Harun Uysal

Harun Uysal

harun.uysal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Yeni yılın ilk yazısında tarım sektöründe geçen yıl yaşananları kaleme almıştım. Bu ikinci yazımda da tarımın 2019 beklentilerini yazıyorum.

Geçen yazımın sonunda şöyle demiştim... Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz: Şayet 2019 yılından itibaren tarım gerekli desteği göremezse, Türkiye gitgide gıda egemenliğini yitirme durumuyla karşı karşıya kalacak.

Bunları yazarken ve düzeltme beklerken bir de baktık ki, 2019 yılı Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesi kırpılmış. 2018 yılında 29,6 milyar lira olan bütçe, 2019’da 26,5 milyar liraya düşürülmüş. Çiftçiye verilecek destek miktarı da 16,1 milyar lira olarak açıklanmış.

Haberin Devamı

Halbuki 2017 yılında Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) 3 trilyon 107 milyar lira (851 milyar dolar) olarak gerçekleşmişti. Yeni ekonomik programda (YEP) bu yıl GSYH’nın lira bazında 3 trilyon 741 milyar, dolar bazında da 763 milyar olması öngörülüyor. Demek ki, tarım kanununa göre desteklerin 38 milyar lira olması gerekiyor.

Gerekeni vermezseniz 2018 yılından devreden sorunlar, olduğu gibi yeniden karşınıza çıkar. Öyle görülüyor ki, çıkmaya da devam edecek.

Bu yıl ekonomide beklenen genel küçülme, tarımı da etkileyecek gibi görünüyor. Geçen yıl kaydedilen yüzde 0,7’lik büyüme, yukarıda açıklanan rakamlardan sonra sanki bu yıl için iyimser gibi duruyor.

Yani senaryo daha da kötü olabilir. Artan maliyetler karşısında görece azalan destekler, daha fazla sayıdaki köylüyü şehirlerin çeperlerine yığabilir.

Kooperatifçilik bakanlığı

Bunun olmaması için ne yapılmalı?

- GSYH’nin yüzde 1’ine karşılık gelen destekleme miktarı, alınacak ek bütçeyle çiftçilere dağıtılmalı.

- Desteklemeler, ürününü kooperatifler veya birlikler gibi tarımsal örgütlenmeler üzerinden pazarlayanlara verilmeli. Bunun için de öncelikle kooperatifçilik bakanlığı kurulmalı, ardından üreticilere bir yıl örgütlenme süresi verilerek devletin desteğinde ilçe bazlı kooperatifler kurulmalı.

- Hayvancılıktaki destekler; geçmişte yapılıp acı derslerin alındığı büyük işletmelerin kurulmasına değil, şartları uygun olan küçük-orta ölçekli işletmelere yönlendirilmeli ve bu destekler çiftliğin ya da teknolojinin geliştirilmesinde kullanılmalı.

Haberin Devamı

- Tarımın en önemli sorunu yüksek girdi fiyatları. Öncelikle mazotta ÖTV ve KDV kaldırılmalı, diğer girdilerdeki vergi yükü azaltılmalı.

- Tarım arazileri ve meraların amaç dışı kullanımına izin verilmemeli. Bu alanlar hiçbir gerekçeyle yapılaşmaya, maden-taş ocaklarına açılmamalı.

- Tarım arazilerine büyük zarar veren hidroelektrik santraller, jeotermal enerji santralleri ve termik santrallerin yapımı yerine, enerjide yenilenebilir kaynaklara yönelinmeli.

- Çiftçi tarafından boş bırakılan tarlalar yeniden üretime kazandırılmalı.

- Tarım ürünleri değerlendirilerek, yani sanayi ürününe çevrilerek dünyaya ihraç edilmeli.

- Türkiye, bunlar yapıldığı takdirde gelecekte dünyanın gıda ambarı ülkesi olabilir.