruya, "Sorunun çözümüyle ilgili bir çok başlıklar var. Cumhurbaşkanımız başkanlığındaki Bakanlar Kurulu Toplantısı'nda değerlendirdik. Tüm bunlarla ilgili Başbakan Yardımcımız başkanlığında, Recep Akdağ başkanlığında komisyon kurduk. Tüm tedbirler, sorunların çözümüne yönelik yapılması gereken tüm adımları masaya yatırıp değerlendireceğiz. Ceza Kanunları'nda artırımlar yapıldı. Özgecan cinayetinden sonra, sonraki gelişmelerde yapıldı" ifadelerini kullandı.

Kimyasal hadım, idam cezası gibi cezaların istendiğini soran gazeteciye Gül, "Kimyasallarla cinsel isteği azaltma, ortadan kaldırma, infaz süresince ve sonrasında Mahkeme kararıyla belki bunu birkaç gün içinde tekrardan yürürlüğe koyma hususunda bir irademiz var. Farklı bir düzenleme ile değerlendirdiğimiz konulardan biri de bu" dedi. İdam talebine ilişkin soruya ise Gül, "Parlamentomuzun vereceği bir karar. Bu konuda talep Grup Başkanlarımızın, partilerimizin yetkili organlarının vereceği bir karardır. Bunlara ilişkin değerlendirmeler yapılacaktır" şeklinde konuştu.

BAKAN BOZDAĞ:KISA ZAMANDA GELECEK

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ da 'çocuklara yönelik cinsel istismar suçlarıyla' ilgili olarak Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ'ın başkanlığında Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Sağlık Bakanı Ahmet Demircan ve Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak'ın katılımıyla bir komisyon kurulduğunu belirtti. Bozdağ, komisyonun konuyu detaylı bir şekilde ele alacağını aktardı.

Çocuk istismar suçlarının, güvenlik ve sağlık tedbirlerinin, ceza ve infaz hukuku açısından ilgili bakanlıklar ve başka kurumlar tarafından bir bütün olarak ele alınacağına değinen Bozdağ, şöyle devam etti: "Kurulan komisyon şu anki ceza kanunundaki müeyyideler neyse bunların tamamını ele alacak. Hem çocuklara yönelik yani 18 yaşını doldurmamış hem de 18 yaşını dolduranlara yönelik uygulanan suçlara ilişkin cezalar ne kadar artırılabilir, tek tek ele alınacak. Cezaların şu anki noktadan daha ileriye taşınarak caydırıcılığının artırılması hususu yeniden değerlendirilecek. Zaten ceza yasasında bir kademelendirme var, yaşa göre bir kademelendirme. 12 yaşı dolduran, 15 yaşı dolduran, 18 yaşını dolduran şeklinde. Cezalarda bir artırım yapılma ihtimali var, bu artırım yapılırken kademelere dikkat edilecek. 12 yaşın altındakilere ceza müeyyidesi daha fazla olacak. Zaten dünyanın her yerinde böyle, bizim mevzuatımızda da böyle. Yoksa 'Onun altındakileri artırılacak, üstündekileri artırılmayacak' diye bir şey söylemedim."

Bozdağ, cezaların en önemli özelliğinin suç işleme eğilimi olanlar açısından bir caydırıcılık yaratması olduğuna dikkati çekerek, icap ederse cezaları artırma yönünde bir adım atılacağını ifade etti. Sadece cezalarla bu konunun tek başına çözülemeyeceğine işaret eden Bozdağ, "Bu mesele tek başına cezalarla halledilebilir olmuş olsa mesele kolay. Ceza, suçun oluşumundan sonra karşımıza çıkan bir sonuç. Suç, çocuklarımız mağdur olduktan sonra devreye giriyor. Bir yandan bu cezaları azami düzeyde artırıp caydırıcılığı çoğaltırken öte yandan da çocuklara yönelik suçların işlenmesine karşı çocukları koruyucu ve tedbirler üzerinde yoğunlukla duracağız." dedi. Bekir Bozdağ, komisyonun her alanda konunun üzerinde çalışma yapacağını vurgulayarak, hem düzenleme hem de yaptırım paketi geleceğini söyledi. Bozdağ, komisyonun çalışmalarına en kısa zamanda başlayacağını kaydetti.

Sağlık Bakanı Ahmet Demircan da AK Parti Grup Toplantısı öncesinde gazetecilerin çocuk istismarında kimyasal hadımla ilgili sorusunu cevapladı. Demircan, kamuoyundan kimyasal hadım, idam gibi seslerin yükseldiğini soran gazeteciye, "Başbakan Yardımcımız, Hükümet Sözcümüz açıkladı. Bir komisyon kuruluyor. Bu komisyon bu konuyla ilgili her şeyi masaya yatıracak. Vatandaşımızın tüm duyarlılığı dikkate alınarak, konuyla ilgili çalışmaları yapacak ve kamuoyuyla paylaşacak" ifadelerini kullandı.

BAHÇELİ DARAĞACI KURULSUN DEMİŞTİ
Grup toplantısında konuşan MHP Lideri Devlet Bahçeli de şunları söylemişti "Sapıklığın yeşerdiği sosyal bünye süretle tedavi edilmelidir. Bunlara hayat haram edilmeli, günyüzü ise ilelebet karanlığa dönüştürülmelidir. Yasal düzenlemeler şu ana kadar sonuç vermemiştir. Şiddet devam etmektedir. Bu selin önüne geçmezsek, meçhul akıbetlere sürüklenmemiz kaçınılmazdır. BM tarafından 20 Kasım 1989'da onaylanan Çocuk Hakları Sözleşmesi bir insan hakları belgesidir. Türkiye 1990'da imzalamıştır. Zararlı etkilerden istismar ve sömürüden korunma hakkı insanlık vicdanının teminatı altındadır. Kim ki çocukların hakkını, hukukunu inkar ve imha etmeye kalkıyorsa ya anasından doğduğuna pişman edilmeli, ya da kurulacak bir dar ağacında boğazına yağlı urgan geçirilmelidir."