Kesinlikle alışılmamış bir şey

Son yıllarda yollara çıkan onlarca SUV modelinin arasında, kendisine farklı bir imaj çizmek isteyen arkadaşla birlikteyiz... Ve kesinlikle, Velar, özellikle tasarımıyla alışılmamış bir şey... Marka için de...

Her ne kadar halkımızın büyük bölümü, aslında bir kısaltma olan (Sport Utility Vehicle-Sportif Amaçlı Araç) SUV kelimesine pek alışamasa da, yollarda görme ve benimseme konusunda aynı sıkıntıyı yaşamıyor. Satın alma konusunda da... Ülkemizin motorlu taşıtlar geçmişinden kaynaklı bir alışkanlıkla, hemen farklı bir model söylesem “Cip gibi mi?” lafını yapıştırıyor.. “Evet, ama markası o değil!” diyorum elbette... Yani markasına göre tabii...

Geçenlerde de, test konuğumuz olan “arkadaş”ı merak edip soranlar oldu. “Velar bu canım, Velaaaarrr!”

İnsan, şöyle bir düşünüyor tabii söylerken... Zira, Range Rover, bu modeli yaratırken “en lüks” olsun diye değil ama belki en “karizmatik isimli” aracı ortaya çıkarmayı düşünmüş herhalde diye aklımdan geçiveriyor. Düşünsenize, araç daha adını söylerken “Velaarrrr” diye farklı bir tonlamayla imaj çarpıveriyor insanın suratına!..

Markanın küçük modeli Evoque ile Range Rover Sport arasında yer alan Velar, elbette insanın biraz kafasını karıştıran ve aklını çelen bir model olmuş. Nitekim Evoque’u küçük, Range Rover Sport’u da fazla lüks bulanların tercih edebileceği bir şey gibi görünüyor. Ancak bana göre, ondan da fazlası var!

Çarpılıyorsunuz...

Bir kere tasarımı, daha ilk gösterildiğinden bu yana farklı bir araç olduğunu ortaya koyarcasına “alışılmamış” bir hava taşıyor. Bir kere ön bölümüne bakıp da, “Bugüne kadarki en ‘can alıcı’ Range Rover” diyebilirim. Bunun nedeni de, incecik farlar, sivriltilmiş ve “gaddar” duran burun, “yiyecekmiş” gibi bakan radyatör ızgarası olsa gerek. Ön tamponun iki köşesinde yer alan geniş havalandırma bölmeleri ve ön tampondan başlayıp aracın kapı altlarını geçip arka tampona kadar uzanan kalınca çizgi filan derken, çarpılıyorsunuz...

İkinci çarpıcı durum, elbette arka kısımda başlıyor. Tabii, bunun öncesinde siz açasınız diye kendiliğinden dışarı çıkan kapı kollarını hesaba katmazsanız... Bu ayrı bir şey zaten. Arka demiştik değil mi? Devam o zaman... Arka bölümün tasarımı da, gerçekten pek çok kişi için “Sev ya da nefret et!” türünden. Ben “sev”enlerdenim... Çünkü gerçekten çok alışılmamış bir yuvarlaklığa, harika oturtulmuş stop lambası grubuna sahip.

İç mekanı ise, Range Rover Sport kadar etkileyici ve konforlu. Her türlü elektronik oyuncağın bulunduğu (kendiliğinden ortaya çıkıveren vites düğmesi dehil) orta konsol, farklı seçenekleri olan dijital gösterge paneli ve etkileyici ekrana sahip klima kontrolü ile daha da çekici duruyor. Sessizliği ve ayarlanabilir havalı süspansiyon sayesinde yaşanan “su yatağı” etkisi de cabası... Ödenecek yüksek meblağı hak edecek her türlü şey mevcut yani...

ÇOK GİZLİ BİR ŞEY!

- Neyin nesi?

Arkadaşlar, şu iç sesimin sorduğu bu soru için ve çevreye verdiğimiz “geçici” rahatsızlıktan ötürü özür dileriz!.. Velar, aslında ilk kez üretilen bir araç... Ancak Land Rover, biraz da “ilginçlik” olsun diye, bu ismi kullanmış. “Niye ki?” derseniz, Land Rover, 1960’ların sonunda ilk Range Rover’ı “gizlice” geliştirirken, prototipine “Velar” adını vermiş de ondan. Bu adı da Latince “Velare” kelimesinden türetmişler. Bu da kamuflajlı bir araç olduğundan, “peçeli” ya da “örtülü” anlamına gelen bir kelimeymiş falan filan...

- Neleri var?

Aslında çok şeyi... Kendiliğinden çıkan kapı kolu ve vites düğmesini söyledim. Deri ve ısıtmalı koltuklar, LED’li ve adaptif (gece şiddetini kendi ayarlayan) farlar, yükseklik ayarlı havalı süspansiyon, dijital gösterge paneli, dokunmatik bilgi ekranı, dijital klima, başarılı müzik sistemi, sürüş modu seçicisi, elektrikli ve kendiliğinden açılabilen arka bagaj kapağı, bir dolu sürüş yardım sistemi ve güvenlik donanımı, gizli “kapaklı” bölmeler, daha bir dolusu... Hepsini sayamayacağım, kusura bakılmaya...

- Motor olarak ne mevcut?

Bendeniz, Land Rover ve Jaguar grubunun pek çok modelinden aşına olduğum 2.0 lt 240 beygirlik dizel motorlu versiyonunu kullandım. 8 ileri otomatik şanzıman ile eşleştirilmiş. Aracın bir de 180 beygirlik dizel versiyonu var çünkü. Benzinli ve güçlü seçeneği ise, sanırım isteğe bağlı geliyor. 240 HP’lik motor, bu araca çok yakışmış. 6 lt civarında tüketimin yanı sıra iyi bir hızlanma performansı var. Bence de en uygun seçenek zaten...

Editörün son sözü

“Abi sende ne araç var?” diyene, “Velar var!” cevabını vermem, anlama zorluğu yarattı haylicene... Bir de “Neleri var?” kısmında, “daha çok Velar” anlatabilseydim iyiydi... Yok, ben iyi değilim galiba!