Serpil Çevikcan

Serpil Çevikcan

scevikcan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

15 Temmuz darbe girişiminin ardından Cumhurbaşkanlığı’nda gerçekleştirilen ilk resepsiyonun davetlileri arasındaydık.

Cumhuriyetin 93. yıldönümü çerçevesinde önceki gün başta Başkent Ankara olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanında çok sayıda kutlama töreni gerçekleştirildi. Günün sonuna Beştepe’de son yılların en yoğun katılımıyla dikkat çeken Cumhuriyet Bayramı Resepsiyonu damga vurdu.

Akar, komisyon davetine soğuk

Resepsiyondan bazı izlenimlerimi paylaşmak istiyorum. Her şeyden önce vurgulamak gerekir ki, Türkiye’de hiçbir şeyin 15 Temmuz’dan önceki gibi olmayacağının izlerini taşıyan bir resepsiyona tanık olduk.

Haberin Devamı

Bu bağlamda bugüne kadar Beştepe’de gerçekleştirilen resepsiyonlar içinde en yoğun katılımın yaşandığı bir davetin gerçekleştiğini tekrar vurgulamam lazım.

Her ne kadar süreç içinde reel politik nedeniyle dağılma emareleri görülse de Yenikapı ruhunun izlerini taşıyan bir davet gerçekleştiğini de rahatlıkla söyleyebiliriz.

Başkanlık sisteminin ete kemiğe bürünmesinin startını veren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de Beştepe’de bir resepsiyona ilk kez katılması tabiri caizse sürpriz olmayan bir sürprizdi.

Kılıçdaroğlu’nun sesi vardı

Yine, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın davetlilere hitabından önce sunulan sinevizyon gösterisinde Yenikapı’da gerçekleşen mitinge geniş yer ayrılması ve muhalefet liderlerinin o mitingdeki konuşmalarından bölümler dinletilmesini de not etmemiz gerekiyor.

Böylece resepsiyona katılmayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sesi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin büyük tören salonunda ilk kez yankılanmış oldu.

Davet; iş, sanat, siyaset ve medya dünyasından üst düzey çok yüksek bir katılımına sahne oldu. Eski Başbakanlar Tansu Çiller ve Yıldırım Akbulut’un katılımı, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’ın eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve eşi Sare Davutoğlu’na gösterdiği yakın ilgiyi not ettik.

Aralarında Milliyet ve Vatan gazetelerinin sahibi Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Demirören, Yönetim Kurulu Üyesi Meltem Demirören Oktay’ın da yer aldığı çok sayıda medya organı sahibi davetteydi.

Haberin Devamı

Spor ve sanat camiasından katılım da dikkat çekici boyuttaydı. Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören, spor camiasının ünlü isimleri ve yorumcuları davetlilerden yoğun ilgi gördüler.

MHP ile ortak çalışma

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın davetin sonunda basın mensuplarıyla yaptığı sohbete varana kadar, üç gelişme salondaki diyalogların ana gündem maddesi oldu.

Bunlardan ilki; CHP Genel Başkanı Yardımcısı Bülent Tezcan’a Aydın’da gerçekleştirilen silahlı saldırıydı. Bu vesileyle Sayın Tezcan’a bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

Çok önemli değişiklikleri ve büyük çaplı ihraçları içeren iki yeni kanun hükmünde kararname de resepsiyon sürerken kamuoyuna açıklandı.

Beştepe’deki davetin flaş konularından üçüncüsü ise idam meselesi oldu. Başbakan Binali Yıldırım’ın Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarından önce bu konu da yaptığı değerlendirme idam meselesinin önümüzdeki günlerin en sıcak konularından biri olacağının habercisi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da gazetecilerle sohbetinin en flaş bölümlerinden biri idam konusunun bir an önce Meclis zeminine taşınması gerektiği yolundaki ifadeleriydi.

Haberin Devamı

Bu üç gelişme resepsiyonun sohbet konularının başındaydı ancak, süregelen bir tartışmaya ilişkin önemli bilgiler edinme olanağı da bulduk. Konu başkanlık sistemine geçiş.

Beştepe’nin ve Ak Parti’nin Meclis’e sunulacak teklif metni üzerindeki çalışmalarına nokta konulmak üzere.

Burada önemli olan başkanlık sisteminin bir anlamda yolunu açan Bahçeli ve MHP’nin bu teklife ne yanıt vereceği.

Resepsiyondaki sohbetlerimizden öğreniyoruz ki, Ak Parti ve MHP kanatları bir anlamda ortak çalışma yürütüyorlar. Ak Parti’de olduğu gibi MHP’de de bu konuya metin düzeyinde mesai harcanıyor.

İki parti arasında ciddi bir temas trafiği yürütülüyor ve ortak bir metin çıkması için çaba harcanıyor.

Bu bilgiler ışığında Ak Parti’nin Meclis’e sunacağı teklifin MHP’nin de onayı almış bir düzenleme olacağını öngörebiliriz.

Tam koordinasyon vurgusu

Bu tür davetler gazetecileri TSK komuta kademesi ve askeri kanatla de bir araya getiriyor.

Askeri cenahla yaptığım sohbetlerden edindiğim bazı önemli izlenimleri de şöyle paylaşabilirim: İçeride PKK ve DAEŞ’le mücadele, sınır ötesinde de ikinci ayını dolduran Fırat Kalkanı Operasyonu ve koalisyonun Musul operasyonuna katkı gündemleriyle yoğun mesai yürüten Türk Silahlı Kuvvetleri komuta kademesi, bu mesaisinde siyasi otorite, istihbarat birimleri ve Dışişleri Bakanlığı ile tam uyumun önemini vurguluyor.

Devlet aygıtının bu ana kolları arasındaki koordinasyonun tam olduğu, bunun da içeride ve dışarıda terörle mücadele çerçevesinde yürütülen çalışmalarda TSK’nın başarıya ulaşmasının en önemli gerekçesi olduğunun altını çiziyor.

TSK, hem sınır ötesinde hem de içeride gerçekleşebilecek bütün olumsuz gelişmelere hazırlıklı. Tüm olasılıklara karşı planlar ve uygulama seçenekleri hazır.

Fırat Kalkanı Operasyonu da planlandığı gibi aşama aşama yürütülüyor.

Komutanlar, hem moralli hem kararlı ifadeler kullanıyorlar. Bu moralli ve kararlı halin izlerini Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle yayınladığı mesajında zaten görmüştük.

15 Temmuz darbe girişiminin en çok yıprattığı kurum olan TSK’nın komuta kademesinin moralinin toparlanmaya başlaması ve bu süreçte içeride ve dışarıda tarihi operasyonlara imza atması çok kıymetli.

Akar komisyona soğuk

TBMM’de 15 Temmuz FETÖ Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu adı altında bir çalışma yürütülüyor. Bu komisyona eski Genelkurmay başkanları Emekli Orgeneraller Hilmi Özkök ve Işık Koşener gelerek açıklamalarda bulundular.

Eski Genelkurmay başkanları Emekli Orgeneraller Yaşar Büyükanıt ve Necdet Özel ise çeşitli gerekçelerle komisyon davetine olumsuz yanıt verdiler.

Cevabı merak edilen soru Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın söz konusu komisyona gelip gelmeyeceğiydi. Muhalefet önerdi, ancak, komisyon başkanlığı, ita amiri Başbakan olduğu için Başbakanlığa yazı yazılarak izin alınması gerektiğini dile getirdi.

Düne kadar henüz davete ilişkin somut bir gelişme yok. Resepsiyondaki sohbetlerden edindiğim izlenim Orgeneral Akar’ın komisyona gelerek açıklamalar yapmaya soğuk baktığı yönünde. Orgeneral Akar’ın 15 Temmuz gecesine ilişkin ifadesini savcılığa verdiği, her şeyi anlattığı, vakıf olduğu bütün bilgileri paylaştığı düşünülüyor.

Orgeneral Akar ve komuta kademesi, Meclis’teki komisyonda yapılan açıklamaların içinden bazı ifadelerin ön plana çıkarıldığını, altından üstünden birer cümle çekilerek konuşmaların bütünlüğünün bozulduğunu, bunun da komisyon çalışmalarını magazinleştirdiğini düşünüyor.

Muhalefet milletvekillerinin komisyon çalışması sırasındaki sorularının suçlayıcı ve sorgulayıcı niteliğe dönüşebildiği, bunun Genelkurmay Başkanlığı gibi bir görev yürütmekte olan isimlerin kamuoyunda yanlış ifadelerle tartışılmasına yol açtığı görüşü hakim.

Öte yandan komisyona çalışmalarına katılan HDP’li üyelerin provokatif amaçlı sorgulamalarına muhatap olmanın yaratacağı bir rahatsızlığın da altını çizmemiz şart.

Bu gerekçelerle Akar’ın olası bir komisyon davetine sıcak bakmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.