09.11.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
BURCU ÜNAL İstanbul
Boğaziçi Üniversitesi öğretim görevlisi Pınar İlkkaracan, kadınların insan hakları konusunda yaptığı çalışmalar nedeniyle Uluslararası Kadınların Sağlığı Koalisyonu (IWHC) tarafından Joan B. Dunlop ödülüne layık görüldü. Ödülünü 3 Kasım’da ABD’de düzenlenen törenle alan İlkkaracan’ın, 30 yıldır kadın hakları ve eşitliğinin sağlanmasın yönelik Türkiye ve dünyada yaptığı çalışmalar nedeniyle bu ödüle layık gördülüğü belirtildi. Dünyada kadın ve kız çocukları için sağlıklı ve güvenli toplumlar kurma konusunda çalışan cesur kadınları desteklemek için verilen ödüle layık görülen İlkkaracan, Milliyet’e Türkiye’de kadının konumunu değerlendirdi.
30 yıldır kadın hakları için çalışıyorsunuz. Sizi Dunlop Ödülü’ne götüren çalışmalar nelerdir?
Türkiye’de kadın haklarının geliştirilmesi için geçmişte çok çalıştım. Özellikle yasal refomrlar üzerine çalışmalar yaptım. 1996-97’de bir kampanya yapmıştık; aileyi koruma diye geçen aslında şiddeti hedef alan bir yasal düzenleme önermiştik, bu sayede 1996-1997’de Türkiye’de koruma emrinin çıkmasını sağladık. 2000-2001 Medeni Kanunu’nun reformunda çok çalıştım. 2002-2004 TCK’da toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak üzerine çalıştık. 3 yıldır da yoğun bir şekilde Birleşmiş Milletler’de (BM) ‘Sürdürürebilir Kalkınma Hedefleri Ajanda 2030’un hedeflerinin belirlenmesinde toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine çalıştım.
Kadına yönelik şiddetle mücadele için ne yapılabilir?
İlgili bakanlıklar, jandarma, emniyet ve sağlık birimleri arasında koordinasyonlu bir birim kurulmalı. Sağlık birimlerinin bu koordinasyona dahil edilmesi önemli. Kadın başına bir şey gelince sağlık birimlerine başvuruyor ama kimseye anlatmıyor. Başbakanlığın altında kadına karşı şiddeti önleme koordinasyon birimi kurulursa, oran düşürülebilir. Kadına karşı şiddetin temel nedeni toplumdaki cinsiyet eşitsizliğidir. Türkiye’de son derece ataerkil ve muhafazakar söylem arttı. Muhfazakar söylem artınca da erkekler, kocalar, hakimler cesaretleniyor. Böylece toplumsal cinsiyet eşitliszliği artıyor ve de beraberinde şiddet de artıyor.
Yerel yönetimde kadın yok