Afrin için önce diplomasi zorlanmalı

CHP Parti Meclisi (PM), 3-4 Şubat’ta gerçekleştirilecek 36. Olağan Kurultay öncesi, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında, parti genel merkezinde toplandı. Kılıçdaroğlu özetle şunları söyledi:
TARİH HAKLI ÇIKARDI: Daha güzel, özgür, herkesin karnının doyduğu, huzur içinde yaşayan Türkiye’yi arzuluyoruz. Bu 80 milyonun arzusu. Ama bir 15 Temmuz darbe girişimi belası çıktı karşımıza. Büyük umutlarla, darbe girişimine karşı çıktık ancak beş gün sonra OHAL ilan edildi. OHAL’e, FETÖ ile mücadelenin parlamentonun görevi olduğu gerekçesiyle karşı çıktık. Tarih bizi haklı çıkardı.
BERAAT KARARI VEREMİYOR: Bugün geldiğimiz noktada anayasa tümüyle askıya alınmış durumda. Aslında bir anayasa var ama hiç kimsenin, özellikle yürütme ve yasama organının uymadığı bir anayasa. Yargı üzerindeki baskılar artık aleni yapılıyor. Mahkemeler iktidarın hoşuna gitmeyen bir karar aldığında, gece yarısı operasyonuyla hâkimler değiştiriliyor. Enis Berberoğlu suçsuz yere, hiçbir günahı olmadan, boşu boşuna aylardır hapiste. Hiç kimse cesaret edip beraat kararı veremiyor.
OHAL’E DEVAM EDECEKLER: Biz demokrasi gelişsin, OHAL’i kaldıralım, parlamento görev yapsın derken, dün OHAL 3 ay süreyle daha uzatıldı. Niçin uzatılıyor? FETÖ dediğiniz kimdir? Eğer siz devlet olarak, devletin bütün güçlerini kullanarak, aylar sonra bile hâlâ FETÖ ile mücadele için OHAL’e sarılıyorsanız, bir eksiklik var bu işin içindeki FETÖ’yü en iyi bunlar bilirler, biz değil. Paralel yürüyorlardı. Ne istediklerini biliyorlardı, ne verdiklerini de biliyorlar. Her şeyi biliyorsun, ortada. Amaç ne? FETÖ ile mücadele değil muhalefetle mücedele. Biz, açık ve net çağrımızı yine yapalım. OHAL’i kaldırın.
UTANILACAK TABLO: 15 yıldır ülkeyi tek başına yöneten iktidarın önünde hiçbir engel yok. Peki kardeşim, önünüzde hiçbir engel yokken, neden bir insan 21. yüzyılın Türkiye’sinde TBMM’nin önüne gider ve kedisini yakar? Ve neden 21. yüzyılın Türkiye’sinde bir kişi çıkar, İzmir’de çırılçıplak soyunur, ‘Ben açım aç’ diye bağırır. Onların kulakları duymuyor, gözleri görmüyor ama biz görüyoruz. Bir kişinin yanmasını haber yapmayan televizyon ve gazeteler, benim konuşmalarımı eleştirerek haber yaptı. Bu utanılacak bir tablo. İktidar, devletin bütün gücünü arkasına alarak CHP’yi hedefe koyuyor. İktidar, bütün gazete ve televizyonlarıyla, son 15-20 gündür geri adım attırmak için üstümüze geliyor. Sen ister radyonla, ister televizyonunla, ister gazetenle, ister ordunla gel, kiminle gelirsen gel, bir milim adım geri atmayacağız. Bu milletin sesi olacağız.
İNSAF ÖLÇÜLERİNİ AŞTI: CHP, dar bir çerçeveye, kendi aramızda büyük tartışmalar varmış gibi bir alana hapsedilmek isteniyor. Elbette eleştirmeli gazeteci. ‘Niye eleştirdiniz?’ diye söylemiyoruz ama insaf ölçülerini aşarsa, haksızlık olursa kimse kusura bakmasın orada dur deriz. Yeri gelirse herkesi tahtaya koyarız, herkesle hesaplaşırız.
KENDİLERİ YEDİLER: İktidarın ifadesine göre, 3.5 milyon Suriyeliye 30 milyar dolar para harcandı. Aslında harcamadılar, kendileri yediler; bunu da oturur yine ayrıca tartışırız ama sınırlarımızda terör örgütü ve onun uzantılarına destek verilmesini asla ve asla kabul etmeyiz. Türkiye’nin başına bütün bu olayları açan hükümettir. Suriye’nin iç işlerine karışılmaması, oraya silah gönderilmemesi, terör örgütlerine destek verilmemesi durumunda, Türkiye’nin başına bunlar gelmeyecekti.
DİPLOMASİ ZORLANMALI: Afrin, El-Bab gibi değildir. El-Bab’da uluslararası uzlaşma vardı. Amerika’nın da Rusya’nın da İran’ın da Suriye’nin de bir anlamda kabulü vardı. Biz, El-Bab’a gittik, 72 şehidimiz var. Afrin’e şimdi girmek için bağırıp çağırıyorlar. Önce siz, diplomasiyi sonuna kadar zorlayacaksınız. Bu bağlamda, gerek Hulusi Akar’ın, gerek Fidan’ın çabaları kayda değerdir. Altını özenle çizerim. Yeri, zamanı gelince eleştiririz ama çabaları kayda değerdir. Diplomasi sonuna kadar zorlanmalı. Hava desteği almadan girilecek bir Afrin, büyük maliyetlere yol açar. Eğer hava desteği almadan oraya asker sokacaksanız, Sayın Erdoğan’a açık ve net çağrımdır önce seni kefenle karşılayan arkadaşlarını göndereceksin. Bu milletin fakir, fukara çocuğunu oraya gönderme. Diplomasi zorlanarak bir uzlaşma sağlanması, hava desteğinin gerçekleşmesi durumunda sorun büyük ölçüde aşılabilir. Aksi halde sorun giderek büyüyecektir ve Türkiye’ye maliyeti ağır olacaktır.

Geçirdiği kaza sonucu ayak bileğini kıran CHP İzmir milletvekili Selin Sayek Böke, koltuk değnekleri ile toplantıya katıldı.

‘CHP atanmışların değil seçilmişlerin partisidir’

NE HUZURSUZLUĞU: 3-4 Şubat’ta yapacağımız kurultayda PM ve genel başkan seçimi yapılacak. ‘Genel başkan adayları çıktı’ diye başta havuz medyası olmak üzere bir kısım medya, ‘CHP’de gürültü, patırtı, huzursuzluk’ diye haber yaptı. Ne huzursuzluğu, ne gürültüsü? Demokrasi kavramından toplumun ne kadar uzaklaştırıldığını bir düşünün. Genel başkan adayı elbette çıkabilir. Çıkmıyorsa bu seçimi niye yapıyoruz? CHP atanmışların görev yaptığı bir parti değildir. CHP, seçilmişlerin görev yaptığı bir partidir.

Almanya’da Baykal’ı ziyaret edecek

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir programa katılmak ve tedavi gören partisinin eski genel başkanı Deniz Baykal’ı ziyaret etmek üzere yarın Almanya’ya gidiyor. Edinilen bilgiye göre, Kılıçdaroğlu, bugün Almanya’nın Köln kentinde “56 Yıllık Göçün Öyküsü - Bizim Hikâyemiz Belgeseli Gala Programı”na katılacak. Geceyi Köln’de geçirecek Kılıçdaroğlu, pazar günü ise Münih yakınlarındaki Murnau Kaza ve Travma Kliniğinde tedavi gören Baykal’ı ziyaret edecek. Kılıçdaroğlu’nun aynı gün gece saatlerinde yurda dönmesi bekleniyor. l ANKARA Milliyet

Kaftancıoğlu vedalaştı

Alınan bilgiye göre basına kapalı devam eden PM toplantısı bir saat sürdü. CHP’nin 3-4 Şuba’ta yapacağı kurultay öncesi gerçekleştirilen son PM toplantısında, CHP İstanbul İl Başkanı Seçilen Canan Kaftancıoğlu, son PM toplantısına katılarak üyelerle vedalaştı. Toplantıda PM üyelerinin Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı destek mesajı verdikleri öğrenildi.