Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Nefret yaratan, çirkin ve ahlaksız bir durum söz konusu. Maalesef yazının başlığı da doğru, olay da doğru.

“Esenlik ve Çocuk Koruma Programı”, Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim’in TFF’na önerdiği kabul edilip uygulanan 25 projeden birincisi. Uygulama Terim gelir gelmez başladı. Federasyonun düzenlediği UEFA A, UEFA B antrenör kurslarında zorunlu ders olarak okutuluyor.

Futbol eğitimi 6 yaşından itibaren başlıyor. TFF’nin çeşitli yaş gruplarında önemli çalışmaları var. Eğitilen çocuklar yıldız futbolcu olmayabilir. Hatta profesyonel futbolcu bile olmayabilir. Ama iyi insan, iyi vatandaş olarak yetiştirilmeleri önemli. Çocuk eğitimine öncelikle çocukların korunmasından başlanıyor.

Haberin Devamı

Bu kamplarda, eğitim merkezlerinde ve kulüplerde çocukların şiddete, aşağılamaya, yok sayılmaya, ayrım görmesine karşı çok sıkı önlemler alınıyor. Ve doğal olarak çocuklara yönelik cinsel tacizlerin ve tecavüzlerin önlenmesi için de ciddi çalışmalar yapılıyor.

Bugün bu konuyu yazmamın nedenleri var. Birincisi BBC gibi ciddi bir yayın kuruluşunda futboldaki taciz ve tecavüzlerin ne kadar yaygın olduğu, çağın sosyal sorunlarından biri olarak ortaya çıkıyor.

Ama bu sadece İngilizlere ait bir sorun değil. Sorun küresel... İngiliz Milli Takımı Kaptanı Wayne Rooney’in dediği gibi, mücadele için önce bilgiye ulaşmak gerek. Rooney aileleri uyarıyor: “Bizi arayın, haber verin... Mücadele edelim!”

Fatih Terim ve ekibinin de açık çağrısı bu... Ne var ki Terim Rooney’den en az iki yıl önce taciz ve istismarın önlenmesi için zaten ailelere seslenmiş durumda. Hukuk Kurulu’nun görüşlerini alarak işi mahkeme kararlarına kadar taşıyorlar. Sportif yaptırımlar ve koruma programının mahkeme dışındaki ayrıntıları Futbol Federasyonu’na ait. Terim ve ekibi çocuk tacizi ve istismarının önlenmesi için bilimsel kurumlarla da çalışıyor. İÜ Spor Fakültesi’nden Prof.Gülhan Gündüz, programın en etkin bölümlerinden birini, eğitim ve ailelerle iletişimi üstleniyor. Gülhan Gündüz’ün verdiği bilgilere göre, çocuk tacizcisi antrenöre işten el çektiriliyor. Hakkında dava açılıyor. Ancak antrenör firarda! Yargıya teslim olup aklanmayı değil, kaçmayı tercih ediyor.

Haberin Devamı

TFF, Esenlik ve Çocukların Korunması programının kulüplere de yayılması, hazırlanan bir ahlak bildirgesinin imzalanması ve kulüplerde futbolla ilgili her bölümde duvara asılması için hazırlık yapıyor. Ayrıca programın adıyla kurullar oluşturulmasını da istiyor. TFF bu konuda duyarlı bir politika izlerken, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile de işbirliği yapıyor. Fatih Terim, “Şimdi biz ailelerin güvenini kazandık. Çocukların her türlü travmaya karşı korunması için bilgi hattının çalışması şart. Çok iyi iletişim kurduk. 20’ye yakın olay dosyaya dönüştürüldü.” diyor.

Çocukların kötü muamele, cinsel taciz ve istismara karşı korunması için TFF öncülük yapıyor. Öteki federasyonlarda henüz böyle bir çalışma yok.

Terim’in 2 yıldan beri ne yaptığını merak edenlerin tff.org sitesindeki faaliyet raporunu okumasında yarar olduğu anlaşılıyor.

Tacizci antrenör firarda

Fidel’e olimpik saygılarla

Haberin Devamı

Olimpiyat tarihine bakarsak, Küba’nın 1900’den 1960’a kadar 12 madalya kazandığını görürüz. 1960’dan sonra Fidel Castro yönetiminde olimpiyat oyunlarına katılan Küba tam 197 madalya kazandı. Bunların 75’i boks, 40’ı atletizm, 35’i de judodan geldi. Küba, güreş dahil bir çok dalda süper şampiyonlar yetiştirdi. Bunun temel nedeni şu: Castro için, eğitim, sağlık ve spor devletin en büyük sorumluk alanlarından biriydi. Ve Castro 11 milyonluk küçük bir ülkeyi olimpiyatların güçlü ülkelerinden birine dönüştürdü.

Daha da ilginç olan Rio’da altın madalya kazanan Kübalı Julio Sezar la Cruz’un söyledikleridir: “Bugün 13 Ağustos... Büyük Fidel’in doğum günü... Bu madalya ona armağan olsun!” IOC Başkanı Juan Antonio Samaranch da 1988’de Kuzey Kore’yi Seul Oyunları’na katılmaya ikna etmesi için Castro’dan ricada bulunmuştu. Ama Castro araya girmediği gibi Kübalı sporcuları da Seul’e göndermedi. Evet, büyük bir devrimci öldü. O devrimci aynı zamanda şampiyon bir sporcuydu! Saygıyla selamlıyoruz.

Tacizci antrenör firarda

DERBİ...DERBİ... DERBİ

Fenerbahçe - Beşiktaş derbisinden önce eşsiz otoritelerimiz, seçkin yorumcularımız, ve kurnaz yöneticilerimiz ceza sınırındaki Moussa Sow ile Ricardo Quaresma’nın sarı kart görmemesini eleştirdi. Saatler süren mavra...

Oysa onların sahada olmasına sevinmeliyiz. Golleri, vuruşları, top gösterileri bize keyif verebilir. Yeter ki kötü oynayıp bizi cezalandırmasınlar!