Finalsever Göztepe

Bülent Buda: Bir eksikle bir fazla gibi oynamak yürek ister. Kas gücü ister, sevgi ister, yaptığı işe saygı ister. Kulübeden parlayan ilk ışık günü günün en iyisi Jerome. Ngando’nun üçüncü golüne verdiği katkı ve de o golün 10 kişi kalıp geriye düştükten sonra gelişi. Günün en iyilerinden Berkan, günün en talihsizi yine Berkan. Alpaslan’ın 90’dan dönen füzesi. 3 gol Beto’nun kalesinde fazla. Deniz Kadah gollere başladı, durmuyor. Müthiş bir momentum yakaladı. Jerome müthişti, attı attırdı. Tam da profesyonellere özgü. Tayfur’un kenara gelişinde taraftarların tepkisi doğru değil. Lütfen beyler lig bitmedi. Hayat devam ediyor. Hem hücumcu, hem de savunmacı oynayan futbol emekçisini günümüzde bulmak zor. Değerini bilmek lazım.
Fatih Tanfer: Göztepe-Sivasspor maçını kazansa puan cetvelindeki bugünkü tablo çok değişik olacaktı ama olmadı. Bülent Abim maçın teknik analizini yaptı. Ben ise Göztepe’nin geleceği ve kalan haftalarla ilgili değerlendirme yapmayı tercih ediyorum.
- Futbolda işler yolunda giderken herkes mutlu, heyecanlı ve en önemlisi yoğun bir coşku yaşar. Göztepe camiası kalan 2 hafta için her zaman olduğu gibi kendine yakışan doğru bir duruş sergilemelidir. Göztepeli öncelikle takımının gücünü bilip düşmeyeceğine inanmalıdır.
- Artık 2 maç kaldı. Deplasmanda Bursa, evinde Ankaragücü maçı. Taraftar, futbolcu, teknik adam ve yönetim gücünü birleştirip hak ettiği Süper Lig’de kalmak adına büyük bir mücadele verecektir. En önemlisi Göztepe’de varolan ve bu maçlarda en üst düzeye çıkmasını temenni ettiğim motivasyon ile hırs ve cesareti birleştirip, bu zor günlerden anlının akıyla geçeceğine inanıyorum.
Mehmet Demirtaş: Süper Lig’de kalmak isteyen ve haftalardır varını yoğunu sahaya yansıtan Göztepe için Sivas maçı, hayati önem taşıyordu. Maç öncesi Serdar’ın sakatlanması büyük şansızlıktı. O yetmezmiş gibi maçın başında kalesinde gördüğü gollle yenik duruma düştüler. Neyse ki Deniz ile müthiş bir karşılık verdiler. İlk yarım saatte oyuna iyice ağırlığını koyan sarı kırmızılılar, Berkan’ın kalesine attığı şanssız golle ilk yarıyı yenik kapattı. Ama haftalardır pes etmeyen Göztepe’yi izliyorduk. Ngando, Jerome’un müthiş asistini iyi değerlendirerek takımının lige tutunmasını sağladı. Göztepe, 3 kez yenik duruma düşmesine rağmen altın değerinde 1 puanı kazandı. Artık geriye sadece son 180 dakika final niteliğinde karşılaşmalar kaldı. Bursa ve Ankaragücü. Göztepe finallerin takımı ve zoru sever. Şimdi daha fazla ruhunu ortaya koyun, sahada savaşın ve bu korkulu rüyadan hepimizi uyandırın.

Türkiye Kupası’nı istiyoruz

Bülent Buda: Akhisar’ı sevenler için karamizah ironik bir durum. Bu güçlü takım bir yandan düşerken bir yandan kupa finali oynuyor. Bu takım ligden düşer miydi? Hayır düşmezdi. Amatörlere özgü yanlışlar ile düştüler. Oysa, seçenekli, güçlü bir oyuncu topluluğu vardı. Neler oldu, nasıl oldu? Hikaye uzun. Şimdilik boşverelim. Bu takım kupayı kazanır çok iddialıyım. Bu futbolcular düşerken şampiyonda olabilirler. Onlar iyi bir takım. Bir sezon sonra da bıraktıkları yere geri dönerler, hiç kuşkum yok.
Fatih Tanfer: Akhisarspor, 2012-2013 sezonundan itibaren 7 yıl kaldığı Süper Lig’de Fenerbahçe mağlubiyeti ile küme düştü.
- Ege’nin gururu güçlü Akhisarspor’un Süper Lig’den düşmesi yalnız Akhisarlıları değil, futbolla ilgisi olan herkesi üzdüğüne inanıyorum. Akhisar kötü bir takımıydı? Hayır. Bugün Türkiye Kupası finalinde Galatasaray ile oynayan bir takıma kötü demenin haksızlık olacağına inancındayım.
- Bence nedenlerine gelince, sezon başından itibaren teknik direktör tercihlerinin istenilen sonuçları vermemesi önemli etkenlerden birisiydi.
- Elbette çözülemeyen zihinsel ve fiziksel sorunlar vardı. Sonuçta büyük başarılara imza atmış Akhisarspor lige veda etti. Bence asla unutulmayacak olan ise Akhisarsporumuzun futbola kattığı değerler ve davnaşılarıdır. Hep centilmendiler. Asla futbolu çirkinleştirmediler. Ligimize renk kattılar. Geçmiş olsun Akhisarspor.
Mehmet Demirtaş: 7 yıl sonra 1. lige geri dönüş. Ege’nin incisi Akhisar için içimiz acıyor. Geçtiğimiz yılın kupa şampiyonu bugün yine Ziraat Türkiye Kupası final maçında Galatasaray’ı yenip kupayı üst üste 2. kez kazanmak için mücadele edecek. Akigolar bunu başaracak güçte. En azından kupayı almak boyunların borcu. Haydi Akigolar, güldürün yüzümüzü ve tıpkı Gençlerbirliği gibi bir yıl aradan sonra Süper Lig’de tekrar buluşalım.

Bu sefer Altınordu olacak

Bülent Buda: Eylemi bilenler, söylemi boşverir. Katılımcılık temel amaçtır. Bir kenarda durup beklemek, seyretmek bir tür dışlanmak gibi bir durumdur. Bu oyuncuların hepsi katılımcı. Futbol oyunu salt, ayrıcalıklı konumuyla değil hayatın tam da kendisi olmasıyla öne çıkar. Kırmızı lacivertli genç adamlar adımlarıyla, koşularıyla, paylaşımlarıyla bir yandan oynarken öte yandan hayatı anlatırlar. Kaleci Erce’den başlayan en uçtaki Sefa’ya değin uzanan, akan geçişken bir enerji. Bu seyirlik oyunda coşku, tutku, sevinç vardır. İzleyenin esnemesi, çiğdem çıtırdatması yasaktır. Oyunun kendisi sizi izlemeye çağırır. Bu genç adamlar onu yaptı. Bu takım istiyor belli, açık. Gizli saklı yanı yok. Salt, Play Off değil. Daha da ötesi!
Fatih Tanfer: Altınordu, futbol adına bütün güzelliklerin eyleme dönüştürüldüğü Boluspor karşısında maçın başından itibaren rakibine tam saha pres yaptı. Orta alanda Okan, Alican, Berkay baş döndürücü pas trafiğiyle takımın hücum gücünü olumlu etkilediler. Sağdan Murat’la Kerim, soldan Yusuf’la Anıl adeta fırtına gibi estiler. Boluspor’un bu hızı kesmek adına almak istediği tedbirlerin hiçbirisi işe yaramadı.
- Futbolda istek ve kondisyon önemli bir faktördür. Altınordu 3-0’dan sonra oyunun temposu ve ritmini istediği gibi ayarladı. Ancak 90 dakika boyunca oyundan kopmadı.
- Bu hafta Giresun’da alınacak bir galibiyet hiç bir sonuca bakmaksızın Altınordu’yu Play Off’a çıkaracak. Kader bu ya geçen sene Giresunspor’a ikili averajla Play Off kaybetmişti. Umarım bu sene kazanırlar. Kazanmak futbolu seven bu çocukların hakkı.
Mehmet Demirtaş: Kıran kırana geçen bir sezon. Her takımın birbirini yendiği bir ligde gerçekten zorlu yollardan geldiler. Oynadıkları futbolla hepimizi büyülüyor bu gençler. Artık Play Off için geri sayım başladı. Alandaki eylemlere, oyun aklı ve 90 dakika bitmek bilmeyen enerjilerine baktığımız zaman, genç şeytanlar sadece Play Off’a değil, Süper Lig’e odaklanmışlar. Bizler de artık yeter diyoruz. Bu sene bu iş son bulmalı. Altınordu’ya Süper Lig yakışır.

Denizlispor'a şampiyonluk çok yakıştı

Bülent Buda: ‘Şampiyonluk, şampiyon olamamak için ne kadar sorun varsa onun üstesinden gelenlere verilen sıfattır’ Yücel İldiz’le başlayan yeni süreçte salt futbolcular değil, yönetim sorunların ne tür girişimlerle çözümleneceyinin farkına vardı. O aşamada kulübü, bugünlere taşıyan yolculuğun adımları başladı. Önce futbolcular kendi değerlerinin farkına vardılar. Sonra hocalarına güvendiler. Birlikte üretip, birlikte paylaşmanın erdemine ulaştılar. Stachowiak kalesinde bir istikrar anıtı. Savunmada Furkan, Alperen, Abdülkerim ile Keremcan’a katılan Oğuz ile müthiş bir istikrar ile özgüvene ulaştılar. Orta alanda Deniz, Aissati, Recep, Burak Altıparmak, Kibong ile savunma ve hücum arasındaki dengeleri oluşturdular. İki kanattan akışkan futbolun en güzel örneklerini sergileyen Burak Çalık ile Ziya takıma katıldıktan sonra Kehinde, golleriyle verdiği değerli katkıları ile elbette Kaptan Mehmet Akyüz. Tek kelime ile müthiş bir sezonu tamamladılar. Analarının ak sütü kadar hak ettikleri bir başarıya kramponları ile alın terleriyle imza attılar. Kutlu olsun.
Fatih Tanfer: Denizlispor’un Süper Lig’e çıkışı bir başarı öyküsüdür. Yükselen form grafiği, inanç, irade Süper Lig’e çıkmanın temel taşlarıdır. Sabır, bilgi, hoşgörü ve en önemlisi hedefler belirlenince doğru teknik adam, doğru kadro mühendisliği ve bütünleşen camia. Kısacası şampiyonluğun benim tarafımdan özetlenmesidir. Elbette bu başarıda başta yönetim kurulu ve arkadaşları, Teknik Direktörü Yücel İldiz ve ekibi, futbolcular ile sezonun ikinci yarısından itibaren inanılmaz bir destek veren taraftarlar hep birlikte bu başarıya imzalarını attılar.
Mehmet Demirtaş: Maçın daha ikinci dakikasında Kehinde attığı golden sonra ‘’Elveda 1. Lig Biz Gidiyoruz Artık. Şampiyon Denizlispor’’ Yazılı kağıdı kameraya gösterdi. İşte bu inanmışlığın ve azmin simgesi. Yeşil siyahlılar hak ettiği Süper Lig’e 9 yıl sonra geri döndü. Saha içi ve saha dışı mücadeleleriyle ve oynadıkları futbol kalitesiyle sonuna kadar hak ettikleri bir sezon oldu. Başta Yücel İldiz ve arkadaşlarını, her biri gerçekten kaliteli oyuncular olan futbolcu kardeşlerimi ve de Denizlispor’a gönül vermiş coşkulu taraftarı tebrik ediyorum. Umut ediyorum ki önümüzdeki yılın planlaması doğru yapılır ve Yücel hocayla devam edilerek Süper Lig’de yeni başarılara imza atarlar.

Hedef gelecek yıl

Bülent Buda: Spor Toto 1. Lig’in ilk yılında tutunmak başarıdır. Bu başarının şampiyonluk ya da bir üst ligle taçlandırılması ise alanda daha fazlasını olası kılacak bir takımın oluşumuyla olur. Yani daha nitelikli bir takım. O da para ve zaman demek. Yenildiğinde üzülen kazandığında sevinen ama seyreden, kenarda yatan, eylemin kıyısında kalanlar ile daha güçlü daha çok kazanan bir takım var edemezsiniz. Hep bir tek adam verecek başarı gelecek. Olabilir. Eğer tükenmeyen petrol kuyularınız varsa!
Fatih Tanfer: Osmanlıspor karşısında 12 dakikada gol ustası Marco’nun golüyle öne geçti. Ancak ligin ikinci yarısından itibaren büyük gurur duyduğumuz maçlarına psikolojik ve taktik olarak çok iyi hazırlanan Altay, son 8 dakikada yediği 3 golle mağlup oldu. Osmanlıspor bilhassa ikinci yarıda kanatlardan Burhan ve Beykan’la etkili olan rakipleri karşısında savunmadaki yerleşim hatalarından dolayı gelen gollere engel olamadı. İkinci goldeki penaltı kararı bence ağırdı. Altay, ikinci yarı performansıyla bizce gönüllere taht kurdu. Artık bundan sonra gelecek yılların planı yapılmalıdır.