Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Göksel Gümüşdağ, dertleniyor... Hayır, Başakşehir Başkanı olarak değil. Türkiye Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı olarak dertleniyor.
Önce sponsorlar (Ülker, Beko, Avea, Turkcell, Türk Telekom) çekiliyor spor alanlarından. Bu çekilmede en büyük kuraklığı futbol yaşıyor...
Sonraki çekilme daha göz alıcı, daha yakıcı, daha dramatik. Futbolseverler stadlardan çekiliyor. Beşer onar, yüzer yüzer değil, binlerle... Onbinlerle...
Göksel Gümüşdağ’ı dertlendiren gerçekler böyle. Sözünü saptırmadan, yumuşatmadan, olanca gerçekliğiyle söylüyor:
“- Futbol maalesef kirli bir alana döndü!”
Bu sözü ben söylesem, ilk itiraz edeceklerden biri olabilecek Gümüşdağ, devam ediyor:
“- Hafta içinde Trabzonspor Başkanı Sayın Hacıosmanoğlu aradı. Fatih Terim Stadı’nda taraftarlarına ne kadar yer ayırabileceğimizi sordu. Bizim tribünlerimizde kısıtlama yok. Konuk taraftarlara 10 bine kadar bilet verebiliyoruz. Emniyet de güvenlik bakımından bir sakınca görmüyor. En az 14 bin kişiye maç seyrettireceğimiz için heyecanlandık. Ama gelin görün ki ancak 2 bin seyirci geldi maça... Hemen tüm statlarda beklenmedik bir seyirci kaybı var. Neden, derseniz... Son zamanlarda hemen herkes futbola vurdu. Üstelik bunu futbolun içinde yaşayanlar, bu camiada yer alanlar yaptılar. Maalesef marka değerimiz düştü. Kavgalar, öfkeler, tepkiler, seyir zevkini alıp götürdü... Bizim önce güvenliği, sonra da beklentileri ve seyir zevkini arttırmamız gerekiyor. Başka sorunlar da var, onları da çözmeliyiz!”

Haberin Devamı

‘Passolig cazibeli olmalı’

Başka sorunların en başında Passolig uygulamasını vurguluyor Gümüşdağ: “Passolig kuşkusuz iyi niyetle zorunlu gerekliliklerle ortaya çıkan bir sistem. Ne var ki teknolojik alt yapı uygulamasında sistem tasarım olarak kusursuz görünmekle birlikte sahada henüz oturmadı. Arızalar, aksaklıklar giderilemedi. Bunlar çözülmeyecek sorunlar değil. Hep birlikte yeni bir sisteme geçiyoruz ve sabırlı olmalıyız. Passolig de gerekli önlemleri alıp sistemin cazibesini arttırmalı.”
Türkiye Kulüpler Birliği Vakfı’nın Başkanı, önümüzdeki günlerde geniş katılımlı toplantılarla, bilimsel araştırmalarla sorunun çözümü için öneriler oluşturacaklarını söylüyor.
Son sözleri daha da çarpıcı: “Bakın yeni yeni statlar, modern tesisler peşpeşe hizmete giriyor. Ulaşım rahatladı, seyirci konforu arttı. Kayseri, Konya, Başakşehir, Saracoğlu, TT Arena harika statlar. Ama marka değerini koruyamıyoruz, geliştiremiyoruz. Sponsorlar gitti, seyirci gitti... Bu gidişle korkarım, kulüplerimize yönetici de bulamayacağız. Dahası, spor medyasında da bir çok program gündemden çıkabilir. İnsanlar dizi seyrediyor, maç izlemiyor. Özetle hepimiz aynı gemideyiz. Ya birlikte batacağız, ya da hep birlikte sahile çıkacağız. Başka kurtuluş yolu yok!”

Haberin Devamı

Sorunlar, MHK’da çözülmeli

Ali Palabıyık, Halis Özkahya, Cüneyt Çakır... Kararlarıyla hepimizi şaşırtan, üzen, öfkelendiren ve kaygılandıran hakemler... Sadece penaltı tartışmaları değil, gösterdikleri kartlarla, verdikleri ya da veremedikleri ihraç kararlarıyla da dikkati çekiyorlar.
Göksel Gümüşdağ’a biraz da çanak tutarak “Hakem Halilhodziç’i tribüne gönderdi, Onur’u atmadı, sonra da bir penaltı geldi, ne diyorunuz?” diye soruyorum...
Net bir yanıtı var: “Hepimiz medyanın önünde ayrı ayrı demeçlerle öfke ya da sitemlerimizi dillendirip bu işi çözemeyiz. Dahası seyircide güven kaybına neden oluruz. Bence her türlü sorun, kurumların içinde çözümlenmeli. Hakem konusu MHK’nın sorumluluğundadır. Medyada tartışarak bir yere varamayız. Onlar kendi içlerinde çözümü bulurlar!”

Haberin Devamı

Beşiktaş’a kapılar açık ama...

Göksel Gümüşdağ, Atatürk Olimpiyat Stadı’nın bozuk zemini nedeniyle Beşiktaş’ın Başakşehir Fatih Terim Stadı’nda oynama eğilimini de değerlendiriyor:
“Fikret (Orman) Başkan’la bu konuyu görüştük. Elbette Beşiktaş’a yardımcı olmak isteriz. Ancak bizim stadımız yeni. İki aylık bir çim sahada oynuyoruz. 1-2 maç olabilir ama tüm iç saha maçları için stadı Beşiktaş’a verirsek, zemini kaybederiz!”

Her maç derstir, ibrettir!

Tek tek ayrıntılara girmeden “ağabey” olarak seslenmek istediğim futbolcular var... Volkan Demirel, Emre Belözoğlu, Emanuel Emenike, Oğuzhan Özyakup, Onur Recep Kıvrak...
Duygularınızı, düşüncelerinizi anlamaya çalışıyorum. Tepkilerinizde mutlaka haklı olduğunuza inanıyorsunuz. Ama biraz sakin olun lütfen. Dilinize hakim olun. Daha anlaşılır, daha paylaşılabilir ölçütler ve sözcüklerle konuşun. Haksızlığa uğradığınıza inanıyorsanız, çevrenizi haklı olduğunuza inandırın. Öfkeyi bırakın, sevgiye ve şefkate sarılın. Rakiplerinizden önce egonuzu yenin, en büyük zaferi kendinize karşı kazanın!

İLHAN SÖYLER

Güler yüzlü, temiz kalpli, saygılı ve sevgili arkadaşımızı kaybettik. Evet, futboldan gelmişti... Ama gazeteci kimliğini hak etmek için hepimizden fazla çalıştı, futbolculuk pratiği ile ders vermeye kalkmadı, sorumsuz, popülist yorumlardan kaçındı. Hem temiz bir sporcu, hem de dürüst bir gazeteciydi. İdealdi, örnekti. İnanıyorum ki, Tanrı’nın mcennetinde gülerek uyuyor şimdi.