Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Büyük bilim insanı Einstein’a sormuşlar:
“3’üncü dünya savaşı çıkabilir mi? Çıkarsa dünya ne hale gelir?”
Einstein dilini çıkarmış, muzip fotoğrafında olduğu gibi eğlenceli bir cevap vermiş:
“Şunu biliyorum ki 4’üncü dünya savaşı artık taş ve sopalarla yapılır.”

.....................

Dünya gerilmekte.
Özellikle Ortadoğu...
İngiltere Cebelitarık’ta İran petrolü taşıyan bir gemiye el koydu.
İran da hemen karşılık verdi.
Hürmüz Boğazı’nda bir İngiliz tankerinin kontrolünü aldı.
ABD “bir İran İHA’sını düşürdüğünü” açıkladı.
ABD -İsrail- Suudi Arabistan ve BAE (Birleşik Arap Emirlikleri), İran’ı diz çöktürmeye ya da en azından onlarca yıl bölgede tehlike haline gelmekten çıkarmaya kararlı.
Nükleer silah sahibi olmasını -kesinlikle- engellemek bu ittifakın “olmazsa olmazı.”
İran kadim tarihi olan, köklü bir devlet.
Ortadoğu’daki diğerleri gibi harita üzerinde cetvelle çizilerek oluşturulmuş değil.
Rusya faktörü de bölgede ağırlıklı.
İran’ın yanında “aktif olarak” yer alır mı?
Bölge karışırsa, ABD’nin yanında NATO da devreye girer mi?
NATO üyesi Türkiye bu ateş çemberinin içinde yer alır mı?
Ve...
3’üncü dünya savaşının fitili bu olasılıklarla ateşlenir mi?

Haberin Devamı

.....................

Bu fantezilere kafayı takmakta hiç fayda yok.
Einstein, bilim evrenini klavyede sadece 5 tuşa basarak “E=mc2” formülüne sığdırmıştı.
“4’üncü dünya savaşı taş ve sopalarla yapılır, bunu biliyorum” söylemiyle çağımızın “saf hakikat külçesini” ortaya koymuştu.
En “IQ” fakiri siyaset liderleri bile süper büyükleri karşı karşıya getirebilecek çok uluslu bir savaşın fitilini ateşlemenin ne demek olduğunu biliyor.
Bunun, sonunda kendisini ve ailesini de vuracağının bilincinde.
Ne Birinci ne de İkinci Dünya Savaşı’na benzer.
Elbette çatışmalar, savaşlar olacak ama bunların çapını ve etkisini abartmayalım.
Bu bir artıdır.
Fakat...
“Ayın karanlık yüzü” gibi “eksi” yüzü de var madalyonun.
“Nasıl olsa kıyamet kopmaz” inancının verdiği güvenle “büyük parçaları yutmayı” amaçlayan tehlikeli maceraların kapıları aralık.

.......................

Çizdiğim çerçevenin içinde, Ortadoğu haritası ısınmakta.
“Kaynama noktası” yakın.
Bu bölgede bir “hacamat” yaşanacak.
Türkiye bu “hacamatın” dışında kalmak, sağlam basmak, dengeleri iyi kurmak, güçlü olmak zorundadır.
Ekonomisini kırılganlıklardan arındırmak...
Laik, adil, eşitlikçi, insan hakları, demokrasi ilkeleri, kurumları güvenilir bir Türkiye.
Silahlı Kuvvetleri “caydırıcı” bir devlet.
Ancak...
Böyle bir bütünlükle, sınırların ötesinden gelecek tehditler coğrafyasında hareket alanları bulunabilir.