Yeni Malatyaspor-G.Saray maçının ardından spor yazarlarının görüşleri...
.
1
Lider olmayınca... - Tayfun Bayındır (Milliyet)
Bu beklenmedik beraberliğe birden fazla gerekçe bulabiliriz. Örneğin, “Fatih Terim’in sürpriz rotasyonu takımın dengelerini bozdu” diyebiliriz. Ya da, “Terim ve ekibinin cezalı oluşları, otorite boşluğu yarattı, organizasyon bozuldu” şeklinde değerlendirme de yapabiliriz. Hatta, bu denli kaliteli ve tecrübeli kadroya rağmen “Şampiyonlar Ligi yorgunluğunu üzerlerinden atamamışlar” diye abartılı bir yorumda bile bulunabiliriz. Ve bunlar gibi başka nedenler sıralamak da mümkün... Ama gerçek bir tane... O da, Galatasaray’ın iyi takım olmasına karşın iyi futbolu henüz oynamıyor olması... Sarı-kırmızılı ekibin, “Bunu ben de atarım” türünden çok sayıda goller kaçırması kimseyi aldatmasın. Malatya maçına çıkmadan Fenerbahçe maçıyla yatıp-kalkan lidersiz takımın “şuursuz” olması son derece doğal değil mi? Gerçekçi konuşalım, Fatih Terim’in kenarda olmadığı her maçta Galatasaray saha içi organizasyonda sorun yaşıyor. Dünkü Malatya maçı bu tespit için harika bir örnek... Malatya ilk 20 dakikanın hakimi olan taraftı. Galatasaray üzerinde etkileyici bir baskı kurdu Sergen Yalçın’ın takımı. İki ciddi pozisyon işte bu anlarda kaçtı. Seri dışında ne yaptığını bilen Galatasaraylı’nın mumla arandığı bu bölümün bitiminde, yukarıdan gelen uyarı sonrasında, oyuncuların bölgeleriyle ilgili küçük bir değişiklik başka bir Galatasaray çıkardı karşımıza. Tanıdığımız, başında Terim’in olduğu bildiğimiz Galatasaray gibi oynamaya başladılar. 23. dakikada gol geldi. Ardından devre olana kadar goller kaçtıkça kaçtı. Galatasaray ikinci yarıya bıraktığı yerden başladı. Yine şuursuz, yine vurdumduymaz bir görüntü vardı ama geriye yaslanmış Malatya’ya karşı pozisyon üstüne pozisyon buldular. Bu dönemde akıl almaz goller de kaçtı. Tam, “Şimdi Galatasaray ikinciyi atıyor” derken, Sergen Yalçın devreye girdi. Fofana’yı sahaya süren Sergen hoca, bir anda maçın rengini de gidişatını da değiştirdi. Orta sahaların kolaylıkla geçildiği bu son bölümde, üç duran top ile “Geliyorum” mesajı veren Malatya, dördüncüsünde golü buldu. Hakemin 3 dakika uzatma verdiği yerde, Falcao’nun 90. dakikada oyuna girmesine ve hakeme yapılan eleştirilere de şaşırmamak elde değil. Bu arada Arda Kardeşler’in Alanyaspor-Fenerbahçe maçındaki kural itirazına neden olan taç pozisyonuna nazire yapması da bir hayli ilginçti.
2
Teknik heyet uyuyunca... - Bülent Timurlenk (Sabah)
Feghouli'nin getirilmediği deplasmanda Emre Mor ile başlamamak ilginç bir tercih, 2. yarıda Adem veya Babel'in yerine sahaya sürmemek ise bir analiz eksikliği. İki yıldır hücumlarının büyük bir çoğunluğunu Mariano-Belhanda-Feghouli üçlüsüyle yapan Galatasaray'da, onların yokluğunda Nzonzi'nin önündeki 5 oyuncu ilk 20 dakikada ne yaptıklarını bilmez haldeydiler. Marcao'nun inanılmaz top kayıpları devam ediyor. Sergen Yalçın'ın takımı, oyun planımız var diye bağırıyordu. Rakip stoperlere baskı, ara pasına koşturulan forvetler. Galatasaray geriye düşse maçı çeviremez futboluyla devam ederken Ömer Bayram'ın nefis ortası ve Seri'nin kafa golü geldi. Falcao'nun maç öncesi son iki gün takımla çalışmaması ve Malatya'da riske edilmemesi doğru olabilir ama 90'da oyuna almak nedir! Andone iyi presçidir, İspanyol altyapısından yetiştiği için pozisyon almasını bilir. Pozisyon şansı yoktu ama ilk sınavında ilerleyen haftalarda 4-1- 3-2'ye dönmesi muhtemelen Galatasaray'da Falcao'nun omuzlarındaki yükü alacak partneri olabilir. Nagatomo defansif zafiyet içinde. 2. yarıda Ömer'in onun yerine sol beke geçişi, Lemina'nın oyuna girişi ve Seri'nin iyi oyunu Galatasaray'a geçiş oyununda rahatlık getirdi ama gelmeyen 2. gol her dakika ev sahibini maça ortak etti ve Sergen Yalçın'ın takımı da Fatih Terim'in yokluğunda sorumlu Levent Şahin'i cezalandırdı. 89'da golü yiyip 90'da oyuna Falcao'yu almak, bunun futbolda mantıklı bir açıklaması yok. Galatasaray teknik heyeti elindeki kaliteli kadroyu kullanabilecek maharette değildi Malatya'da... Ne Şampiyonlar Ligi maçının yorgunluğu, ne de sakat ya da hazır olmayanlar mazeret olamaz. Dün Malatya'da kaybedilen iki puanın sorumlusu oyunu okuyamayan Galatasaray teknik heyetidir...
3
Akılları derbideydi - Osman Şenher (Milliyet)
Galatasaray zor maçları üst üste oynamaya başladı. Bunlardan bir tanesi de dün gece Sergen Yalçın’ın Yeni Malatyaspor’una karşıydı. Önce şunu söyleyeyim, artık Malatya deplasmanı her takım için çok zor geçecek. Teknik direktör Sergen Yalçın futbolcularına hem ofansif hem defansif, kaliteleri kadar iyi futbol oynatıyor. Galatasaray’ın böyle zor bir dış saha mücadelesinde bir puan bile alması başarıdır. Oynanan futbola baktığın zaman İstanbul’un sarı-kırmızılı ekibi çok farklı kazanabileceği bir maçı berabere bitirdi. Sakın suçu kimsede aramasın. Yüzde yüz kaçan goller, son vuruşlardaki başarısızlık, bir de buna Yeni Malatya kalecisi Farnolle’nin kalesinde devleşmesini ortaya koyarsak bu skoru da normal karşılamak lazım. Şampiyonlar Ligi’nde oynayan bir takımın defansı, bu kadar hata yapmaz. Marcao ile Luyindama hakikaten insanları çıldırtacak kadar hatalar yapıyor. Luyindama’nın verdiği bir tane top yerini bulmuyor. Ya rakibe ya taca gidiyor ve hala uzun pas denemesi yapıyor. Marcao ise rakibi çalımlamaya uğraşıyor. Geçemiyor, topu kaptırıyor, ya faul yapıyor ya da rakip gol tehlikesi yaratıyor. Bu iki savunma oyuncusu geçen sene böyle değillerdi. Ne oldu bilemiyorum. Herhalde kendilerine çok güveniyorlar. Nagatomo da geçen seneki formunda değil. Guilherme ve Chebake bilhassa ilk yarı Japon futbolcuyu epey hırpaladılar. İkinci yarı Ömer Bayram çok iyi oynadığı orta sahadan sol beke geçti. O da bir yere kadar dayanabildi. Guilherme’nin pozisyonundaki golü kesemedi. Nzonzi defansı ayakta tutan futbolcu. Malatya ataklarının çoğunu bu isim kesti. Seri golünü attı, iyi toplar dağıttı ama orta sahada çok yalnız kaldı. Yeni transfer Andone’nin ise ilk maçı olmasına rağmen temposu, baskısı, gol koklaması, takipçiliği tek kelime mükemmeldi. Cim-Bom’a çok katkı sağlayacak. Adem Büyük başarısız bir günündeydi, 90 dakika nasıl sahada kaldı anlamadım. Babel ise takımın beyni. Maçın sonunda girdiği gol pozisyonunda Lemina’ya pas vermeyip kendisi golü atabilirdi. Şener de uzun süreli bir sakatlık yaşamasına rağmen, iyi niyetle mücadele etti. Sonuçta Fatih Terim ve futbolcuların kafaları cumartesi günü oynanacak derbi ve salı günkü PSG maçındaydı. Bu yüzden de hoca bu maçları düşünerek rotasyon yaptı. Buna rağmen Galatasaray galip gelebilirdi, bilhassa defans oyuncuları kendilerini sorgulamalılar.
4
‘Seri’yi yakalayamadı... - Ali Ece (Fanatik)
Galatasaray 23 ile 83. dakikalar arasında bu sezon deplasmanlardaki en etkili futbolunu sergiledi. Yükselişte belirleyici olan etken Seri’ydi. Gol ekstra önemli ama asıl 83’e kadar Galatasaray’ın oyun kalitesini yükseltmek adına çok değerli olan derin oyun kurucu ile serbest 8 karışımı kilit açan anahtar pasları. Bifouma’sız Malatya, Seri’nin anahtar pasları ve Andone’nin alan değiştiren mobil forvetliği karşısında zorlandı. 77’de Galatasaray kontratakta 4’e 2 pozisyonda Lemina hiç de hazır olmadığını gösteren bir vuruşla Andone, Ömer ve Babel’in akıllı tek paslarını heba ederken, 3 puanı da dışarı attı. Sergen Yalçın, Galatasaray’ı zayıflatmak için oyuncu değişikliği yapsa o da kafadan Andone yerine Jimmy Durmaz’ı alırdı. Malatyaspor son dakikalarda havadan dolduracak ve hava topu karşılamada Jimmy’den kat kat üstün olan Andone ekstra stoper vazifesini üstlenebilecekti. Gecenin sorusu: 83’te illa Andone çıkarılacaksa neden Falcao skoru arttırmak ve ileride top tutmak amacı ile oyuna alınmadı da maçın 1-1 olması beklendi? Maçın starı: Seri ve Guilherme sadece maçın gollerini atmadılar. Seri oyun kurucu, Guilherme ise kenardan hücum aksiyonuna giren iç forvet rolünde topun nasıl yönlendirilmesi gerektiğine dair gözlerimizin paslarını sildiler. Maçın olayı: Tabela 92:30’u gösterirken Luyindama’nın orta sahada çalıma girip sol çizgideki takım arkadaşına “Seri pası” atmaya çalışmasının hemen sonrasında Galatasaray kalesinde tehlike yaşanması! O anda Luyindama ’nın yerine inisiyatif alması gereken orta sahaların olmaması! Kısa mesaj: Andone'nin çıkartılıp yerine Jimmy’nin girmesi kararı artık Fatih Terim’den mi geldi yoksa yüzde yüz 100 Levent hocanın takdiri mi bilemem ama gördüğüm en kötü oyuncu değişikliklerinden birisi oldu, onu biliyorum. Bir de 1-0 öndeyken o kadar laubali pozisyon harcayan takım, rakibi kim olursa olsun başına bela alır. Rakip Sergen Yalçın ise ekstra bela almış olur!
5
Plansızlık ve puan kaybı - Mehmet Demirkol (Fanatik)
Şampiyonlar Ligi dönüşü, derbi öncesi, ciddi bir rotasyona gidilmişken, Malatya’da 3 puana bu kadar yaklaşıp maçı bitirememenin sebeplerine iyi bakmak lazım. Galatasaray orta sahasının merkezini oluşturan oyuncuların alan paylaşımları ideal şekilde oturmadı. Nzonzi’nin zaman zaman savunmanın içine girerek oynaması normal. Önde kenarda hızlı oyuncuların olmayışı Galatasaray’ı rakip alana yerleşmek zorunda olan bir ekip yapıyor. Galatasaray’ın işi, bunu yapamadığı sürede sadece Babel’e atılan topları onun tutması ve rakibi çekmesine kalıyor. Buna rağmen Malatya’nın dengeyi kaybettiği dakikalarda maçı koparacak pozisyonlar bulsa da, oyun onların istediği gibi akmadı. Seri, Ömer iyiydi. Bütün bunlara rağmen Galatasaray oyunun geneline hükmedemediyse bunun sebebi orta sahanın plansızlık için olması. Gecenin sorusu: Andone Farnolle’dan kaptığı top sonrası aldığı darbeye rağmen ayakta kalıp golü yapmak istedi. Halbuki penaltı ve kırmızı kartı alması işten değildi. Doğrusunu mu yaptı? Bence evet. Maçın starı: Ömer Bayram işini son 10 dakikaya kadar çok iyi yaptı. Seri’ye attırdığı gol usta işi. Son 10 dakikada fizik düşüş başlayınca Malatya’nın da en iyi kullandığı alan onun oldu. Guillerme’nin attığı gol de herhalde bunun sonucu olmalı. Maçın olayı: Galatasaray kulübesi, henüz kadronun hakkını verecek bir oyun bulabilmiş değil. Hoca etkisi henüz yok. Maçın son 15 dakikasında oyun Malatya’ya doğru giderken saha içi ve dışı müdahalelerin de bir sonuç verdiğini söylemek çok zor. Kısa mesaj: Zemini anlamak mümkün değil. Plaj futbolu da rahatlıkla oynanabilir.
6
Puan kaybı Terim'e yazar - Erman Toroğlu (Sabah)
Sen önce önündeki Malatya maçını kazan, Fenerbahçe'yi ve PSG'yi sonra düşünürsün. Puan kaybı Terim'e yazar. Anlamak mümkün değil... Galatasaray, Falcao'yu 3 aydır bekliyor. Sarı-kırmızılılar, Falcao ile yattılar, Falcao ile kalktılar. Falcao geldi. Zaten adamın maç eksiği var. Sen adamı yedek kulübesinde turşusunu kurmak için bekletiyorsun. Kardeşim Falcao varsa oynatırsın. Rakibini hem psikolojik olarak ezersin hem de dün gelen net pozisyonları gole çevirirsin. Hani futbolcular der ya "Önümüzdeki maça bakacağız" diye. Neymiş Fener maçı varmış, PSG maçı varmış. Sezon sonunda bu iki puanları çok arar Galatasaray. Falcao oynasa o laubalilik yüzünden kaçan golleri mutlaka değerlendirirdi. Büyük takımlar son dakikada attıkları gollerle şampiyon olurlar. Büyük takımlar son dakika golleriyle puan kaybederlerse şampiyonluk hayal olur. Bu kadar basit. Senin 3 tane uzunun var. Rakip kalede kornerleri ön direğe atıyorsun. Rakip ortalarda çok pozisyonda kafa vurduruyorlar. Dün yenilen gol gibi. Bir de yenilen golden önce verilen faul acaba hangi tarafa olmalı. Guilherme gelen topta eğilip engelleme mi yapıyor yoksa Galatasaraylı futbolcu sıçrayıp Guilherme'ye faul mü yapıyor. Seyredin karar verin. Dün akşam şunu gördüm Fenerbahçe'nin taç atışındaki itirazından sonra hakemler taçları yerinden attırmaya başladılar. Bu hakemlerin illa beyzbol sopasını görmeleri mi lazımdı. Kafalarına vurulunca mı görüyorlar. Yıllarca taçlar yerinden atılmadı. Fırlatıldı. Nagatomo ciğer sönmesi olayından sonra bir türlü formuna kavuşamadı. Sahada güçsüz oynuyor. Ömer Bayram faydalı. Arı gibi çalışıyor, işini yapıyor. Malatyaspor fizik olarak iyi durumda. Maçın sonuna kadar oyundan düşmediler. Fatih Terim yedek kulübesinde olmadığı zaman Galatasaray'ın puan kayıplarına bakılırsa durum net gözükür. Bu konuda da Fatih Terim'in kendisine çeki düzen vermesi gerekir. Galatasaray sezon başından beri akordu bozuk orkestra gibi oynuyor. Belli bir sistem ve temposu yok. Bireysel beceriler varsa yapıyorlar, yoksa rakipleri cirit atıyor. Galatasaray burada puan bıraktıysa bunun hesabını verecek bir adam vardır o da Fatih Terim.
7
Tartışılmaz - Deniz Çoban (Fanatik)
Maçın hakemi Arda Kardeşler lige iyi başlayamamıştı. İlk hafta yönettiği Fenerbahçe-Gazişehir maçında hayli eleştirilmişti. Geçtiğimiz hafta Başakşehir maçındaki performansıyla sınıfı geçince, bu hafta Malatya’daki bu önemli müsabakaya atandı. Oyuncuların gerginlikten yana olmadığı, sakin geçen ve çok fazla kritik pozisyonun yaşanmadığı maçı hata yapmadan tamamladı. Birkaç kez oyuncuların penaltı beklentileri oldu ama devam kararları yerindeydi. İki sarı kart hatası dışında, kartlarında genelde tutarlı davrandı. Son düdüğü çaldığında arkasında tartışılacak önemli pozisyonlar bırakmamıştı.
8
Dağınık Galatasaray - Levent Tüzemen (Takvim)
Pahalı oyuncular ayağa pas oyununda çok ciddi top kayıpları yapıyor. Galatasaray, hücuma çabuk çıkamadığı için rakip kalede de organize olamıyor. Ömer Bayram'ın 'Hagivari' ortasına Seri'nin müthiş bir kafa vuruşuyla attığı gole kadar Galatasaray'ın akılda kalacak tek pozisyonu yoktu. Seri'nin golü sonrası Luyindama ve Babel farkı artıracak iki net gol pozisyonunda kaleci Farnolle'ü geçemedi. Uyumsuz Galatasaray'da başta Muslera olmak üzere Babel, Ömer Bayram, Seri ve Andone maç boyu sorumluluk alarak oynadılar. Andone'nin arkasında oynayan Babel, Galatasaray'ı maestro gibi yönetti. Top tuttu, pas dağıttı. Takımının hücum isteğine katkı verdi. 2. yarıda direnç düşünce kulübe önlem almadı. Guilherme de cezayı kesti. Golü yedikten sonra Falcao'yu oyuna sokmak beceriksizliktir. Falcao önceden girseydi Malatya kalesinde bulunan pozisyonların iki tanesi gol olurdu. MAÇIN EN İYİSİ: BABEL Forvet arkasında takımı iyi yönetti. MAÇIN EN KÖTÜSÜ: MARCAO Dağınık görüntüsünden vazgeçmeli.
9
Hesap-kitap yapmak ne acı! - Ahmet Çakar (Sabah)
İstanbul'daki Konyaspor maçını 94'te veriyorsun, berabere bitiyor. Dün gece de 5 yapacağın maçta son dakika golü yiyip berabere kalıyorsun. Oyuncu değişiklikleri yanlış, konsantrasyon eksik, laubalilik diz boyu. İlk 20 dakika Galatasaray rolantideyken hatta iyi oynamazken Babel ve Ömer patentli bir gol buldu. Ömer sıfıra kadar inip topun dibine mükemmel girdi, Seri de bomboş golü kafayla yapıverdi. İşte bu dakikadan sonra Galatasaray, maçı 5-10 dakika içinde 2-0, 3-0'a getirecekken sahneye kaleci çıktı ve müthiş toplar çıkardı. Bir ikinci yarı var ki futbol akademilerinde ders olur. Galatasaray rakibi 3-4 defa çok az adamla yakaladı. Neler kaçırdı neler... Ama işte dedik ya oyuncu değişiklikleri yanlış. Adem Büyük sahada niye kalır bilmiyorum. Hadi Falcao'yu almadın yorgun filan, Emre Mor gibi geniş alan futbolcusu oyuna girmez mi? Dedik ya atamayana atarlar. Öyle de oldu. Son dakikada bir duran topta ve defansın da yaptığı tuhaf bir yerleşim hatasıyla Guilherme beraberlik golünü attı. Rakibin en iyilerinden biri Guilherme. Böyle bir karambolde ona önlem alınmaz mı? İşte laubalilik ve konsantrasyon eksikliği böyle dakikalarda ortaya çıkıyor. Galatasaray; İstanbul'da Konyaspor ve dün gece Yeni Malatya karşısında laubalilik ve pozisyon hatalarından 4 puan kaybetti. Bunlar hayra alamet değil. Gelelim maçın hakemi Arda Kardeşler'e... Cin olmadan şeytan çarpmaya başlamış. Ömer Bayram ve Chebake nasıl atılmazlar anlamıyorum. Ayrıca Marcao'ya gösterilmesi gereken mutlak bir sarı kart var. Ama dedik ya Türk hakemleri çabuk şeytanlaşıyorlar. Geçen haftadan sarı kartı olan Marcao, mutlak vermesi gereken kartı verse gelecek hafta Fenerbahçe maçında oynayamayacaktı. Ne acı değil mi? Hakemlerin böylesine hesap kitap yapmaları...
10
