Gündem Akıncı’ya teğmenleri ziyarete gittim

Akıncı’ya teğmenleri ziyarete gittim

09.08.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Akıncı Üssü davasında çapraz sorgusu yapılan eski Tümgeneral Selçuk, üs koridorlarındaki görüntülerde kendisinin olduğunu belirterek, Akıncı’ya girdikten 2-3 saat sonra kursiyer teğmenleri ziyaret için tören kıyafeti giydiğini öne sürdü

Akıncı’ya teğmenleri ziyarete gittim

15 Temmuz darbe girişiminin merkez üssü Akıncı’da Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’la aynı odada bulunan sanık eski Tümgeneral Kubilay Selçuk, çapraz sorgusunda çarpıcı iddialarda bulundu.
Selçuk, Çiğli kuleye ulaşma imkanı varken neden uçakların kalkmasına mani olmadığı sorusuna “Tercihlerinizde neler var; herkese meydan okursunuz, çeker tabancanızı kendinizi vurdurursunuz, olur biter. Ben, darbeyi anladıktan sonra işin en başı olan kişiyle, Sayın Genelkurmay Başkanı’yla beraber olma şansına sahip bir profesyonel askerim. 4-5 kez Akar’ın isteği üzerine gittik. Onların tepkisini komutana ifade ettik. Kuvvet komutanlarının çağrılması akla gelen en iyisidir. Ama çok enterasandır, devletin 16.30’da bilgisini aldığı önemli riske, komutanların çağrılması gecenin 01.00’ında akla geliyor” diye konuştu.
‘Boynunda yara izi’
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan cezaevi kampüsündeki salonda görülen davanın altıncı duruşması sanık Selçuk’un çapraz sorgusuyla devam etti. “Yurtta Sulh Konseyi” üyeleri arasında bulunan ve darbecilerin sözde atama listesinde, Genelkurmay Harekât Başkanı olacağı belirtilen Selçuk, Mahkeme Başkanı Selfet Giray’ın sorusu üzerine Akıncı’da bulunduğu sürede Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile aynı odada kaldığını ve Akar’ın boynunda küçük bir yara izi gördüğünü söyledi.
Akar ile üs komutanının odasında zaman geçirdiğini, başka bir odaya geçmediği ifade eden Selçuk, “Akar’ın, ‘gidin şöyle yapın, şunları ikna edin’ demesinin haricinde bir kere Mehmet Dişli generalle hava almaya çıktık, onun dışında çıktığımızı hatırlamıyorum. Komutanımız emretti, çıktık, gittik, geldik” dedi.
Öztürk’le konuştu
İddianamede Dişli’nin, “Genelkurmay Başkanı ve Akın Öztürk nerede?” sorusuna, “O bu işte yok” yanıtını verdiğinin hatırlatılması üzerine sanık Kubilay Selçuk, Akın Öztürk ile aylardır teması olmadığını, “O bu işte yok” ifadesini o anda aynı mekanda olmadıklarını anlatmak için kullandığını savundu.
Selçuk, Öztürk ve Dişli ile yer aldığı kamera kaydının ise Öztürk’ün konuşmak istemesi üzerine, uygun oda aradıkları sırada çekilmiş bir görüntü olduğunu iddia etti. Akıncı koridorlarındaki görüntülerde kendisinin olduğunu, teçhizatlı askerleri koridorlarda görmediğini söyleyen Selçuk, Akıncı’ya girdikten 2-3 saat sonra kursiyer teğmenleri ziyaret için tören kıyafeti giydiğini öne sürdü.
‘Sönmezateş’le görüşmedim’
15 Temmuz’da kendi üssü olan Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığı’ndan hiçbir haberi olmadığını, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a suikast düzenleyecek timin başındaki darbeci general Gökhan Sözmezateş ile hiç görüşmediğini öne süren Selçuk, “Çiğli Üssü’nden helikopterlerin kalktığından hiçbir bilgim yok. Plandan bilgim yok, Ankara’da uçan uçakların faaliyetleri, eylemleri nedir, bunları da bilmiyorum. Cereyan eden hadisenin içerik bilgisine sahip değilim. Üssümün harekât komutanını aradım, ‘Bana söylemek istediğin bir şey var mı?’ diye. Çünkü benim birliğimde herhangi bir hareketlilik olabilir mi, bu amaçla aradım” diye konuştu.
Selçuk, izinliyken neden üsse geldiği yönündeki soru üzerine bunun sıradan olduğunu, bütün boş zamanlarını üs içerisinde geçirmeye çalıştığını ileri sürdü.
Cumhurbaşkanı’nın avukatı Hüseyin Aydın’ın, “Çiğli’nin komutanı olarak, tarihte emsali olmayacak bir operasyonun, Cumhurbaşkanı’na yapılacak operasyonun üssü olması sizin için ne anlama geliyor” sorusuna ise Selçuk, “Bundan haberim yok. Cumhurbaşkanı’na yapılacak operasyonu, ‘tarihte emsali olmayacak’ çapta harekât olarak bakarsak... Emsali olmayacak bir şey değil, diye düşünüyorum. Abartılı ifadeler kullanmaya gerek yok” yanıtını verdi.
‘Hiçbir haberim yok’
Sanık Sönmezateş’in Cumhurbaşkanı’na suikast eylemine ilişkin davada “Operasyon emri, Çiğli’de bekletilme emri Genelkurmay Başkanı’nın yanındaki kişilerden geldi. Genelkurmay Başkanı’nın adına talimatlandırıldım” ifadesini hatırlatan avukat Hüseyin Aydın, “Öztürk ve sizin ifadelerinize göre o saatte Genelkurmay Başkanı’nın yanında siz, Hakan Evrim, Mehmet Dişli, Akın Öztürk ve Ömer Faruk Harmancık var. Talimatı kim verdi, şahit oldunuz mu” sorusunu yöneltti. Selçuk, “Hiçbir haberim yok, kim kiminle temas kurmuştur, bilmiyorum. Sönmezateş adını o gece duymadım. Akar’ın yanındaki birisinin talimat vermesini de şu anda sizinle birlikte değerlendiriyorum. Akar’ın yanında otururken harekâtı yönetemezsiniz, uygun bir ortamda olmanız lazım. Sürekli Sayın Komutan ile beraber olacaksınız ve aynı zamanda harekâtın gidişini anlayacak, yönetecek ve emirler vereceksiniz, bu mümkün değil” yanıtını verdi.
‘Profesyonel askerim’
Sorular üzerine Çiğli’yi aramasının bir fonksiyonu bulunmadığını, çünkü Çiğli’deki kulenin, Ankara’daki uçaklara herhangi bir etki etmeyeceğini savunan Selçuk, “O gece kuleyi arayıp kalkan uçaklara izin vermeyin niye demediniz” sorusuna da “Bir yerde bir sıkıntılı durum yaşıyorsanız tercihler yaparsınız. Tercihlerinizde neler var; herkese meydan okursunuz, çekerseniz tabancanızı kendinizi vurdurursunuz, olur biter.
Benim tercihim bu olmadı, ben profesyonel adamım. Ben, benimle beraber darbeyi anladıktan kısa süre sonra işin en başı olan kişiyle, Sayın Genelkurmay Başkanı’yla beraber olma şansına sahip bir profesyonel askerim. Yapılabilecek en iyi etkiyi kimin üzerinden yapabileceğim şansı önümde. Ben sürekli onun üzerinden bir etki oluşturmaya çalıştım ve inanın elde edilebilecek en akılcı yol seçilmiştir. Elde edilebilecek verim, kaosun dindirilmesiyle alakalı yapılmıştır. Kendini orada burada heder ettirip, derdest ettirip, kovalattırıp, reddettirip sonuç alamazsınız” dedi.
‘Akıllıca girişim değil’
Askerlik yeminini hatırlatan avukat Aydın’ın, “Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti Ankara, emsali olmayan alçaklıkla Fetullahçı teröristlerce bombalandığında hayat feda edilmeyecekse, hangi şartlarda hayat feda edilecek?” sorusuna Selçuk, “Hayatı feda etmek bizim mesleğimiz. Tecrit, özgürlüğümün kısıtlanması karşılaşabileceğim en ağır ceza ve şu anda yaşıyorum. İdam derseniz o benim için kolaylık olur, hoş gelir sefa gelir. Orada hayatını feda etmek akıllıca bir girişim değil. İstediğiniz verimi elde edemezsiniz” şeklinde yanıt verdi.
Eski Tümgeneral Kubilay Selçuk, Cumhurbaşkanı’nın avukatı Hüseyin Aydın’ın “Fetullahçı Muhakeme Yöntemleri’ni duydunuz mu? Siz bu yöntemlerle ilgili örgütsel eğitim aldınız mı?” sorusunu “Fetullah Gülen ile benim bir ilgim yok. Onu sahiplerine sorunuz, onların sorunu benimle değil. Ben çok iyi eğitimli bir askerim” diye yanıtladı.

‘Hainsin’ tepkisi

Bazı gazilerin avukatı Fatih Atalay’ın “Tümgeneral seviyesinde biri rastgele birinden emir alarak sunum yapar mı” sorusuna Selçuk, “Emir alarak sunum yapmadım” dedi. “Sunum yaparken kaç kişi vardı” sorusuna “Bu beyefendinin sorularına cevap vermiyorum” yanıtını veren Selçuk, Atalay’ın “Kayda geçsin diye soruyorum, merakımdan değil. Ne yaptığınızı çok iyi biliyorum” demesi üzerine, “Ben hükümlü değilim. Yargılanıyorum. Ben de tarafım, onlar da. Aynı haklara sahibiz” ifadesini kullandı. Bunun üzerine salondakiler “hainsin” diyerek tepki gösterdi.

‘Ben duymadım’

Org. Akar’ın, “Yanlış yapıyorsunuz” diye kendilerine bağırdığı yönünde tanık beyanı hatırlatılan Selçuk, “Komutan, ‘yanlış yapıyorlar’ demiş olabilir. Ama ‘yapıyorsunuz’ ifadesini ben duymadım” diye konuştu.

‘Akıncı’ya sürpriz için geldim’

Sanık Kubilay Selçuk, kendisine okuması için verilen metnin ilk paragrafını sesli şekilde okuduğunu, bunun bir bildiri olduğunu anladığını ve kendisini sunum için davet eden sivil kişiyi yanından uzaklaştırdığını öne sürdü. Selçuk, kendisine okutulan metin ile TRT’de okunan metnin aynı olmadığını iddia etti. Selçuk, eski Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığı Harekat Komutanı Ramazan Elmas’a “Gerekirse çatışın” emri verdiği iddiasını da yalanladı. Çiğli’den haber vermeden Akıncı’ya gelmesinin nedeni sorulan Selçuk, sürpriz yapmak istediğini söyledi. Selçuk, “Sürpriz yapmak istedim, çat kapı geldim” dedi.

‘Okuduğum an anladım’

Akıncı’ya teğmenleri ziyarete gittim


Sanık Kubilay Selçuk, Aydın’ın, “Darbenin Fetullahçı bir darbe olduğunu saat kaçta anladınız? İfadenizde, ‘Akar’a Fetullahçı olmadığımı söyledim’ dediniz. Neden bunu söyleme ihtiyacı hissettiniz” sorusuna da “Darbe olduğunu, darbe bildirisini okuduğum an anladım. Yüzde 100 bu darbe belli. Ama onun ötesinde öyle bir düşüncem olmadığı için saati size veremem. Gündemde Fetullahçılar vardı zaten. Bir darbe oluyorsa Fetullahçı olduğunu anlamak ayrı bir şey, Fetullahçı bir darbenin olabileceğini tahmin etmek ayrı bir şey. Gündem o gün cari olarak onu gösteriyor. Birtakım listeler var, kumpas tersine çevrilmiş, öbür türlü fırtına var. Ne oluyor, olsa olsa bu olabilir. Benden duysa duysa şüpheyi bundan duyabilir.”
Akar’ın bulunduğu salona Öztürk ile birlikte girdiğini hatırlamadığını ifade eden Selçuk, Akar’ın “kuvvet komutanlarını çağırın” emri üzerine oradaki ortamda kuvvet komutanlarının nerede olduğunu söylediğini, o anda kimden geldiğini bilmediği “Hava Kuvvetleri Komutanı düğünde, Deniz Kuvvetleri Komutanı’ndan haber yok, Kara Kuvvetleri Komutanı ve Jandarma Genel Komutanı’na ilişkin de bilgi yok” şeklindeki bilgiyi Akar’a ilettiğini kaydetti.
Selçuk’un savcılık ifadesinde Akıncı’da sivil kişiler gördüğünü söylediğini ancak mahkemede “sivil giyimli askerler” ifadesini kullandığını anımsatan Aydın, “İfadedeki değişiklik, sivil kişileri korumak güdüsünden mi kaynaklandı” sorusunu yöneltti. Selçuk, kimseyi korumak gibi bir amacı olmadığını iddia ederek, “Benim gördüğüm kişiler sivil giyimli askerlerdi. Sivil kişiler görmedim. Kanaatim onların sivil giyimli asker kişiler olduğudur. Asker delikanlılarla sivil insanların duruşu, tıraşı, tavrı farklıdır” dedi.

‘Astsubay Kuzu’ya Paşa derdim’

Darbe girişiminden sonra menfezde yakalanan Cumhurbaşkanı’na suikast davası sanığı astsubay Zekeriya Kuzu’ya “Paşa” diye seslendiğini belirten Kubilay Selçuk, “Pek çok personele yeri geldiğinde onore etmek adına ‘Paşa’ derim. En çok da ona söylemişimdir” dedi. Kuzu’nun hesabına yatırdığı bin 400 lirayı “himmet” olarak kabul etmeyen Selçuk, “Önü arkası olması lazımdır. Neden yatırdığımı hatırlamıyorum” dedi. Çiğli’de bıraktığı emir subayı Enis Çakır’ın faaliyetleri için “yanlış yapmış” diyen Selçuk, bina baskını eğitiminden haberdar olmadığını, derdest edilenlerin Çiğli’ye getirilmesi talimatının bulunmadığını öne sürdü. Selçuk, aracıyla eve giden Kuzu için de “15 Temmuz’a kadar bu insan milli kahraman. Ben bu insana neden değerli biri olarak bakmayayım” dedi.