Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İstatistikler, puan cetveli, sıkıntılı maçlar, UEFA Avrupa Ligi bir yana. Derbi bir yana. Dahası gelmiş geçmiş tüm derbiler bir yana, dünkü bir yana.
Yine de haksızlık etmeyelim. Tarihteki tüm derbilere saygı gösterelim.
Ama dünkü derbinin hakkını da teslim edelim.
Çaresiz zamanların derbisiydi bu. Sadece Kadıköy’ü değil, İstanbul’u, Ankara’yı, Trabzon’u, tüm Türkiye’yi sarsan bir derbi.
Fenerbahçe açısından kaçınılmaz zorunluluk arz eden bir buluşmaydı. Üst üste gelen yenilgiler, Comolli’nin, Cocu’nun kredisini tüketmiş, transfer sorunlarıyla oluşturulan kadro henüz birbirini tanıyamamış ve karşısında Beşiktaş’ı bulmuştu.
Beşiktaş açısından da gergin, asabi, tehlikeli bir maçtı bu. Son 2 yıldır Fenerbahçe ile her kupa buluşmalarında provokasyon kirletmişti oyunu. Saçlar yolunmuş, başlar kanamıştı. Sonrasını biliyorsunuz. Bir de santrfor sorunu sarmıştı bacayı..... Negredo gitmiş, derbide yeri boş kalmıştı. Sözün kısası her iki takım da bu “zamansız buluşma”ya gönül rahatlığıyla gelmemişti.
Skrtel sakat, Medel cezalıydı. İki takım da oyunun merkezinde sıkıntılıydı. İlk yarıda oyunun akışını belirleyen Fenerbahçe’nin kana değil, puana susamış hali oldu. Çok istekli, hırslı, savaşçıydılar. Maçı kazanmak için anormal enerji harcadılar. Top çalmada, pozisyona girmede taraftarlarının gönlünü alacak bir oyun sergilediler.
Beşiktaş, son haftaların tutuk ve verimsiz ilk yarı oyunlarını tekrarladı dün. Rakibine pozisyonlar verdi, hücuma çıkarken top kaybetti. Karius’un dikkati ve refleksiyle ilk yarıda geriye düşmekten kurtuldu.
Fenerbahçe’de Slimani arkadaşlarına ayak uyduramadı. Aatif çok daha istekli ve tehlikeli oynadı. Topal-Jailson ve Benzia baskılı ve çabuk oyunda yeterince yaratıcı olamadılar. Şu kadarını söyleyelim: Adı ve performansı tartışma konusu olan Hasan Ali, üç kez uzak şutlarla golü aradı.
Cocu’yu bilinen kendi sorunlarıyla baş başa bırakıp Şenol Hoca’ya bakalım: Biraz gecikmiş hamlelerdi. Elindeki alternatif santrforları (Larin ve Love) kenarda bekletip takımın kendi içinden Babel’i tercih etti. O da attığı golle ustalığını gösterdi. Baskı altında kaleye sırtı dönük topla buluşarak sağıyla uzaktan sol köşeye öyle bir top attı ki gol olup nefes aldırdı.
İkinci yarı hocaların kayıp korkusundan yaptıkları hamlelerle biçimlendi.
Cocu’nun 56’da Topal-Eljif, 62’de Aatıf-Valbuena değişiklikleri pozitif dokunuşlardı. Oyunun akışını Beşiktaş kalesine döndürdü. Şenol Güneş ise 69’da Lens-Larin, Oğuzhan-Llajic değişikliklerini yaptı. Bunların işe yaradığı söylenemez. Oyun boyunca hücum borusu çalan Hasan Ali, 71’de Ayew’e attırdığı golle çabasının karşılığını gördü.
Skor tabelasına bakarsak... Bu beraberlik iki takımı da mutlu etmez. İki hoca da galibiyeti kaçırdıklarını, 2 puanlarının çalındığını söyleyecek ama boş verin....
Cocu paçayı, Güneş karizmayı kurtardı.