Siyaset Askeri alanlar risk altında

Askeri alanlar risk altında

27.09.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Askeri alanların ranta kurban edilmesine dair endişelerini dile getiren CHP’li Torun, bu alanların, betona boğulmuş kentler için nefes alma alanları olmasını önerdi

Askeri alanlar  risk altında

CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, kent merkezlerinden çıkarılan askeri birliklerin boşalttığı alanların, büyük kentlerin içinden çıkılmaz hale gelen sorunlarını çözmek için kullanılabileceğini belirtti.
Torun, dün parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, boşaltılan ve boşaltılmakta olan askeri alanlara ilişkin endişelerini paylaştı.
Torun, “Boşaltılan askeri alanların geleceği ne olacak? Bu kaygıların gerisinde bu büyük alanların birçok başka kamu arazisinin başına geldiği gibi üç beş müteahhit üzerinden ranta peşkeş çekilmesi ve hali hazırda büyük sorunlarla baş edemeyen kentlerimizin daha büyük sıkıntılara itilmesi olasılığı vardır” dedi.
Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir ile ülke genelinde bu alanların büyüklüğüne dikkat çekmek istediğini vurgulayan Torun, şu görüşlere yer verdi:
İstanbul’da 55 bin hektar
“Her ne kadar Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Özhaseki İstanbul’un yüzde 2’sinin askeri alan olduğunu söylüyorsa da Mimarlar Odası’nın yaptığı ölçüm, harita üzerinde yerlerini de işaretleyerek bu alanların İstanbul’un yüzde 10’una tekabül ettiğini gösteriyor. 55 bin hektar olarak ölçtüğümüz askeri alanların en az 9 bin hektarlık bir bölümü bu süreçten etkilenecek görünmekte.
Ankara’da bu oranın 4 bin hektar ile yüzde 12 civarında. İzmir için açıklanan rakam 16 bin 700 hektar büyüklüğünde. Türkiye genelinde kentlerin içinde yer alan askeri alanların büyüklüğünün ise 326 bin hektar gibi devasa bir büyüklüğe karşılık geldiğini resmi açıklamalardan biliyoruz.”
Tarihi fırsat
“Şimdi elimizde tarihi bir fırsat var; boşaltılan askeri alanlarda bu durumun tekrarlanmasını istemiyoruz. O nedenle başta Çevre Bakanı olmak üzere tüm ilgilileri uzman kurumlara ve meslek odalarının bu konudaki önerilerine kulak vermeye davet ediyorum. Mimarlar Odası, boşaltılan alanların sistematik ve planlı bir yaklaşımla ele alınmasını, özenli tasarım projeleri yoluyla farklı kamusal ihtiyaçlara hizmet edecek kamusal alanlar olarak ayrılmasını istiyorlar. Eğer bu sese kulak verirsek, bu alanları büyük kentlerimizin içinden çıkılmaz hale gelen sorunlarını çözmek için kullanabiliriz. O yüzden yetkililere buradan sesleniyorum; kentlerimizin geleceği için, bir kez olsun kulağınızı rantçılara kapatıp, kamusal taleplere açınız.”