Anne Baba Tatili için Barcelona’ya kaçtık.

Her evli çiftin şikayet ettiği konulardan birisidir; yıllar geçtikçe evliliğin rutine girmesi. Evliliğimizin ilk günlerinde yaşanan heyecan, yerini bir süre sonra işe güce, çocuklara bırakınca birbirine vakit ayıramayan çiftler oluşuyor. Eşimizle hem kaliteli hem de aşk dolu vakit geçirmenin yollarını bence hep düşünmeliyiz, aramalıyız ve bulmalıyız. Özellikle çocuksuz gidebileceğiniz anne-baba tatili ile kaçamak yapmak evliliğe çok iyi geliyor. Biz eşimle bu kaçamakları yapmayı pek severiz ilişkimizde. Renklendirir, güçlendirir ve dinlendirir çocuksuz yapılan bir kaç günlük tatil. Şehirden ve evden uzaklaşarak, stressiz başbaşa bir yada iki gün bile yetip artıyor insana.

Haberin Devamı

Geçtiğimiz haftalarda, uzun zamandır gidip görmek istediğimiz, vakitsizlikten de gidemediğimiz güneşi, doğası ile tam bir Akdeniz şehri olan Barcelona’ya kaçtık. Kaçtık diyorum çünkü eşimle bir baktık ki birbirimize vakit ayırmayalı çok zaman olmuş. Çocukları, evimin düzenini organize edip, anneanneyi yani annemi de torunlarınlarının yanına çağırıp, "Bye Bye İstanbuuulll!” diyerek ver elini kocacım Barcelonaaaaa…

3 gece 4 günlük tatilimiz tamamen bize özeldi. Uçak biletini, oteli ve gezilecek yerleri İstanbul’dan planlayarak gittik. En nefret ettiğim tatil planı ise turla gidilen olandır. Belki bana kızacaksınız ama yabancı diliniz kendinizi kurtaracak kadar varsa ne gerek var tura, rehbere. Her neyse Barcelona’ya geldik bile yazacak anlatacak çok şey var ama ben özet geçip gitmek isteyenlerle tatilimizi paylaşayım;

Sıcak kanlı, eğlence düşkünü, esmer tenli insanların yaşadığı, Olimpiyat oyunlarıyla ile tanınan, Katalan mimar Gaudi’nin muhteşem sanat eserleriyle güzelleşen bir şehir Barcelona. Şehir Gaudi’nin eserleriyle kaplı desek yeri. Tarih ve sanat dokusu ve kokusu var bu şehirde. Barcelona halkı öncelikle kendilerine İspanyol denmesine kızıyorlar. Onlar Katalan ve Katalanca konuşuyorlar.

Şehrin merkezi La Rambla caddesidir. İstanbul’un İstiklal Caddesi gibi kalabalık, renkli ve 24 saat yaşayan bir cadde. Aklınıza gelen her şey var bu caddede biraz yürürseniz Marina’yı da görebilirsiniz. Yemek nerede yerseniz yiyin her yer çok lezzetli. Turistik mekanlarda bile çeşit ve lezzet hep aynı. 4 gün boyunca bıkmadan yediklerim; Deniz Mahsüllü, etli,tavuklu,sebzeli Paella, başlangıç dediğimiz Tapaslar atıştırmalık için harika ve yanında bir sürahi dolusu içi meyve parçacıklı Sangria yani onların ünlü şarap kokteyli kilo alıp memlekete dönmemi sağladı.

Haberin Devamı

Her sabah kahvaltı sonrası, elimizdeki haritamız, cebimizdeki metro kartı ( otobüste de geçiyor), ayağımızdaki en rahat ayakkabılarımızla elele tutuşup günde yaklaşık 20 bin adım atarak gezdiğimiz şehrin tadına vardık. Barcelona’da görmezseniz olmaz yerlerden biri de Gotik Mahallesi. Dar gotik sokaklar ve tarih kokulu katedral duvarlarına hayran olmamak imkansız. Picasso Müzesi, dünyaca ünlü ressam Pablo Picasso’nun ilk çalışmalarının sergilendiği tüm dünyadaki en önemli ve büyük koleksiyona sahip müzesidir. Gittim, gördüm ama fotoğraf çekemedim çünkü yasak! 20. yüzyılın çok yönlü, çığır açan sanatçısı Katalan ressam ve heykeltıraş Joan Miro’nun Müzesi görülmeye değer. Parc Güell’e gidip Barcelona’yı yukardan izleyerek Gaudi’ye hayran olmamak imkansız. 250 yıldır bitmek bilmeyen bir diğer Gaudi eseri Sagra da Familia müthiş bir yapı. İçeri girdiğinizde çimenlere yayılıp tembellik hissi verecek olan 19. yüzyılın ortalarında yapılmış Ciutadella Parkı’na resmen serildik. Futbola ilgisi ve merakı olanlar (tıpkı benim gibi) Camp Nou yani Barcelona Stadına mutlaka gitmelisiniz. Camp Nou şehir gezisinin olmazsa olmaz duraklarından. Şampiyonlar ligini ve LA LIGA’yı takip ediyorsanız biletinizi önceden ayarlayın derim. El Born denilen bir bölge var ki ben en çook orayı sevdim desem. Şehrin en eski mahallesi El Born’da harika Tapas barlar ve Pinchos restaurantları var.

Haberin Devamı

Barcelona geceleri hiç fena değildi. Gece geç saate kadar açık olan klüplerden biz de nasibimizi aldık. Güzel bir akşam yemeği sonrası yüksek volumlu müzik eşliğinde yine Sangria içtik, yine Sangria içtik. Ve baş başa geçirdiğimiz her tatilin sonundaki cümlemizi tekrarladık :) "Ne iyi geldi yaa bu tatil! "

İpek Dağıstanlı

http://ipekile.com

https://www.facebook.com/ipek.dagistanli

https://www.instagram.com/ipekilee/

https://twitter.com/ipeekile