Doğum ve ölüm net olarak belirlidir, bunun dışında yaşam ana kaderi noktalar dışında insanın özgür seçimine bırakılmıştır. Her anın içinde öğrenme devam eder. Her öğrenme yeniden yazmaktır yaşanılacakları.

İnsan geleceği öğrenmenin peşinde olmuştur hep. Geleceği, olacakları öğrenmenin atılacak adımlara ilgili hazırlık olduğu düşünülür. Oysa geleceği bilmek daha fazla mutsuzluk getirebilir. Bildiğin bir gelecekte neşen ve umudun kalmaz. Hayatın sürprizleri yok olunca yarına uyanmanın tadı kalmaz.

Emin adımla yürümek ister insan, “başıma kötü bir şey gelecekse bileyim” der. Muhtemel kötü olayları bilmek durumu mühürler, kesinlik kazanır. Bilmeden öğrenerek yürürsen o olayları yaşama ihtimalin kalmaz. Değiştirilebilecek olaylar bilinerek ve kabul görerek tartışmasız gerçek olurlar. Bilmeden öğrenmek için yürü, en iyiye ve güzele, en yüksek ihitimalli çözüme odaklan. Kolay ve eğlenceli olan budur. Geleceği bilme telaşı insanı falcılara, geleceği okuduğuna inandığı insanlara yönlendirir.

Haberin Devamı

Geleceğini yazıp oynamak için sana sunulan tüm bilgeliği bir kenara bırakıp, bir kahve fincanı içine sıkışmış telve öbeklerine bakarak sana gelecek yazma keyfini başkasının iki dudağına bırakmak ne acı! Mademki aklın kendine gelecek yazmaya yetmiyor öyleyse iç bol köpüklü bir kahve otur bak içine, ne diliyorsan gelecekten sen iki dudağının arasından döktür sese söze. “Biz laf olsun diye bakıyoruz, baktırıyoruz, hiç inanmıyoruz ki fal bizim sohbet eğlencemiz” diyenlere de birkaç söz edeceğim ne yazık ki. Siz inanmıyorum diyip neden her fırsatta o fincanı kapatıp birilerinin önüne sürersiniz ki? demek ki aradığınız, duymak istediğiniz bir şeyler var. Ama bilin ki bilinçaltınız o kişiden çok bilgi alıp yerleştiriyor.

Bilinçaltı toprak, dışarıdan gelen bilgiler tohum gibidir. Ekilen verilerin içinde bolca falcı bilgisi var emin olun. Ve ona verdiğiniz duygu ile bilgiler zaman sonra gerçek oluyor, “oldurdu” diyip o kişinin peşine yeniden düşüyorsunuz. Böylece hiç durmadan kendinize engel oluyorsunuz, olduran sizsiniz.

Haberin Devamı

Benim falcım hiç kötü şeyler söylemiyor diyeceksiniz şimdi de.

-İyi nedir? Senin iyin o kadar mı!

-Daha iyisine neden tüm kapılarını kapatıyorsun? Ayrıca bilinçaltın bu iyilikten ne anladı bilmiyoruz.

Uzun lafın kısası fal ve benzeri bilgiler yaşam ve öğrenme gücümüzü başkalarına teslim etmektir. Yarını sen programlarsın, bugünü nasıl yaşarsan yarının öyle olur. meraklı mısın, hep merakta kalırsın.

İlahi sistemde fal bakmak yaşama müdahale kabul edilir. Fal bakan baktıranla aynı kefareti üstlenir. Geleceğe başkasının gözü, sözü ile tohum ekmek ortak bilince müdahale etmektir, kişinin kendi talebi de olsa zarardır. Fal baktıranlar kendi güçlerini kullanmadıkları için tekamüllerinde ve ortak bilinçte boşluk yaratırlar. Yaşam sizin, sahip çıkın. Duymak ve yaşamak istediklerinizi kendinize söyleyin, yazın ve oynayın.

Keyifle yaşamanıza niyeten,

Ebru Demirhan

www.ebrudemirhan.com