Gündem Akordeonun güler yüzlü ustasıydı

Akordeonun güler yüzlü ustasıydı

02.11.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Yüzünde hep bir neşe vardı, gözleriyle kahkaha atıyordu adeta. Çok mu dertsiz, tasasız bir hayatı olmuştu da hep gülüyordu? Hayır... Bin bir zorlukla gelmişti o güne. Zaten o neşe altına sakladığı hüznüyle yakaladı Türkiye’yi...

Akordeonun  güler yüzlü ustasıydı

Yıl 1999’du, radyolarda “Çalgıcı karısı Binnaz” diye titreyen sesi duyulduğunda... Dinleyenlerin gülsünler mi, duygulansınlar mı bilemedikleri bir sesti. Ama kesin olan bir şey vardı ki, kulak kabartmadan duramıyordunuz akordeonuna da, o titrek, kendine has yorumuna da... Derken ekranlarda boy göstermeye başladı bu ufak tefek, kavruk adam, kafasında alameti farikası şapkası ve fıldır fıldır dönen kocaman gözleriyle. “Yapma bana numara” diyordu bu sefer. Adı Ciguli’ydi. Yüzünde hep bir neşe vardı, gözleriyle kahkaha atıyordu adeta. Çok mu dertsiz, tasasız bir hayatı olmuştu da hep gülüyordu? Hayır... Bin bir zorlukla gelmişti o güne. Zaten o neşe altına sakladığı hüznüyle yakaladı Türkiye halkını. ‘Numara yapmıyordu’ şarkısında dediği gibi. Herkes biraz kendine benzetti bu aynı anda hem gülen, hem ağlayan adamı.

Lakabı Rus otomobilinden
1957 yılında Bulgaristan Haskova’da doğmuştu. Bulgaristan resmi kayıtlarına göre Angel Jordanov Kapsov, anasının koyduğu adıyla Ahmet’ti. Otuz yıl öncenin hızılı Rus otomobilinden gelen lakabıyla da Ciguli. Babası hamallık, annesi fabrikalarda süpürgecilik yapardı, zordu hayatları. Babalarını da kaybedince, Ciguli Ahmet düğünlerde çalıp söylemeye başladı. Kardeşlerini okuttu. Kendisi 7. sınıfa kadar okuyabildi. Bulgarca yazmayı, Türkçe okumayı öğrendi. Yener Süsoy’a “Ne yapalım, okutmadılar o zamanlar bize Bulgarlar Türkçeyi” diye anlatıyordu: “Jivkov bize yasaklamıştı Türkçe konuşmayı bile, çok çektik.”

TIR’lardan kaset isterdi
Su içemeyecek, yemek yiyemeyecek kadar parasız günlerinde bile hep böyle şendi. Kulübeleri yandı, sokakta kaldılar, o gene gülmeye devam etti. Akordeonu da en yakın arkadaşıydı. Haskova’ya gelen Türk otobüslerinin, TIR’larının yanına gidip kaset isterdi. İbrahim Tatlıses’ler, Ferdi Tayfur’lar... 17’sinde Ayten’le evlendiğinde oğullarının adını İbrahim ve Ferdi koyacak kadar tutkundu onlara. 1990 yılında pasaportunu çıkarttı, otobüse atlayıp İstanbul’a geldi ilk defa. Bu şehir bir cennetti onun için. “O gece otelde kaldık, su var, banyo var, yumuşak yatak var” diye anlatıyordu:
“Hemen beni götürdüler bir düğüne. Bana o gece 50 bin lira verdiler. Nasıl sevindik biliyon mu?”
Sonra ver elini Kumkapı... Ayağında yırtık pabuçlar, üstü başı perişan ama gönlü gene şen. “Güldüler bana, aldılar beni öyle makara yerine” diye anlatıyordu ilk günü. Ama akordeonunu konuşturmaya başlayınca değişti işler. Hemen Üçler Restoran’da çalışmaya başladı. Çok sevdiği Hint filmlerinden öğrenerek çıkarttığı ince sesler hayrete düşürüyordu dinleyenleri.

Bu yaz Açıkhava’daydı
1991 yılında Çakıl Gazinosu’nda Hülya Avşar’a akordeon çalmaya başladı. 1998’de İzmir Fuarı, tutkunu olduğu İbrahim Tatlıses ve Sibel Can’ın arkasında... Arada kendi şovunu da sergiliyor, bolca alkış alıyordu. Sonunda ‘Binnaz’la bütün Türkiye’ye duyurdu adını. ‘Bizim Sokak’ dizisiyle iyice perçinledi ününü.
2000 yılında bir de albüm çıkarttı, ‘Horozum’du adı... Ezel Akay’ın ‘Neredesin Firuze?’ filminde oynadı sonra... Göksel’in ‘Sabır Sabır Ya Sabır’ şarkısındaki unutulmaz yorumu kaldı yadigâr. Ciguli efsanesi parladığı gibi söndü yavaş yavaş.
2006’da ‘Ben Akordiyonum’, 2007’de ‘Safinaz’, 2010’da ‘Sensiz Kaldım Şimdi’ albümlerini yaptı, çok duyulmadı... Gelgelelim ‘Binnaz’ da, Ciguli de unutulmadı... En son bu yaz, Açıkhava’da ‘Güldür Güldür’ gösterisine konuk olduğunda izledik Ciguli’yi. Başında şapkası, yüzünde aynı kocaman gülümsemesiyle... Binnaz diye yıkılıyordu Açıkhava tribünleri...
Meğer bu bir vedaymış...
Akordeonun güler yüzlü, ‘numara yapmayan’ ustasına veda...

Haberin Devamı

Ameliyatta öldü

Bir döneme damgasını vuran müzisyen Ciguli, önceki gece kalbinden rahatsızlanarak Bulgaristan’ın Sofya kentinde ameliyata alındı. Ciguli, operasyon sırasında verilen narkozun ciğerlerinde sebep olduğu sorun nedeniyle uyanamayarak yaşamını yitirdi. Sanatçı, Bulgaristan’ın Haskova şehrinde toprağa verilecek