Ankara Ak Parti Aydın 6. Olağan İl Kongresi

Ak Parti Aydın 6. Olağan İl Kongresi

07.04.2018 - 17:37 | Son Güncellenme:

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan: (2) "Menderes'in, Demirel'in, Ecevit'in Erbakan'ın, Türkeş'in siyasetlerindeki letafetlerini düşündüğünüzde bu zatın içinde bulunduğu zillet daha iyi anlaşılabiliyor. Tıpkı boş çuval gibi bıraktığınız anda yere yığılıyor, diyeceğim ama içi boş da değil. Bu çuvalın içi cüruf dolu cüruf. Kin dolu, nefret dolu, hakaret dolu, 'Zulüm 1453'te başladı' diyenlerin ihanetiyle dolu" "Muhalefetteyken 'Benim adım Kemal' diyerek boş lafla peynir gemisi yürütülebilir ama ülke yönetmek için bilgi, birikim, feraset, program, proje gerekir" "Ömründe devletten aldığı maaş dışında kendi emeğiyle, kendi alın teriyle, kendi becerisiyle, kendi yeteneğiyle tek kuruş kazanmamış adama ana muhalefet partisini teslim ederseniz işte böyle zırvalar"

Ak Parti Aydın 6. Olağan İl Kongresi

AYDIN (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adnan Menderes, Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan ve Alparslan Türkeş'in siyasetlerindeki letafetleri düşünüldüğünde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun içinde bulunduğu zilletin daha iyi anlaşılabileceğini belirterek "Tıpkı boş çuval gibi bıraktığınız anda yere yığılıyor, diyeceğim ama içi boş da değil. Bu çuvalın içi cüruf dolu cüruf. Kin dolu, nefret dolu, hakaret dolu, 'Zulüm 1453'te başladı.' diyenlerin ihanetiyle dolu." dedi.

Haberin Devamı

Erdoğan, Atatürk Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Aydın 6. Olağan İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu eleştirerek "Ey CHP, bak biz 100'üncü yıla bir hazırlık yapıyoruz, sen ne yaptın? Sen şu ana kadar ne yaptın? Teröre destek vermekten başka ne yaptın? Teröristlerle birlikte yol yürüdün, onların çukur kazmalarına destek verdin, başka ne yaptın?" diye sordu.

CHP'lilerle "Cumhuriyetimizin geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?" sorusunun yöneltilmesini isteyen Erdoğan, hiçbir CHP'linin bu soruya tutarlı bir cevap veremeyeceğini söyledi.

"Siz bunların dillerinden adalet lafını eksik etmediklerine, adalet diye yollara düştüklerine bakmayın." diyen Erdoğan, Hazreti Mevlana'nın "Adalet ağaçlara su vermektir, adaletsizlik ise dikene su vermektir." sözünü hatırlattı.

Haberin Devamı

Erdoğan, "Bunlar hayatları boyunca olduğu gibi bugün de sadece dikene su vermişlerdir, dikene su vermeye devam ediyorlar. FETÖ'sünden PKK'sına kadar terör örgütlerini savunmak adalet demek değildir. Ülkesine ve milletine hayırlı her işi baltalamak adalet değildir." ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun salı günkü TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmaya değinen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Öyle ahlaksızca, öyle terbiyesizce, öyle haysiyetsizce ifadelere sarıldı ve şahsıma saldırdı ki inanın bana ben bu kişinin seviyesine inmeyi kendime zül addederim. Üstat Necip Fazıl böylelerine 'alçak' demezdi, üstat 'alçak' kelimesinin bir seviye belirttiğine inandığı için böylelerini 'çukur' diyerek tarif ederdi. Bu zat da öyledir, yani çukurun ta kendisidir. Hatta bu zat sadece çukur da değil aynı zamanda kullanıldığı ifadelerle kanalizasyon çukurunda debeleniyor. Bu zannediyor ki ben de ağız var, her ifadeyi kullanırım. Senin o kullandığın ifadeleri biz unuttuk. Biz dahasına da muktediriz de bulunduğumuz makamlar buna müsaade etmiyor."

Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun sözlerinin siyaset, belagat ve fikirle uzaktan yakından ilgisi olmadığını, bu sözlerini asla muhatap almadığını ve cevaba değer bulmadığını dile getirdi.

Haberin Devamı

- "İçinde bulunduğun dalalet uykusundan uyanmaya bak"

Kılıçdaroğlu'nun değindiği konuların hepsinin sonunu kendisine bağladığını aktaran Erdoğan, "Neymiş? Bizi uyutmayacakmış, biz günün 24 saatini, haftanın 7, yılın 365 gününü zaten ülkemize ve milletimize hizmet yolunda durmadan, dinlenmeden çalışıyoruz. Asıl sen içinde bulunduğun dalalet uykusundan uyanmaya bak." dedi.

Şahsi meseleleri geri plana bırakabileceğini belirten Erdoğan, ülkenin ve milletin çıkarları söz konusu olduğunda kimseyi gözünün görmeyeceğini vurguladı.

Erdoğan, "Bu zatın söylediği öyle şeyler var ki ülkemize ve milletimize olan sorumluluğumuz gereği bunları cevaplamadan geçemeyeceğiz. İfadelerine baktığımız da bir insan nasıl bu kadar cahil olabilir, nasıl bu kadar ülkesinden ve dünyadan bihaber olabilir, açıkçası anlayamıyoruz." diye konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun kanun hükmünde kararname ile faizin düşeceğini sandığını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Mesela bu zat, istihdamın kanun hükmünde kararname ile sağlanabileceğini sanıyor. Bu zat, ticari borçların kanun hükmünde kararname ile sıfırlanabileceğini düşünüyor. Mesela bu zat, iç ve dış borçların kanun hükmünde kararname ile hal olabileceğinin hayalini kurabiliyor. Hatta bu zat, 'Çalışmayan adam borçlanıp kendine beyaz eşya alıyor sonra da borcunu ödeyemeyip, tefeciye mahkum oluyor. Ben bu düzeni bozacağım.' diyor. Aman ya Rabb'i, bu ne cehalet."

Haberin Devamı

- "Bu adama kimse Türkiye'yi emanet etmez"

"Ömründe devletten aldığı maaş dışında kendi emeğiyle, kendi alın teriyle, kendi becerisiyle, kendi yeteneğiyle tek kuruş kazanmamış adama ana muhalefet partisini teslim ederseniz işte böyle zırvalar." diyen Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun SSK'ye genel müdür olduktan sonra kurumun ne hale geldiğini herkesin bildiğini söyledi. Erdoğan, şunları kaydetti:

"Çocuklarının evini nasıl aldığının hesabını veremeyip, yakasına yapışan bir gazeteye, bu evi üç kuruşa satmak zorunda kalan bir adama milletimiz ülke ekonomisini teslim etmez. Hep söylüyorum, iş bilenin, kılıç kuşananındır. Biz hamdolsun 15 yıldır işimizi de yaptık, gerektiğinde kılıcımızı da efeler gibi kuşandık. Muhalefetteyken 'Benim adım Kemal.' diyerek boş lafla peynir gemisi yürütülebilir ama ülke yönetmek için bilgi, birikim, feraset, program, proje gerekir. Bunlarda bırakın ülkeyi yönetmek için gereken kabiliyetleri, eski siyasetçilerin en azından kulağa hoş gelen söz söyleme sanatı bile yok. Hepsi de artık rahmeti rahmana kavuşan Menderes'in, Demirel'in, Ecevit'in, Erbakan'ın, Türkeş'in siyasetlerindeki letafetleri düşündüğünüzde bu zatın içinde bulunduğu zillet daha iyi anlaşılabiliyor. Tıpkı boş çuval gibi bıraktığınız anda yere yığılıyor, diyeceğim ama içi boş da değil. Bu çuvalın içi cüruf dolu cüruf. Kin dolu, nefret dolu, hakaret dolu, 'Zulüm 1453'te başladı.' diyenlerin ihanetiyle dolu. Testinin içinde ne varsa dışına da o sızar derler."

Haberin Devamı

Erdoğan, dünyada herkesin Türkiye'nin büyüme başarısını konuştuğuna işaret ederek "Bu zat kendi aklınca onu da değersiz hale getirmeye çalışıyor ama eline yüzüne bulaştırıyor. Daha büyüme oranının ne olduğunu, nasıl ortaya çıktığını, ne şekilde hesaplandığını bilmeyen bu adama kimse Türkiye'yi emanet etmez." değerlendirmesinde bulundu.

(Sürecek)