Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum yeni anayasanın aralıkta Meclis’e gelebileceğini söyledi.
Bloomberg TV’nin sorularını yanıtlayan Mehmet Uçum, hükümetin Anayasa’yı 110 - 120 madde arasında sadeleştirmek istediğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Uçum, 50 ülkenin araştırıldığını ve Güney Afrika ila İzlanda modellerinden ilham alınacağını belirtirken, yeni anayasa taslağının ana hatlarının haziran sonu, temmuz başı itibariyle hazır olabileceğini ve ardından kamuoyunda yorumlanabileceğini söyledi.
Uçum, “Genel görüş yeni anayasada belli bir ideolojiye referans olmaması yönünde. Yeni anayasanın giriş kısmında Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu lideri olduğunun belirtilmesinin daha uygun olacağı düşünüldü” diye konuştu. Yani Atatürk ilkeleri referans alınmayacak.
Uçum, yeni seçim sisteminin ülkeyi denk nüfusa sahip 550 seçim bölgesine ayırarak her bölgenin 1 milletvekili ile temsil edilebileceğini söyledi, “Dar bölge seçimi siyasi partileri, seçmenlere en uygun adayı seçmeye zorlayacaktır” dedi.
***
Başdanışman Uçum’un hükümetin hazırlayacağı anayasa taslağını ve Meclis sürecini adeta kâhin gibi ayrıntılarıyla bilmesi tabii okurda da bir kuşku uyandırmıştır: Yoksa anayasa taslağını Beştepe mi hazırlıyor?
Neyse ki sorunun yanıtı hayli açık...

Haberin Devamı

KOMEDİ

Kemal Kılıçdaroğlu geçen hafta Tarafsız Bölge programında iktidara çağrı yaptı:
“ABD’deki gibi başkanlık sistemi getirecekseniz buyurun getirin, görüşelim.”
Eski CHP’li Prof. Birgül Ayman Güler tepki gösterdi:
- ABD tipi başkanlığı getirin görüşelim demek, federalizmi getir, başkanlığı görüşelim anlamına gelir.
Derken Başbakan Binali Yıldırım meydan okudu:
- Amerikan tipi başkanlık olsun diyorsanız ona da varız, buyurun görüşmelere...
Bu defa Kemal Bey’in yanıtı:
- Sayın Binali Yıldırım’a soruyorum. Bir Türkiye’de eyalet sistemini kabul ediyor musunuz?
İki ABD’de her eyaletin ayrı parlamentosu, kanunu var. Bunu kabul ediyor musun? Bize sorarsan biz kabul etmiyoruz...

Bu nasıl Müslümanlıksa ramazanda; “Yemek yiyenleri” dövüyor, “öksüz yetimin hakkını yiyenleri” alkışlıyorlar!

Haberin Devamı

Akif Kökçe

KOPTER

MHP genel başkan adaylarından Ümit Özdağ, Milli Savunma Bakanı’na yönelik sorularını dün Meclis’te bir basın toplantısıyla sordu. Sorular düşürülen helikopterimizle ilgiliydi. Özdağ helikopter düştüğünde bunun kazayla değil füzeyle gerçekleştiğini söyleyen ilk kişiydi. Dün sorduğu ilk sorular şunlardı:
- Yabancı bir istihbarat servisinin SA-18’in kullanılması konusunda PKK terör örgütü elemanlarına eğitim verdiği istihbaratı saldırıdan bir hafta önce Ankara’ya Genelkurmay Başkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı’na ulaşmış mıdır?
- Bu bilgi ulaştı ise helikopter birliklerimiz ile paylaşılmış mıdır?
Bizce en önemli soru: PKK’ya SA - 18 eğitimini veren istihbarat servisi hangisidir?

Albayların yılı!

Her yıl olduğu üzere bu yıl da TSK’da 31 hizmet yılını dolduran (1985 girişli) albaylar 30 Ağustos tarihinde kadrosuzluk nedeniyle emekli edilecekler. Ancak albay birikmesi olduğu gerekçesi ile 1986, 1987 ve 1988 girişli albayların da emekli edilecekleri uzun süredir söyleniyor.
Derken TSK Personel Kanunu’ndaki bazı değişiklikler, TBMM Milli Savunma Komisyonu’nda kabul edildi.
Alınan kararların en ilginci; ihtiyaç duyulan albayların görev sürelerinin YAŞ kararı ile uzatılması.
Yani bir yandan sayıları fazla diye dört devre albay zorunlu emekli ediliyor, diğer taraftan “temayüz etmiş” bazı albayların 60 yaşına kadar görev yapmasının yasal alt yapısı hazırlanıyor.
Denilebilir ki bu “temayüz etmiş” albaylar ordu için çok gerekli olabilir. Tamam, eğer çok gerekli ise general kadrolarını arttırır, temayüz etmiş albayları tuğgenerel yaparsınız olur biter.
Hem albay sayısı fazla diye 4 devreyi ilave para verip emekli edeceksiniz, hem de çok gerekli diye bazı albayları terfi ettirmeden aynı rütbede yaklaşık 7 sene daha tutacaksınız!
Bir albay öyle temayüz etmiş olacak ki; bu temayüz durumu tuğgeneralliğe terfisi için yeterli olmayacak ama 7 sene daha albay olarak görev yapması için yeterli olacak.
Karar pek mantığa uygun görünmese de... Mevcut iktidarın her adımını siyasi kadrolaşma amaçlı attığını bilince mantığı anlamak kolaylaşıyor...