Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Mart ayında hava şöyleydi..
Ankara 72 kriteri yerine getirecek, geri dönüşüm anlaşmasını imzalayacak, AB de vizeyi kaldıracaktı..
Davutoğlu, Türk vatandaşlarına Avrupa’nın kapısını açan başbakan olmaya hazırlanıyordu..
Bunun cakasını yapıyordu..
Başbakanlık ömrü vefa etmedi..
Koltuk altından çekildi..
*
Davutoğlu, ‘Benim tercihim değil’ diye diye evinin yolunu tutarken, Ankara pozisyon değiştirdi.. Kriterler içinde yer alan terör tanımındaki değişikliğe gitmeyeceğini ilan etti..
Avrupa’yla papaz olduk..
AB diretti, Ankara hayır dedi..
Sonunda vizesiz Avrupa hayal oldu.. Gerçi 30 Haziran’da Brüksel’de toplantı var ama bir şey çıkmaz!..
Çünkü..
Ankara; ‘Vizeni başına çal, vizesiz seyahat derdimiz değil, terör yasasını değiştirmiyorum’ mesajı verdi..
*
(Burada bir parantez açalım.. Küçük bir hatırlatma notu düşelim..
Şu sorunun yanıtını verelim: Avrupa terör yasasında niye ısrar ediyor?
Şundan.. Bizdeki yasa muallak.. Bir örgüt tanımı yapılıyor, o örgütle ilişkili kılınan herkes silahsız olsa da herhangi bir eyleme katılmasa da terörist ilan edilebiliyor..
*
Avrupa’ya ne!.
Avrupa diyor ki; vize kalkarsa senin terörist dediğin bazı kişiler bizim kriterlere göre göre terörist sayılmayacak.. Savcıların eline silah almadığı halde terörist diye damgaladığı insanlar siyasi iltica talebinde bulunacak.. Terör tanımını bizim normlara uydur ki böyle bir sorun çıkmasın..
Parantezi kapatıyorum)
*
Aslında AB’nin bu talebi eski.. Ta 2013’ün aralık ayına dayanıyor.. O zaman çözüm süreci vardı, o zaman paralel yapı bilinmiyordu, Ankara tamam dedi..
Şimdi olmaz diyor..
Daha önce de yazdım.. PKK yüzünden değil, paralel yapı yüzünden ‘olmaz’ diyor..
PKK’yla artık savaş hali var!..
Terör tanımı somutlaşırsa, kapsamı daraltılırsa paralelcilere yarar!..
*
Neyse.. Başbakan önceki akşam iftar konuşmasında; Avrupa Birliği’nden terör konusunda akla ziyan bir talep geldi. Avrupa Birliği şunu bilmelidir ki; bizim için bağımsızlık ve toprak bütünlüğünden önemli bir şey yok’ dedi..
Durun bi dakika!..
Bilmediğimiz yeni bi durum mu var?
AB’nin akla ziyan talebi ne?
AB’nin yeni talebi bağımsızlığımızı mı hedef alıyor?
Nedir bu!..
Başbakan’ın akla ziyan diye bahsettiği talep ne?

Haberin Devamı

‘IŞİD kafası’ seslerini kesti

Haberin Devamı

Firuzağa plakçı baskınını biliyorsunuz.. Koreli plakçının dükkânında düzenlediği Radiohead etkinliği içki içiliyor diye saldırıya uğramıştı..
Cam çerçeve inmiş, kafa göz yarılmıştı..
İktidarcı gazeteler olayı perdelemek için anında senaryo yazdılar.. Neredeyse hepsi aynı manşetlerle, aynı senaryoyla çıktı..
*
Z.B. adlı kadın çocuğuyla oradan geçerken etkinliğe katılanlar laf atmış, küfretmiş, o da eve gelip kocasına anlatınca olaylar gelişmiş.. Koca içkili tacizcilerle konuşmak için dükkâna gitmiş ama kendisine de küfredilince çileden çıkmış..
Olayın aslı buymuş..
*
Nasıl senaryo!. Kabataş yalanını anımsatıyor değil mi?
Orada da çocuklu bir kadına göstericiler taciz etmişti.. Ama onların sayısı fazlaydı.. 70-100 kişilerdi, deri eldivenliydiler, üstleri çıplaktı..
Firuzağa’da böyle durum yok.. Senaryoda tacizciler yine var da özel kıyafetleri yok!..
Ne tesadüf!.
Gezi protestoları sırasında Kabataş’ta tacize uğrayan çocuklu kadın Z.D idi..
Firuzağa’daki Z.B..
*
Bu tür yayınlar doludizgin giderken.. ‘Gezi denemesi bozuldu’ başlığıyla saldırganlar kutsanırken..
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü aynen şu yorumu yaptı:
‘Son derece çirkin saldırı. Oruç tahammüldür. Bu maalesef IŞİD kafasıdır’
*
Saldırıyı meşrulaştırmaya çalışanlar donup kaldı.. Firuzağa’ dan Kabataş çıkarmaya heves edenler şoke oldu..
Çaresiz, seslerini kestiler..

Haberin Devamı

YÖK üniversitede kuş uçurtmayacak

İktidar, üniversiteleri, fakülteleri, öğretim üyelerini zapturapt altına almak için son hamleyi yaptı..
YÖK Başkanı’nı olağanüstü yetkilerle donattı..
Ne olur ne olmaz..
Rektör işlem yapmaz, soruşturma açmazsa..
Rektör hocaları korursa..
Maazallah!.
Bu sebeple; YÖK Başkanı’na disiplin cezası gerektiren tüm eylemler için doğrudan soruşturma açma yetkisi veriliyor..
Sadece bununla kalınmıyor, disiplin suçlarının kapsamı da genişletiliyor..
Neredeyse, izin almadan adım atmak bile kınama cezası kapsamına giriyor!..
*
Şöyle izah edeyim..
Falanca üniversitede bir öğretim üyesi bir konuda yapılanı beğenmeyip, yanlıştır diye bir yazı kaleme alıp protesto amaçlı dağıttı..
Rektör bilimsel özgürlük kapsamında buldu.. İşlem yapmadı..
İşte o anda YÖK Başkanı devreye girecek..
Anlaşılan o ki; üniversitelerde kuş uçurtulmayacak!.