Ekonomi Adam gibi adam!

Adam gibi adam!

20.05.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Türkiye’nin efsanevi işadamlarından Hüsnü Özyeğin’in hayat hikayesi “Bir Dünya Kurmak” başlığıyla kaleme alındı. Kitap hazırlanırken Özyeğin’e, yaşamına sığdırdığı bunca deneyim ve başarıdan sonra en can alıcı soru yöneltildi: “Nasıl anılmak isterdiniz?” Özyeğin’in buna cevabı çok basit oldu: “Adam gibi adam” denilsin yeter”

Adam gibi adam

Türk iş aleminin en başarılı işadamları arasında yer alan ve en zengin işadamları listesinde ilk sıralarda yer bulan Hüsnü Özyeğin, 72 yıllık yaşamındaki anılarını ‘Bir Dünya Kurmak’ adıyla kitaplaştırdı. 1945’te İzmir’de doğan, Robert Kolej’in ardından Oregon State Üniversitesi’nden ve Harvard Business School’dan mezun olan Özyeğin, iş yaşamına başlamasından çok kısa bir süre sonra 32 yaşında Pamukbank Genel Müdürü oldu. Bundan 7 yıl sonra Türkiye’nin köklü bankalarından Yapı Kredi Bankası Genel Müdürü olarak göreve başladı. Üç yıl sonra da kendi bankası Finansbank’ı kurdu.

Haberin Devamı

Bir diplomayla...

Kolundaki biricik altın bileziği, aldığı eğitim olan Özyeğin’in ilk sermayesi diplomaları oldu. Özyeğin, o sermayeden bir dünya kurdu. İş hayatına bir profesyonel olarak başlamış, bankacılıkta en genç müdür olarak sivrilmişti. Banka yöneticiliğinden banka sahipliğine dönüşen meslek yaşamında, bu terakkiyi sonuna kadar başarıyla tamamlayabilen bir isimdi. Kurduğu ve büyüttüğü Finansbank’ı 19 yılın sonunda sattığında Türkiye’ye yapılan en büyük yabancı sermaye yatırımı gerçekleşmişti.

Kilometre taşları

Özyeğin, Finansbank’ın kuruluşundan bir yıl sonra Commercial Union sigorta ile ortaklık kurdu. 1989’a gelindiğinde büyüme ve kurumsallaşma hedeflerini Fiba Holding çatısı altında topladı. Grubun ilk yatırımı Credit Europe Bank Suisse faaliyetine başladı. Aynı yıl Hüsnü Özyeğin Vakfı kuruldu. Bilkent Üniversitesi Mütevelli Heyeti’nde 16 yıl görev yapan özyeğin 1993 yılında ATV televizyonunun yüzde 30 hisseyle kurucu ortağı oldu. Hisselerini 1995’te sattı.

Haberin Devamı

Yatırım alanlarını çeşitlendirmek için Fina Holding’i kurdu. Aynı yıl Ayşen Özyeğin Anne ve Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) hayata geçti.

Yurtdışına açılıyor

Yurtdışında bankacılık faaliyetlerinde bulunmak için harekete geçen Özyeğin 1994 yılına gelindiğinde, Hollanda’da, Credit Europe Bank Holland’ı kurdu. Türkiye’nin ilk süpermarket zinciri Gima’yı da portföyüne ekleyen Özyeğin, 1997’de yurtdışında ikinci bankasını Rusya’da, Credit Europe Bank Russia’yı kurdu.

Romanya’da alışveriş merkezi Buchuresti Mall’u açtı. Marks & Spencer’ın Türkiye franchising hakkını aldı. Yurtdışındaki üçüncü bankası Credit Europe Bank Romania’nın çoğunluk hisselerini satın aldı.

Swissotel’i alıyor

Türkiye’de Fiba Gayrimenkul ve Finans Portföy yönetimini faaliyet geçirdi. Commercial Union Life hisselerini sattı, Fiba Sigorta’yı kurdu. Romanya’da ikinci alışveriş merkezi Plaza Romania’yı açtı.

2005 yılında Gima’yı Carrefoursa’ya satan Özyeğin, AJT’den Swissotel’i alarak turizm işine girdi. Tahsili gecikmiş alacakların tahsili konusunda hizmet verecek olan Girişim Varlık Yönetimi şirketini kurdu. Lehman Brothers ortaklığıyla da RCT Varlık Yönetimi’ni hayata geçirdi.

Haberin Devamı

Finansbank’ı satıyor

2006 yılında Finansbank ve iştiraklerinin yüzde 46’sını National Bank of Greece’e satan Özyeğin yurtdışındaki dördüncü bankasını Ukrayna’da, Credit Europe Bank Ukranie’i kurdu. Rusya’da filo kiralama sektörüne Auto Partners firmasıyla girdi.

Üstün Hizmet Ödülü

2007 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi Üstün Hizmet Ödülü’ne layık görüldü. Aynı yıl yüksek öğretim alanında Özyeğin Üniversitesi’ni kurdu. Hisar Eğitim Vakfı’nı üç yıl yönetti. Fina-Turkon ortaklığı ile Kumport Liman Hizmetleri’ni Fiba Grubu’na kattı.

Enerji Holding...

Uluslararası perakende giyim zincirlerinden Gap ve Banana Republic’in Türkiye franscihing haklarını alan Özyeğin, enerji sektörüne 2007’de adım atarak Fina Enerji Holding’i kurdu. Türk-Çin İş Konseyi başkanlığını 7 yıl sürdürdü.

Yurtdışındaki beşinci bankasını, Birleşik Arap Emirlikleri’nde, Credit Europe Bank Dubai’yi kurdu. Moldova’da Shopping MallDova alışveriş ve ticaret merkezini faaliyete geçirdi. Rusya’da dil eğitimi vermek üzere Wall Street Institute Moscow’u kurdu.

Haberin Devamı

Geri dönüş hamlesi

2010 yılında Millenium Bank’ı satın alarak ismini Fibabanka olarak değiştiren Özyeğin, Fiba Sigorta hisselerini de aynı yıl Sompo Japon Insuarnce Inc’e sattı. Özyeğin Üniversitesi 2011 yılında Çekmeköy Kampüsü’nde eğitime başladı.

2011 yılında Harvard Business School, kendisine, ‘Alumni Achievement Award’ (Başarılı Mezun Ödülü) verdi.

2012’de Star Mall Shenyang alışveriş merkezini Çin’de açtı. 2014’te kömür lisansına sahip Polyak Eynez şirketinin yüzde 70’ini aldı.

Sağlık sektörüne girdi

Adam gibi adam

Özyeğin, 2014’te Florence Nightingale Hastaneleri’nin yüzde 50 hissesini alarak sağlık sektörüne girdi. Kumport hisselerini China Merchants Holdings, Cosco Pacific Limited ve Leader Investment Corparation’a sattı. Ergo Emeklilik ve Hayat AŞ’yi satın aldı. Wall Street Institute Moscow’u Mermeran Investments Limited’e sattı. Son olarak da Şifa Hastanesi’ni aldı.

Haberin Devamı

Ailesi karşı çıksa banka satılmazdı

Kitapta Özyeğin’in bankasını nasıl sattığı da ayrıntılı olarak şöyle anlatılıyor.

Türkiye’de bankalar ardı ardına yabancı şirketler tarafından alınmaya başladı. Fortis Dışbank’ı, BNP Paribas TEB’i bünyesine kattı. Ardından satışa çıkarılan Garanti Bankası ile 12 yabancı banka ilgilendi. 2005 yılına gelindiğinde Doğuş Grubu elindeki yüzde 50 hissenin yarısını ABD’li GE’ye tam 1.5 milyar dolara sattı. Garanti’nin değeri 6 milyar dolar olarak hesaplanmıştı. Bunu gören Özyeğin, Rusya, ukrayna ve Romanya’da büyümeyi planlıyordu. Ama elinde yeterli sermaye yoktu. İçeride büyümek için de yeni sermayeye ihtiyaç vardı.

Bir akşam yemeğinde aile neşe içinde sohbet ederken babalarının yüzündeki ciddiyeti ve heyecanı hissettiler. Bir gariplik vardı. Yemek bittiğinde Hüsnü Özyeğin “Sizlerle birşey konuşmak istiyorum” dedi. Babalarının yüzünde gerginlik vardı... “Bankayı satmak istiyorum” dedi ve devam etti: Bu bankayı birlikte kurduk. Sizler de özveride bulundunuz. Bu banka benden çok size ait. Burada sizin geleceğinizden söz ediyoruz. O nedenle benimle açık konuşun.” Aileden gelebilecek bir tepki halinde satış düşüncesinden vazgeçecekti. Ancak ailesi kendisine “ne isterse yapabileceği” noktasında görüş bildirdi ve duygulanan Hüsnü Özyeğin, uzun bir suskunluktan sonra “Teşekkür ederim” diyebildi.

Ardından 2006 yılında Finansbank’ın yüzde 46 hissesi NBG Grubu tarafından satın alındı.

Basket sahasında İngilizce çalışırdı

İmbik’ten Süzülenler bölümünde Hüsnü Özyeğin’le ilgili şu notlar yer alıyor...

- Özyeğin’in çoklu düşünme becerisi ya da deyim yerindeyse her koltuğunda birkaç karpuz taşıması meslek yaşamında edindiği bir haslet değildi. Lisede basketboldan tiyatroya farklı uğraşları vardı. Basket takımında yedek otururken eşofmanının cebine koyduğu küçük kartlarla İngilizce kelime ezberleyerek eksik tamamlardı.

- Özyeğin, orta-üst bir ailenin çocuğuydu. Babasıyla İtalya’da geçirdikleri dönem dışında büyük bir maddi sıkıntı çekmemişler ama hiçbir zaman da bolluk içinde yaşamamışlardı. Eğitim için ABD’ye gittiğinde elinde sadece 1.000 doları vardı. Yaşama atıldığında elindeki en büyük sermaye, aileden kalan entellektüel birikimi yeni eğitimiydi.

Adam gibi adam

Flört bütçesi tutar

- ABD’de mühendislik eğitiminde talebe birliği başkanlığı ve sporda da aktif biriydi. Bu da Harvard’a kabul edilmesinde önemli rol oynadı. Bu dönemde hesabını bilen, ailesinden aldığı maddi desteği minimize etmeye çalışan bir öğrenciydi. Kızlarla flörtünün bile bütçesini tutar, hesap yapardı.

- Baba mesleği tıptan ne kadar uzaksa eğitimini gördüğü mühendisliğe de o kadar mesafeli olduğunu fark etti. Harvard Business School hayatının dönüm noktası oldu. Onu geleceğe taşıyacak olan şey hem eğitimi hem de bu okulda edindiği iş yaşamına farklı bakabilme ve kriz çözme becerisiydi.

- Özyeğin, dünyanın en seçkin okulunun parasını kendi çalışarak ödedi. Dahası ülkesine döndüğünde cebinde tam 50 bin doları vardı. Fırsatları paraya çevirme özelliği ilk kez bu dönemde ortaya çıkmış, okulun kantinini işlettikten ve ABD’de üç yıl çalıştıktan sonra o günler için servet sayılabilecek bir paraydı bu.

- ABD’den Türkiye’ye geldiğinde, öylesine bir özgüveni vardı ki, ülkenin önde gelen 3 işadamına “Ben geldim, sizinle çalışmak istiyorum” mektubu gönderdi.

Adam gibi adam

Gerçek bir işkolik

Hüsnü Özyeğin iş yaşamına atıldığında tüm yaşamını, alışkanlıklarını ve özel hayatına ilişkin tasavvurlarını bir kenara bıraktı. Günümüzde işkolik olarak tabir edilen bir çalışandı. Mesai kavramı onu sınırlayan bir zaman diliminden başka bir şey değildi. Mesai sonrası ve hafta sonu çalışma alışkanlığı uzun süre değişmedi.

- Özyeğin’in belirgin özelliklerinden biri aynı anda birkaç farklı konuyu düşünme ve çalışma yetisi olsa gerek. Özyeğin örneğinde bu özellik “koltuğa asılı ceket” metaforuyla biliniyor. Özyeğin, Pamukbank genel müdürlüğünden itibaren aynı anda birkaç işi takip etme, yönetme ve sürdürme hasletiyle tanınıyor. Yani bir toplantı sırasında ceketini sandalyesinin arkasına astıktan sonra toplantıdan sık sık dışarı çıkarak, uzaklaşarak ya da telefonla başka işlerini de devam ettiriyor.

- Özyeğin, çabuk öfkelenmeyen, sakin bir yöneticiydi. Tahammülsüz olduğu şeylerden biri nezaketsizlikti. Bu durum karşısında sertleşirdi.

- Özyeğin’in gençlere tavsiyesi tek cümle şöyle: Hayal kurmaktan vazgeçmeyin...

Baş döndüren tempo

Adam gibi adam


Özyeğin, Türkiye’nin en zengin işadamları sıralamasında ilk sıralarda yer alıyor. Ama en zenginler listesinden çok, ‘gönlü zenginler’ sıralamasında yer almayı önemsiyor. Bankasını sattıktan sonra da FİBA Holding ile yatırımlarına devam eden Özyeğin’in sosyal sorumluluk projeleri, Özyeğin Üniversitesi’nin kuruluşu ile baş döndüren temposu hiç dinmiyor. Hüsnü Özyeğin Türkiye’nin en çok merak edilen isimlerinin başında geliyor. Herkes onun başarısının ardındaki sırrı keşfetmek istiyor. Kitapta Özyeğin’in tüm yaşamı, hayat felsefesi, çalışma alışkanlıkları, bilinmeyen yönleri yer alıyor.

‘Başarının formülü’

Özyeğin, genç yaşta yakaladığı başarının formülünü ise şu cümlesiyle ortaya koyuyor: “Mutlaka ve mutlaka sizi heyecanlandıran ve sevdiğiniz işi yapın. Bu zaten sizi başarıya götürecek olan ilk adımdır. Ve o sevdiğiniz işinizde çok çalışın, yılmayın. Bunun karşılığını mutlaka alacaksınız.”