İstanbul Akılcı İlaç Kullanımı Araştırması'nın 2'ncisi Sonuçlandı

Akılcı İlaç Kullanımı Araştırması'nın 2'ncisi Sonuçlandı

16.11.2017 - 17:01 | Son Güncellenme:

.

Akılcı İlaç Kullanımı Araştırmasının 2ncisi Sonuçlandı

Bilinçsiz ilaç kullanımı konusunda toplumsal farkındalık düzeyini artırmak amacıyla başlatılan ’Akılcı İlaç Kullanımı’ kampanyasının ikinci araştırma sonuçları açıklandı. Araştırmada evde ilaç saklama, son kullanma tarihinin kontrol edilmesi, danışmadan ilaç kullanımı, bir önceki tedaviden kalan ilaçların kullanımı, başkasına ilaç önerme, belirtilen zamanda kullanım, belirtilen dozda kullanım ve artan ilaçlara yönelik davranışlar olmak üzere 8 başlıkta çarpıcı sonuçlara dikkat çekti.

Bilinçsiz ilaç kullanımı konusunda toplumsal farkındalık düzeyini artırmak amacıyla başlatılan Akılcı İlaç Kullanımı Kampanyası’nın ikinci araştırma sonuçlarını düzenlenen toplantıyla açıklandı. İlaç Bilincini Geliştirme ve Akılcı İlaç Derneği Başkanı Prof. Dr. İsmail Balık, toplantıda yaptığı konuşmada akılcı İlaç Derneği’nin Türkiye’de ilaçların bireysel ve toplumsal düzeyde akılcı, sorumlu, uyumlu ve güvenli kullanım bilincini kazandırmayı hedeflediğini, bu konuda kamu ve özel sektörle işbirliği halinde önemli çalışmalar gerçekleştirdiklerini söyledi.
Balık, “16 Kasım’ı Akılcı İlaç Farkındalık Günü olarak ilan etmek üzere çalışmalarımızı tamamladık. Önümüzdeki yıl itibariyle 16 Kasımlarda özel etkinlikler düzenleyerek toplumun tüm kesimlerini bu çabamızı desteklemeye davet edeceğiz” dedi.

Tüm dünyada yanlış, gereksiz ve etkisiz ilaç kullanımının çeşitli boyutlarda sorunlara neden olduğunu belirten Balık: “Bu etkiler arasında hastalık ve ölüm oranlarında artış olması, ilaçların yan etki riskinin artması, kaynakların yanlış tüketilmesiyle temel ilaçlara bile ulaşılabilirliğin azalması, acil ve temel ilaçlara karşı gelişebilecek dirence dayalı olarak, tedavinin ekonomik ve sosyal maliyetinin artması sayılabilir. Bu nedenlerden dolayı dünyada çeşitli çözüm yolları üretilmeye, geliştirilmeye çalışılmaktadır” diye konuştu.

1985 yılında Nairobi’de yapılan Dünya Sağlık Örgütü toplantısıyla başlayan akılcı ilaç kullanımının, kişilerin klinik bulgularına ve bireysel özelliklerine göre uygun ilaca, uygun süre ve dozda, en düşük maliyette ve kolayca ulaşabilmeleri olarak tanımlandığını ifade eden Balık “Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, dünya genelinde tüm ilaçların yaklaşık yüzde 50si uygun olmayan şekilde reçetelenmekte, satılmakta veya uygulanmaktadır. Tüm hastaların yarısından fazlası da ilaçlarını doğru şekilde kullanamamaktadır” dedi.

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yanlış ve gereksiz ilaç kullanımının halk sağlığını etkileyen ciddi bir sorun olarak ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. İsmail Balık, akılcı olmayan ilaç kullanımının hastaların tedaviye uyumunun azalmasına, ilaç etkileşimlerine, bazı ilaçlara karşı direnç gelişmesine, hastalıkların tekrarlamasına ya da uzamasına, advers olay görülme sıklığının artmasına, tedavi maliyetlerinin artmasına neden olduğunun altını çizdi.

Akılcı ilaç kullanımının sağlanması konusunda farkındalığın oluşturulması ve toplum bilincinin artırılmasında hekim, eczacı, hemşire, diğer sağlık personeli, hasta / hasta yakını, sektör, düzenleyici otorite, meslek örgütleri ve diğer (medya, akademi vb.) grupların sorumluluk sahibi taraflar olduğunu söyleyen Prof. Dr. İsmail Balık, Akılcı İlaç Kullanımı projesinin toplum sağlığının iyileştirilmesi ve Türk ekonomisine olacak katkısı bakımından büyük önem taşıdığını vurguladı.

Aralık ayından itibaren Ankara’da pilot proje uygulamasına başlayacaklarını anlatan Prof. Dr. İsmail Balık, “Kampanyanın 2018 yılı boyunca da devam edecek bilinçlendirme çalışmaları kapsamında Ankara’yı pilot il olarak belirledik. Şehir meydanlarında, açık hava reklam alanlarında, toplu taşıma araçlarında, AVM’lerde, üniversitelerde, halk sağlığı merkezlerinde ve okullarda etkinlikler yapılmasını planlandık. Ayrıca sosyal medya üzerinden daha geniş kitlelere ulaşmak üzere paylaşımlarımız olacak. Akılda kalıcılığı artırmak üzere reklam çalışmalarına da ağırlık vermeyi planlıyoruz” dedi.

Akılcı ilaç kullanımı araştırması
Yapılan bilgilendirmede araştıma kapsamında yüz yüze anket tekniği ile 18 yaşın üzerinde 8 bin kişi ile gerçekleştirildi. Ankete katılanların yüzde 45’i kadın, yüzde 55’i erkeklerden oluştu. Türkiye İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırmasına göre seçilen 12 bölge olmak üzere tüm Türkiye’de gerçekleştirildi. Yaklaşık bir ay süresince 8 bin kişiye ulaşılırken, ankette katılımcıların demografik özelikleri yanında ilaç kullanımı ve saklama alışkanlıkları gibi alt başlıklar da irdelendi. Yapılan anket ile elde edilen veriler, FutureBright tarafından rapor haline getirildi.
Akılcı İlaç Kullanımı Araştırması kapsamında açıklanan araştıma sonuçları şöyle;

İlaç önerme alışkanlığı
Araştırmaya katılan her iki kişiden biri başkasına ilaç öneriyor. Önerilen ilaçların başında yüzde 72 ile ağrı kesiciler gelirken bunu yüzde 43 ile soğuk algınlığı / grip ilaçları, yüzde 29 ile vitaminler izliyor.

Belirtilen dozda ve zamanda kullanım
Popülasyonun yüzde 68’i ilaçlarını çoğu zaman belirtilen zamanda kullanmadıklarını söylerken, yüzde 69’u belirtilen doza uyuyor. Doktorun verdiği ilaç dozu önemsenmekle birlikte, ilaç doktorun belirttiği zaman dilimi dışında alınıyor ve hasta iyileştiğini düşündüğünde ilaç almayı kesiyor.

Danışmadan ilaç kullanımı
“Doktora danışmadan ilaç kullandınız mı?” sorusu yöneltildiğinde ankete katılanların yüzde yüzde 60’ı evet yanıtı verdi. Bu sonuç danışmadan ilaç kullanımında daha önceki tedaviden kalma ilaçların büyük ölçüde kullanıldığını ortaya koyuyor.

Bir önceki tedaviden kalan ilaç
Popülasyonun yüzde 80’i önceki tedavisinden kalan ilaçları kullandığını belirtiyor. Ağrı kesici, soğuk algınlığı ve vitamin ilaçları ilk kez bu ilaca ihtiyaç duyulduğunda dahi doktora danışmadan kullanılan ilaçlar olarak dikkat çekiyor.

İlaçların son kullanma tarihleri
’Ecza dolaplarındaki ilaçların son kullanma tarihlerine’ ilişkin soruya katılımcıların yüzde 60’ı “kullanmadan önce hemen bakarım” yanıtını verdi. “Son kullanma tarihlerini kontrol etmiyorum / bilmiyorum” diyenlerin oranı bir önceki ankete göre yüzde 14’ten yüzde 8’e gerileyerek iyileşme gösterdi. Genel olarak ankete katılanların yüzde 60’ının ilacı kullanmadan önce son kullanma tarihini kontrol ettiği sonucu ortaya çıktı.

En popüler ilaç saklama yeri hala buzdolabı
İlaç saklama koşullarına ilişkin bölümde ankete katılanlar, “Evinizde ilaçları nerelerde saklıyorsunuz” sorusuna karşılık, en yüksek oran olan yüzde 46 ile buzdolabında yanıtını verdi. Bunu yüzde 39 ile çekmece, yüzde 34 ile ecza dolabı, yüzde 13 ile mutfak masası / rafı izledi. Sıralamada son sıraları küçük yüzdelerle komodin, sehpa, elbise ve banyo dolabı aldı. İlk araştırma raporuna göre ilaç çekmecesi ve ecza dolabında saklamada artış gözlenmesine karşın buzdolabı hala ilacın en çok saklandığı yer.

Artan ilaçlar
Ankete katılanlara, “Tedaviniz sonrasında arta kalan ilaçları ne yapıyorsunuz” sorusu da yöneltildi. Bu soruya, katılımcıların yüzde 48’i “Ecza dolabında / ilaç çekmecesinde saklıyorum” yanıtını verdi. Yüzde 34 ile “Bozulmasın diye buzdolabında saklıyorum” yanıtını verenleri, yüzde 19 ile “Çöpe atıyorum” diyenler izledi. “Aile sağlık merkezine / Sağlık kurumuna veriyorum” diyenler yüzde 13 ile pastada yer alırken, bunu “Aldığım ilaçların hepsini kullanıyorum / Artan olmuyor”, “Mutfak / elbise dolabında saklıyorum, “ilaç toplayan organizasyonlara veriyorum”, “Bir tanıdığıma / yakınıma veriyorum” yanıtları izledi. Genel olarak tekrar lazım olur düşüncesi hakim olduğundan saklama davranışı ilk sırada geliyor.

Diğer Sonuçlar
Araştırmada, her iki kişiden biri muayene olurken doktora kullandığı ilaçlar hakkında kendiliğinden bilgi verdiğini söyledi. Yüzde 38’lik oran “doktor sorarsa hepsini söylüyorum” derken, “Kullandığım ilaçları genellikle söylemiyorum / unutuyorum” diyenlerin sayısı yüzde 5’te kaldı. Doktorların, reçetedeki ilaçların kullanma talimatına ilişkin bilgi vermesi konusunda katılımcıların yüzde 66’sı “Hepsini anlamasam da anlamam gerektiği kadarını anlıyorum” yanıtın verirken, “Çok az kısmını anlıyorum, çoğu anlaşılmıyor” diyenler yüzde 18, “Kullanma talimatlarını hiç anlamıyorum diyenler yüzde 5, “İlaçların kullanma talimatlarını hiçbir zaman okumam” diyenler yüzde 11 oranında kaldı.