Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Duruşuna, gayretine, samimiyetine bakarsanız Gary Medel’i Beşiktaş’ın “köyiçi” çocuğundan ayıramazsınız. Şilili çook uzaklardan geldi ama Beşiktaş’la özdeşleşti…
Dünkü maça da böyle başladı ve abarttı. Adriano’nun sakatlığı (!), Caner’in cezası nedeniyle zorunlu olarak solbekte görev üstlendi, elinden geleni yapmaya çalıştı, tamam. Ne var ki hata yapma endişesiyle gereğinden fazla gerildi. 40. dakikada Paul Papp’la girdiği ikili mücadeleden sonra rakibine abartılı ve aşırı sert davranması, göğsünden itip kakması, sorumsuzluktu. Kalkavan sarı kart gösterdi ama, Medel son beş dakikayı da itiş kakışla tamamladı. İkinci yarı başlarken, gördük ki Şenol Hoca, Medel’i tutup, Necip Uysal’ı sürdü sahaya zorunluluktan… Doğru da yaptı hoca… Sahada tutsaydı Medel belki kırmızıyı görecekti.
Beşiktaş hem zor bir süreci yaşıyor, hem de gerçek bir hedef mücadelesi veriyor. Dokuz maçlık seride tek beraberliği var, sürekli kazanmış. Sivas’ta da niyet, galibiyet!
O nedenle işte Ljajic’i ve Kagawa’yı birlikte oynattı hoca. Ljajic solda, uçlarda, orta alanın hemen her yerinde koşarak liderliği üstlenirken, Kagawa’dan 10 numara performansı izleyemedik. Akan oyunda Burak, Kagawa, Lens üçlüsü oldukça verimsizdi. Sivasspor’un savunma anlayışı, alan daraltması ve kazandığı topları çok çabuk hücuma taşıması Beşiktaş’ı zorluyordu. Buna rağmen kornerden Ljajic’in gönderdiği topu kale ağzında dürte dürte sonunda Vida ile golü bulmaları şanstı. Sivasspor’da Emre Kılınç bir orta alan oyuncusundan beklenen her şeyi yaparak büyüdü. Hele Hakan Arslan’ı tek pasta yüzde yüz gol pozisyonuna sokması büyük beceri örneğiydi. Sivasspor yine de devre biterken golü buldu. Diabate’nin Rybalka’dan aldığı topu kaleye sürerken Lens ve Medel’e yakalanmadan Karius’a çarptırarak golünü atması hak ettikleri bir ödüldü.
Beşiktaş topla çok oynadı. Çok koştu. Çok şut attı, çok korner kullandı… Ama bazen istatistikler anlamını kaybediyor. Özellikle ikinci yarıda Güven’in oyuna girmesiyle daha çok gol pozisyonu ve duran top fırsatları yakaladılar. Ljajic’in vuruşlarından golü bulamadılar. Bir de Sivasspor kalecisi Tolgahan vardı tabii. Onu da kutlamak gerek.
Şimdi maçın kahramanı için tek adresiniz var: Burak Yılmaz! Doğrudan yanına gidip elinizi uzatacak ve tebrik edeceksiniz… Duran topların tamamını kullanan Ljajic’e “Bunu bana bırak” derken, kararlıydı sanırım… 28 metre uzaktan öyle bir vurdu ki… Kendine yapılan faulü muhteşem bir golle cezalandırdı. Kendi de dahil, etkisiz ve verimsiz oynayan takımını adeta ipten aldı. Hükmünü icra etti, klasını bir kez daha gösterdi.
Beşiktaş ilk yarıda Vodafone Park’ta Sivas’a yenilmişti, biliyorsunuz… Dünkü sonuçla rövanşı da almış oldular. Ama daha fazlasını kazandılar. Şimdi inanılmaz fulelerle koşuyor Kartal… Öndekileri tehdit eden bir koşu bu… Öyle bir final turu ki her şey olabilir. Bravo!