Eskişehir ANADOLU EFSANELERİNE “SERAMİK”LE HAYAT VERİYOR (ÖZEL HABER)

ANADOLU EFSANELERİNE “SERAMİK”LE HAYAT VERİYOR (ÖZEL HABER)

16.09.2014 - 09:45 | Son Güncellenme:

.

ANADOLU EFSANELERİNE “SERAMİK”LE HAYAT VERİYOR
 (ÖZEL HABER)

Bilecik’in Bozüyük ilçesinde yaşayan resim öğretmeni ve heykel-seramik sanatçısı Murathan Kesici, seramikten yaptığı eserlerle Anadolu’nun unutulmaya yüz tutmuş değerlerini günümüzde de yaşatmaya çalışıyor.
Anadolu efsanelerinin zamanla mitolojik hikayelerle iç içe geçtiğine dikkat çeken Kesici, Dede Korkut Masallarındaki Tepegöz figürünü, Antik mitolojideki yılan başlı kadın olan ve Anadolu’da karşımıza Şahmeran olarak çıkan efsaneyi, Kaf Dağı’nın ardına geçebilen tek masal kahramanı olan Zümrüd-ü Anka kuşunu ve muhteşem hikayelere konu olmuş Nasrettin Hoca gibi birçok efsaneyi seramik sanatıyla yeni nesle tanıtıyor. Büyük bir titizlikle ve yılların verdiği birikimle Anadolu’nun efsanelerini ölümsüzleştiren Kesici’nin eserleri, sergilediği Eskişehir’de düzenlenen 8. Uluslararası Toprak Sempozyumu’nda yoğun ilgi gördü.
Sivas’ın Zara ilçesinde dünyaya gelen ve yıllardır sanatını Bilecik’in Bozüyük ilçesinde öğrencilerine aktaran Kesici, iç içe geçen mitolojiyle Anadolu Türk efsanelerinde yer alan Şahmeranların, Zümrüd-ü Ankaların veya Medusaların birbiriyle çok ilişkili olduğunu kaydetti.
“AMACIMIZ GELECEK NESİLLERİMİZE ANADOLU TARİHİNİ ANLATABİLMEKTİR”
“Medusa öyküsü bence Anadolu’da Türk hikayeleri söylenceleri içerisinde Şahmeran öykülerine dönüşmüş, Şahmeran’ın öyküsü ve Zümrüd-ü Ankalar birçok masallara konu olmuştur” diyen Kesici, “Eski mitolojik söylenceler yeterince ilgi görmüyor. Bu Batı kültürünün getirdiği bir şey elbette ama Anadolu kültürüne ait unsurları da çocuklarımızın, gelecek nesillerimizin yeterince öğrenemediklerini ya da çok doğru öğrenemediklerini fark ettik. Bizans gibi, Roma gibi Osmanlı ve Selçuklu medeniyetinden önce burada yaşamış toplumların getirdiği kültür; Selçukluyla, Osmanlıyla harmanlanarak bu günümüz medeniyetlerinin kültürlerini oluşturmuştur fakat bunlar artık günümüzde unutulmaya başladı. Amacımız; gelecek nesillerimize, mevcut yaşayan insanlarımıza, eski Türk tarihini, Anadolu tarihini ya da Anadolu medeniyetlerini anlatabilmektir” dedi.
Kesici, eserleri hazırlama aşamasını da anlatarak, şöyle devam etti:
“Şamotlu çamurdan çalışmalarımızı hazırlıyoruz. Şamotlu çamur dış ortamlara biraz daha uygun bir malzeme. Önce elbette ki malzemenin bir hazırlık aşaması, bir tasarım aşaması oluyor. Daha sonra biçim ve form dediğimiz aşama gelişiyor. Bir şekillendirmeden sonra ona uygun sırlama metotlarıyla ikinci bir pişirime giriyor ve ikinci pişirimden sonra nihaiyi işi, ürünü üretmiş oluyorsunuz. Şu an elimizdeki çalışmalar aslında istediğimizden çok daha küçükler bunları pişirebilmek için daha çok fırın imkanına ya da daha büyük kapasiteli fırın imkanına ihtiyacımız var. Bu konuda da desteğe ihtiyacımız var. İlgiler destek verdiği takdirde birçok eseri daha hayata geçirmek istiyorum.”
Kesici, sempozyumdaki desteklerinden ötürü Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’a da teşekkür etti.