22.10.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:
KEMAL GÖKTAŞ / Ankara
Uyuşturucu madde ticareti suçundan Adana E Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan tanık Mehmet Nesip Ayaz, mahalledeki gösterileri izlerken İbrahim Aras’ın vurulmasını gördüğünü şöyle anlattı:
‘Kafatası parçalanmıştı’
“Benim bulunduğum yerden karşı yöndeki eylemci ve polisler net olarak görünüyordu. Onlardan 20 metre ilerde MOBESE direğinin altında sokak başında Gazi dayının kahvehanesinin önünde 3 polis duruyordu. Polislerden birisi kalkan tutuyordu, diğer ikisi ise farklı şekilde eylemcilere doğru ellerindeki tüfeklerle ateş ediyorlardı. Bir ara ölen çocuk bizim deli Fikriye’nin sokağı olarak adlandırdığımız sokaktan aniden çıkarak karşıya geçmeye çalıştı. Karşıya tam vardı, polise doğru baktı ve o esnada kafasından vuruldu ve yere düştü. Kendisinin arkadaşları o sokak içinde kaldı. O ise sokağın karşısına tek başına geçti. Başından vurulup yere düşünce yanına ilk önce ben gittim. Çocuğun kafatası parçalanmıştı. Çocuğun yanında gaz kapsülü vardı. Polislerin durduğu yer ile çocuğun vurulduğu yer birbirini görmektedir. Bu olay polislerin attığı gaz kapsulünden meydana gelmiştir.”
Ayaz, Aras’ı vuran polislerin, “MOBESE kamerasının altında Gazi Dayının Kahvehanesi’nin önünde bulunan polisler” olduğunu da belirterek bilirkişi raporundaki polislere bir şeyler anlatan öndeki şahsın kendisi olduğunu söyledi. Polisin daha önce dinlettiği gizli tanık Alanya’nın ifadesini de yalanlayan Ayaz, “Sinan’ın sol kolunun altında tüfek bulunduğu ve bir kişinin de ‘hadi lan koş yok et onu’ dediğini duymadım, görmedim” dedi.