Gündem Adalet herkese lazım

Adalet herkese lazım

25.07.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Balyoz davasında tutuklu askerlerin eşlerinin kurduğu ‘Vardiya Bizde Platformu’ndan kadınlar, gözaltına alınan polislerin eşlerinin Emniyet önünde başlattığı nöbetle ilgili konuştu: Onlar için de adil yargılama temenni ediyoruz...

Adalet herkese lazım

Balyoz davasında yargılanan emekli ve muvazzaf askerlerin yakınlarının oluşturduğu “Vardiya Bizde Platformu” üyeleri, eşlerine hazırladıkları raporlarla kumpas kurduklarını iddia ettiği emniyet görevlilerine yapılan operasyonu değerlendirdi. Vardiya Bizde Platformu üyeleri, “adil yargılanma” hakkından kimsenin mahrum kalmamasını diledi ama ardından da “Onların eş ve çocuklarının başları eğik olacak” değerlendirmesi yaptı.
Milliyet, dün manşetinde “Vardiya değişti” başlığıyla, geçen Salı günü “casusluk” ve “yasadışı dinleme” soruşturmaları kapsamında gözaltına alınan polislerin ailelerinin Vatan Caddesi üzerindeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü binası önünde yaptıkları eyleme yer vermiş, bu eylemin Balyoz davasında yargılanan askerlerin yakınlarının kurduğu “Vardiya Bizde Platformu”nun eylemlerini anımsattığını yazmıştı. “Vardiya Bizde Platformu” adı altında örgütlenen ve her cumartesi Beşiktaş’ta eylem yapan asker eşleri, Balyoz operasyonlarını da gerçekleştiren polis şeflerinin gözaltına alınmasının ardından eşlerinin Emniyet önünde eylem yapmasını değerlendi. Anayasa Mahkemesi’nin verdiği “hak ihlali” kararının ardından topluca tahliye olan eşleriyle birlikte 5 yıl sürecinde değişen hayatlarına alışmaya çalıştıklarını anlatan kadınlar, şunları söyledi:

‘BİZİM BAŞIMIZ DİKTİ’
Nilgül Doğan (Emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın eşi): 4 seneyi aşkın süre içinde Ergenekon, Balyoz ve benzeri askeri davalarda haksız yere tutsak olanların eşleri ve çocukları gerçekten çok büyük bir mücadele verdi. Aradan geçen 4-5 yıllık sürede ise ne kadar haklı olduğumuz ortaya çıktı. Şu yaşadığımız günlerdeki gözaltılar da haklılığımızı kanıtlıyor. Düzmece delil, sahte raporlarla, sağdan soldan aldıkları emirlerle eşlerimizi kapalı kapılar ardına tıkanlar birer birer çözülmeye başladı. Eşlerimizi ve bizi mağdur edenler, en az bizim kadar mağduriyet yaşamadıkça bize rahat yüzü yok. Her ne kadar vardiyayı eşlerimize bıraktıysak da hepimiz bir şekilde kenetlenerek bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Gözaltına alınanların eşlerinin ve çocuklarının işi daha zor olacak. Onlar etik olmayan işler yaptı. Kanun önünde suçları kanıtlandığında onların eşleri ve çocuklarının başları önde eğik olacak. Bizim başımız dikti, aramızdaki en önemli fark bu.

‘ADİL YARGILAMA’
- Lütfiye Yavuz (Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz’un eşi): Kimsenin haksızlığa uğramasını istemem. Bizler eşlerimize kumpas kurulduğuna emindik ve haklı taraftaydık. Bu nedenle mücadele ettik. Gözaltına alınan kişilerin bir kısmı bize bu kumpası kuranlar. Adaletin karşısına çıkarılmaları konusunda da çok geç kalındığını düşünüyorum. Gözaltındaki kişilerin hanımlarının ve kocalarının işi çok zor bunu belirtmek isterim. Kimse haksızlığa uğrasın istemem.
- İrem Kutluk (Emekli Tümamiral Ali Deniz Kutluk’un eşi): Baştan beri ‘Adalet herkese lazım’ diyoruz. Bunun önemi bugün daha iyi anlaşılıyor. Onlar ve ailelerinin huzuru için adil yargılama diliyorum. Konumuzla ne kadar ilgili olacak yargılama onu zaman gösterecek. Ancak, gözaltında bulunan kişiler sorgulamalarda ve iddianamenin hazırlanması aşamasında sıkıntılar yaratmış kişiler. İntikam değil adalet istiyoruz. Adil yargılanırlarsa her şey ortaya çıkacaktır.
- Nilgün Tanyeri (Emekli Tuğgeneral Süha Tanyeri’nin eşi): Biz eşlerimizin suçsuz olduğuna ve komploya kurban gittiklerine inandık. Onlar da aynı inançtaysalar eşlerini yalnız bırakmazlar. Aynen bu acıları yaşadık. Çok üzüldük ve sıkıntılı günler geçirdik. İnşallah onlar, bizi yargılayan hâkimler tarafından yargılanmazlar. Biz evde oturan kadınlar kocalarımız için sokaklara döküldük. Onlar da eşlerini seviyor ve suçsuzluklarına inanıyorlarsa, bizim yaptıklarımızı onlar da yapsın. Bu adamlar bizim kocalarımızı sahte belgelerle hapse düşüren adamlar ama gerçekten aileleri adına üzülüyorum. Çektiğim sıkıntılar aklıma geldi ve uykum kaçtı.

Haberin Devamı

Polis üniformasıyla protesto

“Casusluk” ve “yasadışı dinleme” iddialarıyla yürütülen operasyon kapsamında gözaltına alınan emniyet mensuplarının yakınları polis üniformasıyla dün İstanbul Emniyet Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması yaptı. “Hukuk katliamına son”, “Hırsızın değil, hırsızı yakalayanın oğluyum”, “Allah’a şükür evimizde kutular bulunmadı”, “Haram lokma yemedim, ya sen” yazılı dövizler taşıyan aileler adına basın açıklamasını eski Terörle Mücadele Müdürü Ömer Köse’nin eşi Semra Köse yaptı.
Polis şapkası ve gömleği giyen Semra Köse, “Davet edilmesi halinde sorunsuz şekilde gidip ifade verebilecek olan ve hiçbir şekilde kaçma ihtimali olmamasına rağmen, Reza Zarrab ve bakan çocuklarının hiçbirisine kelepçe takılmazken halen bu devletin memuru, 3. sınıf emniyet müdürü olan eşime kelepçe takılmıştır. Aynı yatakta iki şüphelinin yatmaya mecbur bırakıldıkları, nezarethanelerde hiç söndürülmeyen lambaların oluşu, aşırı gürültülü ve aşırı sıcak bir ortamın oluşu bir yere kadar katlanılabilir konulardır. İnsani hakların ihlalleridir” diye konuştu. Eşinin 21 yıldır emniyet teşkilatında görev yaptığını ifade eden Köse, “17 Aralık 2013 tarihine kadar sayısız başarı ve üstün hizmet belgeleri takdirnameleri varken, parmakla gösterilen bir tertemiz sicile sahip Emniyet Müdürüyken bir anda hakkında açılan soruşturmalar hayli manidar” ifadelerini kullandı.