Gündem Asırlık geleneğe sımsıkı bağlılar

Asırlık geleneğe sımsıkı bağlılar

12.02.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

›› Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı köylerde yaşayan Yörüklerin zor ve renkli yaşamı son depremlerle kamuoyunun gündemine geldi...›› Yoksulluğa rağmen yüzlerinden gülümseme eksik olmayan Yörüklerin atalarının asırlık gelenek ve göreneklerini yaşattıkları gözlendi...

Asırlık geleneğe sımsıkı bağlılar

Merkez üssü Çanakkale’nin Ayvacık ilçesi olan ve 1 haftadır süren depremlerden birçok köy etkilendi. Depremde en çok hasarı Yörüklerin yaşadığı Yukarıköy ile buranın Aşağıoba ve Karaburun mahalleleri, Çamkalabak Köyü ile Çamkalabak bağlı Çamiçi, Taşkaya, Çamtepe mahalleleri yaşadı. Gözler ülkenin en batısına dönerken, Çanakkale Yörüklerinin kendine özgü kültür ve yaşamı da kamuoyunun dikkatini çekti.

Kendilerini göçebe Yörük olarak tanımlayan halk, geçinmek için başta besicilik olmak üzere çiftçilikle uğraştıklarını belirtti. Yazın Kazdağı, kışın ise köylerinde yaşayan yerli halktan erkekler besicilikle ilgilenirken, kadınlar ise günlük yevmiyeyle tarla işlerinden nafakalarını çıkartıyor. Renkli kıyafetleriyle dikkati çeken Yörükler, kendine has kıyafetlerle yaşam sürüyor. Arada köylerinde çıkıp gezmek için gittikleri şehirlere de aynı kıyafetlerle yolculuk ediyor. Sadece çocuklar okula giderken, normal kıyafet giyiyor. Diğer zamanlarda onlar da Yörük kıyafetleriyle yaşıyor.

Ayaklarında bir örnek ve bir renk gri lastik ayakkabılar, renkli desenli çorapları özel bastırdıkları kumaşlardan dikilen şalvarları ve yine özel olarak yaptırdıkları kazak ve bluzları ile dikkat çekiyor. En çok başlarına bağladıkları allı pullu çember ve çetkiler, ön plana çıkıyor. Bunların her birinin ise farklı anlamı bulunuyor. Genç kızlar başlarına düz çember bağlarken, evlendiklerinde allı pullu beyaz ve kırmızı renkten oluşan çetkiyi ekliyorlar. Yaşlı ve dul kadınlar ise daha sade bir çember ve çetki ile yaşamlarına devam ediyor. Yeni gelinlerin taktığı beyaz renkli çetki ise evliliğin ilk 10-15 yılında renk cümbüşünün arasında yer alıyor.
‘Damat köye gelir’
Yukarıköy’ün 8 yıllık muhtarı 45 yaşındaki Mehmet Yahya Yavaş Yörüklerin yaşamına ilişkin şunları söyledi:
“Yıkılan evler bizim eski evler. Toprakla yapılan taş binalar. Taş arasına toprak koyuyoruz. Kimse giyim kuşam değiştirmez. Mesela düğünlerimiz salı günü akşam başlar perşembe günü akşam biter. İçkilidir. Çok fazla dışarı kız vermeyiz. Damat köye gelir. İsteyenler olur. Ama onlar da köye ev yaparsa öyle veririz. Bir yandan iç güveysi alıyoruz.”

‘Yörüğüz, ağlamayı gülmekle savıyoruz’

Üzüntüyü gülmekle savdıklarını söyleyen 52 yaşındaki Fatma Kor ise, “İçimiz dışımız gülüyor. Ağlamayı gülmekle savıyoruz. Biz Yörüğüz. Biz atamızdan böyle gördük” diye konuştu. 27 yaşındaki Özgür Çolak, “Bebekleri sırtta taşıması daha kolay oluyor. Bebek arabası alsak bu sokaklarda nasıl yürüteceğiz? 3 yaşına kadar sırtımızda taşırız” dedi. l DHA

Depremzedelerin yeni ev sevinci

Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinde meydana gelen depremlerin ardından 21 yerleşim biriminde evleri yıkılan ya da ağır hasar görenler, Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak’ın verdiği yeni konut müjdesinin sevincini yaşıyor. Köy Muhtarı Yavaş, “Sağ olsun devletimiz ilk dakikada yanımıza koştu. Bütün köy çok mutlu” dedi.
Köylülerden İsmail Kor da “Devlet her şeyimizi karşıladı. Evimizi de yapacaklarmış. Allah hepsinden razı olsun, bizi burada unutmayanlara teşekkür ediyoruz” diye konuştu. Depremzedelerden Gülşen Çarıksız da kendisine verilecek yeni ev için gün saymaya başladığını dile getirdi. l AA

Çocuklarını sırtlarında taşıyorlar

Yörük kadınlarının kendi yaşam tarzlarına has bir diğer özelliği ise çocuklarını doğumdan itibaren 3 yaşına kadar sırtlarına bağlayıp taşıması olarak ortaya çıkıyor. Köy yaşantısında çocuklar yaşamın her anında annelerinin sırtında geziyor. Bu gelenek çarşıda, pazarda, köyde ve hatta tarlada işte de sürüyor. Yörük kadınları dışarıdan her ne kadar eziyet gibi görünse de çocuklarını sırtına bağlayarak gezdirmelerinin yaşamlarını kolaylaştırdığını söylüyor. Bu yöntemin çocuklara beşik gibi geldiğini anlatan anneler, bebelerini daha rahat uyuttuklarını ve daha az ağladıklarını ifade ediyor.