Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Lig şampiyonluğunun haftalık sonuçlarla kördüğüme dönüştüğü maçlardan sonra en önemli tartışmalar hakem kararlarına takılıp kalıyor. İtiraf etmeliyim ki hiç sevmediğim bu kulvara zaman zaman ben de katılıyorum, canım sıkılıyor.

Oysa gözümüzün önünde daha önemli gerçekler var.

Süper Lig’de “dışlanan”, yok sayılan futbolcular gibi, örneğin...

Beşiktaş’ta Tomas Sivok, Galatasaray’da Gökhan Zan, birlikte bir ibret öyküsü oluşturuyorlar. İkisi de savunmada ciddi sıkıntılar yaşayan takımlarının en tecrübeli savunma oyuncuları.

Haberin Devamı

Buna rağmen en zayıf alternatifleri deneyen, teknik direktörler ve yönetimler, iki savunmacının adını adeta silmiş durumda.

Galatasaray’da Mancini, geçen yıl devre arasında tatilden sakatlanarak dönen Gökhan Zan’a hiç de alışık olmadığı biçimde tepki gösterdi: “Kendine bakmadın, sık sık sakatlanıyorsun. Artık sana güvenemem!” Anlaşıldı ki Mancini’nin tepkisi boşuna değil. İtalyan teknik direktör ısrarları sonucu Arjantinli Burdisso kiralandı. Galatasaray kariyerinden ne biliyoruz? Hiçbir şey. Çünkü öyle bir kariyerden söz etmek mümkün değil. Arjantin’e dönen Burdisso’nun yeni yeni oynamaya başladığı, sakatlıklarla uğraştığı söyleniyor. Bu durum en azından satın alma opsiyonunu kullanmadığı için Galatasaray adına şanslı ve doğru bir karara işaret ediyor. Gelin görün ki, Semih Kaya’nın sakatlığından sonra Koray Günter’le durumu “idare etmeye” çalışan Hamza Hamzaoğlu için - yönetimin eğilimlerine uyarak - Gökhan Zan’ı yok saymak, oynatmamak çok doğru bir davranış değil. Gökhan Zan, Prandelli tarafımdan affedildi. Ama o süreçte söylediği bir söz sıkıntı yarattı. “Ayağımı uzatıyorum, paramı alıyorum!”

Sıkıntı yaratacak bir söz

Elbette sıkıntı yaratacak bir söz. Bu sözden Galatasaray yönetimi, kendileriyle alay edildiği anlamını çıkarmış. Abdurrahim Albayrak gibi futbolcuyla gereğinden fazla içli dışlı olan bir yönetici bile, tüm sevecenliğine rağmen yumuşamıyor. Oysa Gökhan’ın sözü şöyle de yorumlanabilirdi: “Yan gelip yatmak, ayağımı uzatarak para almak beni üzüyor. Bu durum doğru değil!”

Haberin Devamı

Galatasaray’ın şans ve ilahi tesadüflerle liderliği yakaladığı bir haftada artık “daha gerçekçi” kararlar alması, akıl dışı uygulamalardan vazgeçmesi gerekiyor.

Tomas Sivok’a dönersek... Geçen yıl sol ayağındaki sorun nedeniyle Çek Cumhuriyeti’ndeki kendi doktoruyla görüşüp “ameliyat” önerisi aldı. Kulüp doktoru Ertuğrul Karanlık ise ameliyata karşıydı. Farklı yöntemlerle başarılı bir tedavi uygulayabileceğini söyledi. Sivok dinlemedi. Gitti, ameliyat oldu. Dönüşü uzun sürdü. Bu yıl Erciyesspor maçında sakatlığı tekrarladı. Kendi doktoru “ameliyat” derken, Dr. Karanlık farklı tedavi yönteminde ısrar etti. Yönetim Kurulu, bu ameliyata izin vermedi. Arada duruma kızanlar da oldu elbet. En kızgın adam, anladığım kadarıyla Slaven Bilic oldu. Onun tercihi ve kararıyla Sivok, UEFA listesinin dışında kaldı. Bugün takımla antrenmana çıkıyor. Ameliyat olmadığı için yönetime teşekkür ettiği söyleniyor. Bugüne kadar 145 maçta oynayarak kulüp tarihinde en çok forma giyen ve kadroda şampiyonluk gören tek adam olan Tomas Sivok’un yok sayılması, Beşiktaş’a pek de ucuza mal olmadı. Bedelin ne olduğunu yarınki Liverpool rövanşında göreceğiz. Umalım ki ağır bir bedel olmaz bu. Sivok bu hafta Balıkesirspor maçında oynayabilir. Peki UEFA’daki yokluğu yanlış değil mi? Evet yanlış. Hem de büyük bir yanlış!

Haberin Devamı

Anneni, babanı al da gel!

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor Aş’nin etkinliklerini ilgiyle izliyorum. Genel Müdür İsmail Özbayraktar, geçen hafta düzenlediği Spor Çalıştayı’ndan sonra enerjilerini tazelediklerini, yepyeni projelerle sporu İstanbul’un kültürüne katacaklarını söyledi. Örneğin, “Çocuk Maratonu” bunlardan biri. Mayıs ayında 3 yaşından 13 yaşına kadar tüm çocuklar anne ve babalarıyla birlikte Yenikapı ve Maltepe’de koşacaklar. Amaç kazanmak değil, madalya değil... Anne ve babalarla birlikte koşuyu tamamlamak. Bir de Spor AŞ Ligi var. 140 takım basketbol ve voleybolda mücadele ediyor. İlçelerde koşu takımları oluşturarak İstanbul Maratonu’na derinlik kazandırmak bir kentin olimpik yaşamı için son derece önemli. İstanbul’un sporunu dikkatle izliyorum. Balkan Şampiyonası’nda bile atletizm tribünlerinin boş kalmasından duyduğum üzüntüyü işte bu projelerle hafifletmeye çalışıyorum.

Wöller - Terim buluşması

Bayer Leverkusen Sportif Direktörü Rudi Wöller, Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim’i, bugünkü Atletico Madrid (ŞL) maçına davet etmiş. Hoca da hem maçı izleyecek, hem de Bay Arena’da Hakan Çalhanoğlu, Ömer Toprak ve Arda Turan’ı izleyecek. Gökhan Töre krizinden dolayı Hoca’nın inat ederek Almanya’ya gitmediğini söyleyenler, nasıl yanıldıklarını anlamışlardır şimdi. Terim gayet doğal davranıp gidiyor işte! Öküz altında buzağı aramanın da anlamı yok!