Uzay Gökerman

Uzay Gökerman

uzaygokerman@yahoo.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Fenerbahçe için bitse de gitsek haftalarının sondan ikincisinde, olabilecek en güzel mevsimde Erzurum deplasmanından kazanılan 3 puan son maçı 6. sırada tamamlama heyecanına taşıdı.

Hatırlarsanız Galatasaray’ın Erzurum deplasmanı ne tantanalı olmuştu. Yine ulusal bir mesele haline getirilmişti.
Neyse…

Fenerbahçe nasıl; hiç bildiğiniz gibi değil. Geçtiğimiz yıllardan söz ediyorum. Daha iyisi mümkün müydü, kuşkusuz son 17 maçta daha başka şeyler yapılabilirdi.
Zaten sezonun bu bölümü için Ersun Yanal’a en büyük eleştirilerimiz de burada yoğunlaşıyor.

Şöyle bakalım; ligin son sekiz haftasında izlediğimiz, o güne kadar çoktan şampiyon ilan edilen Başakşehir’in kadrosu çok mu kaliteli?

Bunu Beşiktaş ve Galatasaray maçlarının ikinci yarılarını hatırlayarak cevaplandırmaya çalışın.

Soruyu bir başka şekilde soralım; F4’un yarı finalinde Fenerbahçe potasını üçlük yağmuruna tutan Efes’in finalde CSKA’ya aynı şekilde yenilmesi Efes’in oyunu ve takımı hakkında bize nasıl bir fikir verir?
Kaybetmesine karşın Fenerbahçe Beko’yu Anadolu Efes’ten ayıran detay nedir?
Fenerbahçe’nin hiç Larkin gibi bir oyuncusu oldu mu?
Yarı finali bir kenara bırakalım, orada olmayanlar başkaydı ama hiç eksikliğini hissetti mi?
İşte haftalardır farklı cümlelerle ve örneklerle anlatmaya çalıştığımız temel gerçek budur.
Takım oyunları kısa vadede sonuç, uzun süreçte iyi oyun vadediyor olmalıdır.

Kasımpaşa, Akhisar ve Erzurumspor serisini elbette bir sonuç olarak değerlendirmek mümkün olabilir ama o zaman da devamlılık, birbirini tekrar eden bir oyun görmemiz gerekir.

Kasımpaşa’ya karşı başka, Akhisar’a başka, Erzurumspor’a bambaşka oynuyorsanız burada oyunu siz değil rakipleriniz belirliyor demektir.

Ben en azından küçük kırıntılarla da olsa Ersun Yanal’ın kafasındaki oyunu görmek, öğrenmek, fikir sahibi olmak istiyorum.

Ligdeki bir çok takım ve teknik adamın kendine has bir anlayışı var. Bunu iyi ya da kötü şeklinde ayırmıyorum.

Bir teknik adam için kimsenin şampiyonluk beklemediği şu 17 maçtan ve içinde bulunulan bu hedefsiz durumdan daha büyük bir şans olabilir miydi?

Al sana hazırlık kampı…

Bu yazıyı maç ile ilgili değil, Fenerbahçe’nin gelecek sezon planlaması için fikir vermesi adına yazıyorum.

Evet, Fenerbahçe’nin kadro kalitesi şampiyonluk için yeterli olmadığını bize gösterdi. Bazı futbolcuların bu takımla ilgileri bile yok. Bu hayatın içinde olan bir durum; Moses’in neden Premier Ligde değil de burada olduğu sorusunun cevabıdır.
Veya Valbuena’nın geçen sezon ile bu sezon istatistiklerinin neden bu kadar farklı olduğu…

Bu kadar laftan sonra belki gereksiz olacak ama bir merakımı da burada dile getirmek isterim; Ersun Yanal’ın maç boyunca yerinde durmaksızın sürekli oyuna müdahale ettiğini görüyoruz. Ne diyor acaba ve ne istiyor? Sonuca bakarak merak ediyorum. Bu heyecanın, telaşın karşılığı daha başka olması gerekmez miydi?

http://twitter.com/uzaygokerman