Ahmet Özdoğan: 'G.Saray ceza alırsa bu yönetimin eseridir'

Özdoğan, yaptığı açıklamada, Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek'in Duygun Yarsuvat yönetiminde mali işlerden sorumlu başkan yardımcısı olduğunu hatırlattı. Özdoğan, Mayıs 2015'te başkan olan Özbek'in kulübün UEFA finansal fair play kriterleriyle ilgili sorun yaşama riskinden yaklaşık 16 ay önceden haberdar olduğunu savundu.

Özbek'in yönetim anlayışının yanlış olduğunu öne süren Ahmet Özdoğan, "Sayın başkan, iki yönetici ve bir profesyonelle idare ederim anlayışındaydı. Bu anlayış yanlıştır. Galatasaray'daki anlayış, her zaman ortak akıl anlayışıdır. Galatasaray, ortak akılla buradan çıkar. Çözümü vardır, öyle zor falan da değildir" diye konuştu.

Özdoğan, UEFA organizasyonlarından men edilme riskinin mayıs ayında söylenmesi durumunda farklı bir sürecin gelişebileceğine vurgu yaparak, "İyi niyet olmasına rağmen Galatasaray çok ciddi bir yönetimsel başarısızlıkla karşı karşıyadır ancak bu sorunların çözümü vardır. Eğer yönetim kurulu mayıs ayında göreve geldiğinde 'seferberlik ilan ediyoruz. Bütün Galatasaraylıları da göreve çağırıyoruz' deseydi. Bugün çok daha farklı bir noktada olunurdu" ifadelerini kullandı.

"Bütün yaz çalışılmadan geçildi"

Prof. Dr. Ahmet Özdoğan, Galatasaray'ın UEFA'dan ceza alması durumunda sorumlunun Dursun Özbek yönetimi olacağını ileri sürdü.

Galatasaray Futbol Takımı'nın başarısızlığının sarı-kırmızılı kulübe 50 milyon dolar kaybettirdiğini savunan Özdoğan, "Transferler, sponsorluklar, Avrupa ve Türkiye'deki alınan sonuçlar Galatasaray'a en az 50 milyon dolar kaybettirdi. Bunlar olmasaydı UEFA ile ilgili bir sorun çıkmazdı. Bu sorunu kendimiz yarattık. Galatasaray, ortaya iyi bir aksiyon planı koyarsa ceza almaz. Ceza alınırsa da bu tamamen yönetimin eseridir" değerlendirmesinde bulundu.

Divan kurulu üyesi de olan Özdoğan, Galatasaray yönetiminin yaz aylarını çalışmadan geçirdiğini ileri sürerek, şunları kaydetti:

"Galatasaray Sportif AŞ, 2014 yılında bunu gördüğünde Mağazacılık AŞ'nin yüzde 50,1'ini kulübe sattı. Geçen mayıs ayında da geri kalan kısım kulübe satıldı. Böylece Sportif AŞ'ye 58 milyon avro para kaynağı kazandırmaya çalıştı. O zamandan beri Galatasaray 25 milyon avroluk kur farkı yemiş. Demek ki 83 milyon avroluk belge var. Bunu UEFA'ya kabul ettirmek zorundayız. Kabul ettirememek, tamamen yönetimseldir. İyi bir çalışma yapılsaydı UEFA problemi asla olmazdı ancak bütün yaz çalışılmadan geçildi."

Galatasaray'ın geçen sezonu iki kupayla kapattığını, sezon başında da TFF Süper Kupa'yı aldığını hatırlatan Prof. Dr. Özdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Sayın Başkan Dursun Özbek, defalarca yöneltilen sorular karşılığında Galatasaray'ın UEFA ile ilgili herhangi bir problemin olamayacağını söyledi. Mayıs ayında iki kupalı takım alındı. Bundan dolayı ilk 6 aylık hesaplar geçmiş dönemlere göre çok daha olumlu geldi. UEFA gelirleri ve yayın gelirleri artmıştı. Bu dönemde UEFA, sponsorluk ve tribün gelirlerinde 83 milyon liralık iyileşme görüyoruz. Buna mukabil tasarrufa gidildiği söylenmesine rağmen 6 aylık dönemdeki teknik kadro ve futbolcu ücreti giderleri 37 milyon lira artmış. Şampiyon takıma 9 transfer yapılmış. Şu anda üçüncülüğe mücadele ediliyor. Bu nasıl izah edilir?"

"Ortak akıl bana 'aday olman gerekiyor' derse ben adayım"

Ahmet Özdoğan, Galatasaray camiasındaki ortak akılın istemesi durumunda yapılacak ilk seçimli genel kurulda başkanlığa aday olduğunu açıkladı.

Galatasaray'da yöneticilik yapmanın büyük şeref olduğunu dile getiren Özdoğan, "Her zaman ortak aklı savunurum. Önümüzdeki dönemde bu ortak akıl bana 'aday olman gerekiyor' derse ben adayım. Hiçbir zaman görevden kaçmam" diye görüş belirtti.

Dursun Özbek yönetiminin genel kurula gitmesi gerektiğini savunan Özdoğan, "Bence artık yönetimin genel kurula gidip, 'bunları gerçekleştirdik, ne yapmamız lazım?' demesi gerekiyor. Galatasaray Genel Kurulu, her türlü başkana yardımcı olacaktır. Biz, muhalefet yapmıyoruz, doğruları söylemeye çalışıyoruz. Doğru olan şeyi yapmamız lazım. Doğru olan şey ise genel kurula gitmektir" diyerek sözlerini tamamladı.

Ahmet Özdoğan, Galatasaray Kulübünün taraftar ve marka değeri açısından büyük potansiyeli olduğuna değinerek, "2010 yılında Sayın Adnan Polat döneminde forma reklamımız, 6,5 milyon dolardı. Şimdi 3 milyon dolar. Son 4 yılda 3 defa şampiyon olduk. Sponsorlarımızla yaşamayı öğrenirsek, akıl almaz noktalara geliriz ancak 'her şeyi ben yapacağım' derseniz hiçbir şey yapamazsınız. Yönetim, Galatasaray camiasını harekete geçiremedi. Camia, harekete tek başkan sistemiyle değil, ortak akılla geçer. Öyle olursa da hiçbir güç Galatasaray'ın önünde duramaz" diye konuştu.