Ege Traore’ye selam olsun

Traore’ye selam olsun

24.10.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

Spor Toto Süper Lig’de Beşiktaş karşısında aldığı galibiyetle Avrupa’ya göz kırpan Sarı kırmızılıları değerlendiren Milliyet Ege’nin usta isimleri, “Kazanmanın yanı sıra Göztepe’nin tam bir takım olduğunu alınan 3 puanı, 6 ay sahalardan uzak kalacak olan Traore’ye hediye etmesi büyük alkış aldı” dedi

Traore’ye selam olsun

Traore’ye selam olsun

Haberin Devamı

Bülent Buda: Castro önce topu kapıyor. Pas yapıyor. Tekrar alıyor. Adrese teslim indiriyor kale önüne. Jerome’nin topla buluştuğu yer. Topa yükselişi. Kafa darbesinin şiddetiyle, yönü birinci sınıf. Hem lider, hem iyi insan olmak takımın kan akışına ivme katmak bu bağlamda bir fenomen Beto. Castro gibi bir adamla aynı mahallede büyümek, top koşturmak isterdim. O nasıl bir futbol iştahı, kazanma isteği, çevresine yaydığı pozitif enerji. Berkan’ın ne kadar düzgün bir duruşu var. Hiç yadırgamadan kendine özgü bir futbol biçimiyle teknik, estetik, akıl. Traore için dalgalandırılan 3’nolu forma duygu yüklüydü. Dostluk denizinin dalgalarıydı. VAR ya da yok. Fırat Aydınus’un penaltı düdüğü ucuzdu. Oyun alanı, kulübesiyle, tribünleriyle güçlü bağları olan nitelikli insanlardan oluşan bir oluşum. Dışarıdan bakıldığında tüm takım sanki aynı mahellede büyümüş eski dostlar. Teşekkürler Göztepe...

Haberin Devamı

Traore’ye selam olsun
Fatih Tanfer: Göztepe karşısında Beşiktaş ilk 20 dakikada oyuna ağırlığını koydu. Göztepe topu rakibine bıraktı, rakibinin etkili oyuncularını kontrol altına almayı hedefleyen oyun planını başarıyla uyguladı. Elbette Göztepe’nin direncinin artması Beto’nun kurtardığı penaltıydı. Öncelikle Caner’in bölgesine Halil’i monte edip takımın en iyilerinden biri olan Gassama ile o alanı iyi kontrol etti. Berkan’da yerinde aksamadı, görevini başarıyla yaptı. Defans merkezinde oynayan Titi ve Reis iyi savunma yaptılar. Az pozisyon verdiler. Ayrıca Reis iyi oyununu attığı golle de taçlandırdı. Borges defansın önünde iyi toplar aldı ve kullandı. Bence takımın 3 yıldızından biri olan Castro sürekli ileri çıktı, etkili oyunuyla rakip defansı yıprattı. İlk golde yaptığı baskı ve asistle oyuna damgasını vurdu. Göztepe bilhassa ikinci yarıda müthiş bir tempoya ulaştı. Çok adamla rakip cezaalanına girdi. Beşiktaş için iyi oynayamadı diyorlar. Bunun sebebi Göztepe’nin akıllı ve doğru oyununun sonucu. Ne yaptı Göztepe? Oyunu daralttı, takım boyunu kısalttı. Kazandığı topları Jerome, Yasin ve Halil’e hızlı ve doğru oynadılar. Castro adeta ok gibi Beşiktaş orta alanına ve defansın arkasına yerleşti. Ayrıca Jerome, Beşiktaş defansını koşularıyla çok zorladı ve dengesini bozdu. Rakip kalede gol attı, Beşiktaş’ın duran toplarında da defansif açıdan çok etkiliydi. Elbette bu başarıdan sonra Bayram Hoca’dan da söz etmemek büyük haksızlık olur. Haftalardır rakiplerini iyi analiz edip, oyun planını ona göre kuruyor. Memnuniyetle belirtmek isterim ki Türk futbolunun onun gibi alçakgönüllü ve düzgün kimliklere ihtiyacı var. Bence alkışı hakediyor.

Haberin Devamı

Mehmet Demirtaş: Göztepe Beşiktaş karşısında her şeyi kusursuza yakın uyguladığı karşılaşmadan 2-0’lık skorla ayrılmasını bilerek artık gözünü Avrupa’ya diktiğini bizlere kanıtladı. Aslında 90+3 köşemizde bizler Göztepe’nin hedefinin Avrupa olması gerektiğini yaklaşık 1,5 ay önce dile getirmiştik. Bu sadece bir temenni değil hakettiğini düşündüğümüzden dolayı. Beşiktaş karşısında bir kez daha gördük ki Bayram Hoca’nın önderliğindeki Göztepe milli arayı çok iyi değerlendirmiş, yaşadığı talihsiz sakatlılıklara rağmen güçlü taraftarı önünde muhteşem bir reaksiyon göstererek hedefe doğru emin adımlarla yürüyor. Bu galibiyetin yanı sıra en güzel olayda Göztepe’li oyuncuların sanki yıllardır birarada mücadele etmiş gibi hareket etmesi. Tam bir takım olmuşlar. Özellikle Jerome’nin gol sonrası kulübeye giderek Traore’nin formasını alıp arkadaşlarıyla birlikte bu gol sevincini yaşaması takdire şahayendi. Tek kelimeyle teşekkürler Göztepe. İyi ki varsınız. Yolunuz açık olsun...

Haberin Devamı

Ayağa kalk artık AKHİSARSPOR!

Bülent Buda: Duygusal an, maçın bitişi Lopes’in gözyaşları. Kasımpaşa kaptanı Veysel, Lopes’in yanında onun acısını dindirmeye çalışıyor. Dramatik bir gün Lopes için. Ligin en fazla sayıda atak yapan, hücumlara katkı veren, rakip kale önündeki gol arayışlarının içinde olan Lopes, bu kez kendi kalesi önünde rakiplerine 3 gol asisti yaptı, ikisi gol oldu. Oysa ilk 10 dakikada 4 köşe vuruşuyla Jose’nin nefis solunu kornere atan kaleci. Sonrası bütünüyle özellikle ikinci yarıda rakibine teslim olan, dağılan bir Akhisar. Yapılan oyun alanı seçimleri, kulübede bekletilenler, sakatlar, oyun kalitesi. Temel mesele Galatasaray maçından sonra bu takıma bir şeyler oldu. Sorun fiziksel değil, zihinsel gibi duruyor. Birbirine yakın durmayan, uzaklaşan çoğulculuktan, bireyselliğe evrilen her futbolcunun tek tek yalnızlaştığı büyük tehlike.

Haberin Devamı

Fatih Tanfer: Bülent Abim, Lopes için dramatik bir maçtı diyor. Aynen katılıyorum, ancak benim ilavem var. Asıl dramatik olan kendisine büyük güven ve başarılarıyla mutluluk duyduğumuz Akhisar’ın geldiği nokta. İlk yarıda yaratılan Jose’nin vuruşu ve Ramazan’ın kurtarışı. Akhisar’da çözülemeyen mental ve fiziksel yorgunluk bir türlü giderilemiyor. En üzüldüğüm noktada Akhisar’ın coşkusu kayboldu. Daha 9 maç oynandı geride 25 maç var. Yönetimiyle, idare şekliyle, coşkusuyla hep örnek gösterdiğimiz Akhisarspor bu kötü tablonunda içinden çıkacağına inanıyorum. Belki de inanmak istiyorum.

Mehmet Demirtaş: Sezon başı ligin şampiyonunu yenip Süper Kupa’yı almış ve UEFA kupasında mücadele edeceği bilinciyle kadro kurması gereken Akhisarspor kötü gidişatını sürdürerek ligin 9. haftasında küme düşmeyi garantilediler gibi. Yıllarca Süper Lig’de mücadele eden ve gurur kaynağımız olan Akhisarspor’un geldiği nokta bu olmamalı. Tez zamanda çıkışa geçeceğine eminim ancak Akhisarspor’daki ruh eksikliğini giderecek çözümler gerekli. Her yıl belirli periyodlarda yakalanan o mücadele ruhu geç kalınmadan giderilmelidir.

Balıkesir’de dramatik sonuç

Bülent Buda: Boluspor’un teknik adamı Sait Karafırtınalar 62. dakikada oyuna iki hamle birden yaptığında takımı özellikle ikinci yarıda iki cılız atak, bir şut girişimi yapmıştı. 84. dakikada Bolu ilk gole birinci hamle Melih Okutan’ın kale önüne indirdiği ikinci hamlesi Guidi Koçer’in uzanışıyla gole ulaştı. Oysa Sait Karafırtınalar oyuna hamle yaptığında maçın mutlak egemeni Balıkesir’di. Hele Nizamettin’in direkten dönen frikiğinde dönen topa voleyi yapıştıran sahanın en iyisi Okan’ın da ikinci kez direk engeline takılması talihsizlikti. Bu bağlamda Giray Hocamıza sormak kaçınılmaz oluyor. Hem golü yedikten sonra hem de Bolu’nun hamlelerinden tam 25 dakika sonra yaptığınız hamleler bayağı rötarlı değil mi? Buradaki fark hocalardan biri maçı seyretmiş (Giray Hoca), diğeri yaşamış. (Sait Hoca) Futbolda fiziksel olarak üstünlüğünüz yetmez. Zihinsel olarakta hazır olmalısınız.

Fatih Tanfer: Maçın başından itibaren oyunun hakimi, istediği ritmi tutturan Balıkesirspor’du. Uzun bir süreden sonra şahane bir Okan Alkan seyrettik. Boluspor oyuna Melih ve Guido Koçer’i alasıya kadar canlı, atak ve organize bir Balıkesir izledik. Belki Boluspor bugüne kada en aciz kaldığı maçlardan birini oynadı. Balıkesirspor’un bu oynadığı oyunun bu temposunun hakkı mağlubiyet değildi. Umarım Giray Hoca nedenlerini ve çözümlerini bulur. Ama her hafta Play Off’tan uzaklaşıldığının gerçeğini de unutmamak gerekir.

Traore’ye selam olsun
3 puanı özlemiştik

Bülent Buda: 12 dakikada 2 farka ulaşınca büyük bir rahatlama elbette. Daha çok futbolcu görme olanağı, sıkı bir ter atma, moral kazanma. Gol ve de asistleriyle oyunu ciddiye alan Marco, değerli bir örnek. Kappel attığı gollerle kendini daha iyi hissedebilir. Emre, kalesinde ilk kez 65’de çimlere uzandı. Galibiyet, moral, toparlanma için gerekliydi. Haftaya formda, dikine karşı kaleye oynayan, final vuruşlarında becerili bir Denizlispor. Gerçek güç gösterisi o maçtır. Altay taraftarı az sayıdada olsa deplasmanlara düzenli gidiyor. Karabük’te skor 3 olmuş yokluklarla acı çeken gençlere Karabük kümeye seslenişi hiç de sportmence değildi.

Fatih Tanfer: Altay’ın Karabükspor karşısında erken attığı goller görülebilecek sıkıntıları yok etti. 3 puan galibiyet özlemi çeken Altay adına çok büyük bir moral olduğuna inanıyorum. Altay oyunu ciddiye aldı. Ferhat, Tevfik, Atakan, Aganovic etkili ve baskılı bir oyun sergilediler. Hücumda Marco görevini iyi yaptı. Birde ona Kappel eşlik etti. Umarım Altay böylesine agresif ve canlı oyun anlayışını önümüzdeki haftalarda da devam ettirir.

Mehmet Demirtaş: Altay’ın rakibi -2 puanla ligin dibine demir atmış Kardemir Karabükspor. Alınan 4 gollü galibiyet Altay için büyük moral oldu. Evet kazanılan her maç önemli ancak Altay’ın zengin kadrosunun dengi bir rakip yoktu karşısında. Fikstrü baktığımız zaman Altay’ın yol haritası bu haftadan itibaren belirlenecek. Fikstrü baktığımız zaman evinde Denizlispor’u, deplasmanda Gazişehir’i ardından evinde Adana Demirspor’u ağırlayacak bana göre bu karşılaşmalar çok daha önemli. Umut ediyorum ki Altay bu zorlu sınavı başarıyla verecektir.

Traore’ye selam olsun
Hoşgeldin Yücel hoca’m

Bülent Buda: Yücel İdiz’e hoşgeldin partisi. Konuk Afyon, Denizli’de önde bastı. Lakin arkasını düşünmedi. Bu ligde en iyi savunma arkası koşullarını yapan ve de final vuruşlarında becerili 3 futbolcu Burak, Ziya, Mehmet Akyüz. O koşulara da kaliteli geçiş paslarını yapan Recep ile Aissati. Afyon maç boyunca bastı ama net pozisyon üretimiyle golleri sıralayan Denizli. Skor güzel, goller güzel. Bunlar Denizli’nin iyi yanları. Ya sorunlar. Afyon’un atak sayısı, topa sahip olma yüzdesi, Denizli cezaalanı içinde yakaladıkları pozisyonlar ve de çok daha önemlisi özellikle Denizli savunmacılarının topla birlikte olma sevdasıyla kaptırılan top sayısı. Denizli kadrosu nicelik, nitelik olarak bakıldığında ilk 6 için oynar ve de bu amacın önüne geçecek engel oluşmazsa orada kalır. Kalmalıdır da.

Fatih Tanfer: Öncelikle kibar ve önemli kişiliği olan Yücel İdiz Hoca’ya hoşgeldin diyorum. Afyonspor karşısında alınan 3-0’lık bir galibiyet iyi oldu. Bütün takımı kutluyorum. Denizlispor’da Aissati çok etkili bir oyuncu olduğunu birkez daha bizlere kanıtladı. (Afyon’un sarı kart gören oyuncularının büyük çoğunluğu Aissati’ye yaptığı faul sonrası oluştu) Denizlispor, Bülent Abim’in ifade ettiği gibi ilk hedefi Play Off olmalı.

Mehmet Demirtaş: Son 7 sezonun en iyi Denizlispor’unu izliyoruz. Milli ara öncesi her ne kadar sorunlar yaşanmış olsada güçlü yönetimin ivedilikle duruma el atması ve Yücel Hoca’nın takımın başına getirilmesinin meyvesini Afyonspor karşılaşmasında almış durumdalar. Horozlar milli arayı iyi değerlendirmiş ve iyi bir başlangıç yaptılar. Tribün desteğide gelmeye başlayınca başarı kaçınılmaz oluyor.

Altınordu rahatladı

Bülent Buda: Tatlı sert, hevesli çocuklar. Gerçekten iyide yarışıyorlar. Eskişehir’in gençleri. Alican’ın seyirlik frikik golünden önce, yaklaşık 5 adet sağ kanat bindirmesi var. Kerim, Atakan, Murat topu indiriyorlar, lakin ya adrese ulaşmıyor ya da adres yanlış çıkıyor. Golden bir dakika sonra Kerim’in cezaalanı içinde düşürülmesi bize göre penaltı hakeme göre değil. Takım 10 kişi kaldı kas kasılmaları, sıkıntılı süreç, Eskişehir haliyle bastı. Uzatmadan bir dakika önce üçlü akıl sahne aldı. Murat, Kerim, Serdar’la da güzel bir final ve de derin soluk. Hemen Serdar demişken, gençler kramplarla çimler üzerinde yerde 35’lik Serdar ayakta tay gibi koşuyor, golünü de atıyor. Sadece saygı duyulur. Ligin daha başında erken diyecekler olabilir. Bu 3 puan yaşamsaldı. Nedenini ilerleyen haftalarda konuşuruz.

Fatih Tanfer: Altınordu, maçın başından itibaren sahada ne yapmak istediği bilen bir takım oyun disiplini ve taktik olarak da güçlüydü. Transfer yasağı nedeniyle tamamen genç oyuncularla sahaya çıkan Eskişehir ise fiziksel mücadelede iyi ancak Altınordu’lu oyunculara karşı temaslarda çok serttiler. Altınordu müthiş baskı ve ataklarla Eskişehir alanına yerleşti. Alican’ın şahane frikiğiylede öne geçti. Hakemlerle ilgili fazla konuşmayı sevmem ancak 16. dakikada Kerim’e, 60. dakikada da Serdar’a cezaalanı içinde yapılan hareketler 10 kusurlu harekete giriyordu. İki penaltıda çalınabilirdi. Alican’da oyundan atılınca uzatmalarla birlikte 32 dakika 10 kişi oynadı. Kerim sağ kanatta çok etkiliydi. Murat’ta santrfor arkasında oynayarak hücumda çoğalmanın nedeniydi. Altınordu 10 kişi kalmasına rağmen sağlam, sert ve hatta birbirine yakın oynayarak Kerim’in şahane asistiylede Serdar durumu 2-0 yapınca çok önemli bir 3 puan aldı. Altınordu’da 3 puanı hanesine yazdırarak birazda olsa rahatladı.