‘ETİK KURULU GEREKSİZ’

Şike ve teşvik iddialarını sonuca ulaştırmak ve gerektiğinde ceza verebilmek için Etik Kurulu incelemesi beklenirken, Futbol Federasyonu'nda geçen sezon yaşanan bir uygulama bunun gereksiz olduğunu ortaya çıkardı. Alman Bochum Savcılığı'ndan gelen bilgiler ışığında kaleci Recep Öztürk'ün müsabaka sonucunu etkilemek ve bahis dosyasını, hem Türk yargısına taşıyan, hem de Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’nda (PFDK) görülen davanın karar metninde Etik Kurulu'nun yetkileriyle ilgili ilginç bir sonuca ulaşıldı. PFDK'nın 8 Haziran 2011 tarihli kararının metninde Hukuk Kurulu’nun görüşüne atfen şu ifadeler kullanıldı:

‘Aşikârdır’
"Federal Almanya ve Türkiye'nin Cumhuriyet savcılarının ve mahkemelerinin, telekomünikasyon yoluyla iletişimin denetlenmesi, yakalama emri, sorgulama ve hatta tutuklama gibi koruma tedbirleri ve delil elde etme yöntemleri kullanılmak suretiyle elde edilebilecek her türlü delilin elde edildiği ve suçun işlendiği kanaatine varılarak kamu davasının açılmak suretiyle soruşturma evresinin neticelendirip, kovuşturma (yargılama) aşamasına geçildiği bir olayla ilgili olarak, Etik Kurulu’nun konuyla ilgili bir mütalaa hazırlamasının gerekliliğinden bahsetmenin mümkün olmayacağı aşikardır.
Söz konusu olayla ilgili Etik Kurulu’ndan bir mütalaa alınması mecburiyetinden bahsetmek, her şeyden önce söz konusu hükmün amacına aykırılık teşkil edecektir. Kaldı ki, somut olayda gerçek kişilerin müsabaka sonucunu etkileme fiiliyle ilgili karar verecek mercii TFF Yönetim Kurulu olmayıp, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’dur.
Bu çerçevede Etik Kurulu Talimatı’nın müsabaka sonucunu etkilemeye yönelik fiilleriyle ilgili olarak Yönetim Kurulu’na bir “mütalaa” hazırlamasını öngören hükmün amacı, bu konuda kulüplerle ilgili olarak vicdani kanaatine göre karar verecek Yönetim Kurulu’na bir yol göstermektir. Somut olayda izah edildiği üzere, Etik Kurulu’nun hazırlayacağı yol gösterici bir mütalaadan öte, konuya ilişkin hazırlanmış yüzlerce sayfalık 3 iddianame ve 3 ayrı Ağır Ceza Mahkemesinde açılmış kamu davaları söz konusudur. Somut olayda gerçek kişilerin müsabaka sonucunu etkileme fiilleriyle ilgili karar verme hak ve yetkisine sahip Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’nun, TFF Yönetim Kurulu’ndan farklı olarak, Futbol Disiplin Talimatı’nın 55. maddesi uyarınca bir disiplin soruşturması gerçekleştireceği, bu çerçevede tanık dinlemede dahil olmak üzere her türlü delil elde etme yetkisine sahip olduğu dikkate alındığında; Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’nun gerçek kişilerle ilgili yapacağı disiplin yargılamasıyla ilgili, Etik Kurulu soruşturmasını ve mütalaasını aramak gereksiz ve hatta talimatlara aykırılık teşkil edecektir."

Süre kısalabilir
Eski Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'in başkanlığını yaptığı Tahkim Kurulu da, PFDK'nın bu kararını usül yönünden kabul etmişti. Ayrıca Türkiye Futbol Federasyonu Hukuk Kurulu'nun, bu tür durumlarda Etik Kurulu'na gerek olmadığı yönünde Disiplin Kurulu'na gönderdiği Baş Hukuk Müşavir Vekili Ömer Bedük ve başka bir avukat imzalı yazı da bulunuyor.
Futbol Federasyonu, Etik Kurulu'nu safdışı bırakıp, kişileri PFDK'ya sevk ederse, dava süreci hızlanacak, disiplin davaları bir an önce sonuca bağlanacak. Bu arada Etik Kurulu, iddianamenin açıklanmasının üzerinden 12 gün geçmesine rağmen ek bilgi ve belge yollanmadığı için çalışmaya başlayamadı.