Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Aşağıdaki yazı, Avrupa Futbol Şampiyonası’na katılıp hayal kırıklığına uğrayan İngiltere Milli Takımı için yazılmış. İngilizlerin Uluslararası turnuvalarda yaptığı 5 yanlışa işaret ediyor. Okuyalım:

TİCARİ HAZIRLIK MAÇLARI: İngiltere peş peşe hayati hatalar yapıyor.. Ya ticari kaygılarla çok fazla oyun (hazırlık maçı) oynuyorlar; yanlış oyunları oynuyorlar, para kazanmaya çalışıyorlar... Ya da oyuncuları kötü yola sevk ediyorlar; hatta değerli bir alışkanlık olmamasına rağmen Brezilya’daki Dünya Kupası’ndan önce Florida’da bir hafta geçirdiler. Hazırlık kampları ve kıyafet provaları ile özel turnuvalar için hazırlık yapılmaz!

Haberin Devamı

KADRO SEÇİMİ, TERCİHLER: İngiltere’de futbolu yönetenler yıllardır değişmez. Menajer ya da diğer yöneticiler takımı toplayıp hedefleri anlatırlar, nasıl bir oyun istediklerini söylerler ve ardından kendilerini kaybederler. Yanlışlar peş peşe gelir. Örneğin “boynuz kramponlu” Wayne Rooney’in daha önceden hiç oynamadığı orta sahada görevlendirilmesi anlaşılacak gibi değildir. Aynı biçimde sakat Jack Willshere’ın kadroya çağrılması da anlamsızdır.

ÇEVREYE KAPALI VE UZAK: Chantilly’deki İngiltere hazırlık kampının şimdiye kadar yapılanların en iyisi olduğu söylendi. Fakat oyuncular sanki saklanmış gibi hissedilirdi. İngiltere çoğu ulustan daha fazla ilgi çekerdi ama öyle hissettirmezdi... Caddelerde yürürlerdi ama birbirlerine karışmazlardı. Yerel yarışlara ve organizasyonlara gitmek için davetiyeleri geri çevirdiler. Buna karşılık alışveriş için çok fazla vakitleri vardı ve bazıları birden fazla kez Paris’e gidip döndü.

MEDYA İLE İLİŞKİLER: Basınla ilişkiler zayıftır. Bu uygulama Futbol Federasyonu ve Premier Lig kulüplerinin basına kapalı olan “Onlar ve Bizler” ayrımının senaryosudur. Yöneticiler için düzenlenen Pro-licence için basın eğitimine katıldım ve bu tamamen bir hataydı. Oyuncular rahat değiller. Engellenmiyorlar ama özgürce konuşamıyorlar. Sıklıkla orada olmayan tuzaklardan kaçınmak gerektiğini hissediyorlar. Bu durum “suratsızlığa” neden oluyor. Bu arada Joe Hart zarifti ama gergin görünüyordu. Her şeyi berbat etti.

Haberin Devamı

TURNUVA AKLI: İngiltere turnuvaları iyi yönetemiyor... Genellikle olanca hızıyla başlarlar ve buhar olurlar. Bu sefer Wayne Rooney gibi oyuncuları dinlendirerek ve Fransa’ya karşı faydalı olacağını düşündüklerinden Rahem Sterling’i İzlanda’ya karşı geri getirerek oyunu yönetmeye çalıştılar. Korkunç derecede yanlış yaptılar. Kibirli halleriyle neye karşı ne yaptıklarının farkına varmamış gözüktüler. Futbolculara taktiksel olarak onlar ne kadar iyi bilgi verilmişti? Mental olarak ne kadar güçlüydüler? Sorular yanıtsız kaldı.

Bu satırlar İngiliz spor yazarı Jason Burt’a ait. Daily Telegraph gazetesindeki yazısından bir özet çıkarmaya çalıştım. Peki bunu niye yaptım?

Orada eleştiri kültürü var. Doğruları ve yanlışları rahatlıkla dile getirip tartışabiliyorlar. Bizim Milli Takım’la ilgili her türlü eleştiri çabucak polemiklere, gerginliklere, sürtüşmelere neden oluyor. Başarısızlık hallerinde başka arızalar (prim tartışmaları) ortaya çıkıyor. Ailedeki herkes gerginliğin bir parçası oluyor. Bu arada eleştirinin dozunu arttırırsanız, hiç hak etmediğiniz halde “vatan haini” olma tehlikesi de var. Şimdi, dilerseniz yazıyı bir kez daha okuyup Türkiye’deki karşılıklarını bulmaya çalışın.

Haberin Devamı

Mutlu Bayramlar!
* İngiliz Çorbası (Soupe Angleise) Kakaolu ve sütlü tatlı.

SPOR BAKANI’NIN “SPORTİF” TALEBİ

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, geçen hafta Çarşamba akşamı Dolmabahçe’de spor medyasının temsilcilerine bir iftar verdi. Bu iftarın, tam da Ramazan ayına yakışır bir sohbetle zenginleştiğini söyleyebilirim. Her şeyden önce nezaketi, sabrı ve dinleme konusundaki dikkatiyle Sayın Bakan’ı bir kez daha takdir ettik. Doping konusunda son derece açık sözlü ve kararlıydı. UEFA’nın terör konusundaki saygı duruşu yapmama duyarsızlığına ihtiyatla yaklaşıp bir “sitem”le yetindi. Öfke patlamasına tanık olmadık. (Biliyorsunuz, ertesi gün UEFA tavrını düzeltti)

Gece boyunca uzun ve derin sorulara verdiği anlamlı yanıtlardan sonra bir de mesaj verdi Bakan Kılıç: “Federasyonlarımız artık daha sportif konulara eğilsin!” İlk bakışta zor anlaşılan bir mesaj... Ama analitik baktığınızda hemen her federasyonun çekişmeler, tartışmalar, para öncelikli sorunlarla enerji kaybettiğini söylüyordu... Bir de şu “Federasyonum, sana söylüyorum... Kulübüm sen anla!”

Bayram tatlısı: İngiliz Çorbası