Bir dördüz hikayesi

Sema, Ayşe ve Çiğdem'le yaptığım röportajlarla üçüz gerçeğini henüz sindirebilmişken bir dördüz vakasıyla karşılaştım! İnanılmaz değil mi? Cennette bazı analara ayrılan VIP salonu çok kalabalık olacak…

Hatice'nin hikayesi tıpkı diğerleri gibi çok keyifli. İyi okumalar…

1- Hamile olduğunu kaç haftalıkken öğrendin? Neler hissettin?
5 haftalıkken evde test yapıp öğrendim,6. haftada doktora gidip keseyi görecektik :)

2- Planlı bir gebelik miydi?
Evet planlıydı ilk hamileliğim düşükle sonuçlanınca sonraki bayağı planlı olmuştu.

3- Hamile kalma süreci nasıldı?
Zor bir süreç diyemem ama daha kontrollü ve bilinçliydik, ilk deneyim hüsran olunca gergindik sadece.

4- Dördüz taşıdığını ne zaman öğrendin? Neler hissettin? Eşinin tepkisi ne oldu?
İlk muayeneye gittiğimizde doktorumuz iki kese var ama net değil, haftaya gel bir bakalım ikiz mi olacak dedi, bir haftada ikiz fikrine o kadar alıştık ki tek derse üzülecektik sanki :) Alt komşuma ikiz olabilir demiştim muayeneye giderken. komşum ¨git ve lütfen tek olarak geri gel¨ dedi :) Ben de muayene dönüşü komşumu üçüz diye kandırmayı düşünmüştüm. 7. haftaydı ve bu sefer gittiğimizde 3 kese göründü ve hepsinin kalp atışını gördük. Eşim de ben de şok olmuştuk. Ben gülüyordum eşim de şokun etkisiyle kızıyordu bana niye gülüyorsun diye... Tabii biz inanamıyoruz! 2 hafta sonra falandı herhalde bu sefer gittiğimizde tek kesede iki kalp atışı göründü. Biz üçüncü şoku da yaşıyorduk! Doktor ikisinin kalplerini durdurabilirsin dedi. Ben de ¨Siz en iyisi benim kalbimi durdurun toplu temizlik olsun, ben gittikçe artıyorum¨ demiştim. Hatta doktoruma ¨Bir daha size gelmeyeceğim, her hafta arttırıyorsunuz bir dahaki sefer de beşiz diyeceksiniz diye korkuyorum¨ demiştim.

Doktorum tek kesede olanların yapışık ikiz olmasından korktu ve prenatal tanı merkezine gitmemizi istedi. Görüntüleme merkezine gittiğimizde tam 8 haftalıktık. Dördünü açık net canlı canlı gördük, çok hareketli ve çok güzeldiler. Tek kesede olanlar çok riskliydiler, tek plasentadan besleniyorlardı ve genelde tek yumurta ikizlerinin aralarında olması gereken zar yoktu. Bu da riski bir kat daha arttırıyordu. Doktor bize her şeyi anlattı. Çok zor bi hamilelik olduğunu tek kesede olanların birinin ölmesi diğerinin sakat yada özürlü doğmasına sebep olacağını, ikinsinin kalbini durdurmamızın en doğru karar olduğunu anlatıp durdu... Tabi ben kesinlikle böyle bir şey yapmayacağım için pek etki etmedi doktorun anlattıkları. Hatta doktor normal gebelik olmadığını sanıyormuş normal olduğunu söylediğimizde çok şaşırmıştı.

5- Çevrenizdekiler dördüz doğuracağını duyduklarında nasıl karşıladılar?
Çevremizdekileri sormayın zaten önce ikiz sonra üçüz diye herkese duyurduk sonra şimdi de dördüz demeye utandık :) Bir dönem kimseye söylemedik çünkü inandırmak için bin dereden su getiriyoruz. Sonra dördüz diye yavaş yavaş söylemeye başladık, kimse inanmıyor! Dördüze inanan normal gebelik olduğuna inanmıyor! Bütün hamileliğim böyle herkesi dördüz ve normal olduğuna inandırmaya çalışmakla geçti anlayacağınız… Tam bir merak konusuyduk ve çok da meşhur olmuştuk. ¨Aaa o sen misin, yaa gerçekten mi?¨ diye acıyarak bakan gözler…

6- Hamileliğin nasıl geçti? Çok sıkıntı yaşadın mı?
Hamileliğimde çok büyük sıkıntılarım olmadı, çok da rahattım, tabii her şeyi çarpı dört yaşadığımın farkındaydım çok çabuk yoruluyordum mesela ama bunlar normal diye düşündüğüm için çok abartmadım. Doktorum da çok memnundu. ¨Bir kere de kötüyüm de!¨ derdi. ¨Tek gebeler çok nazlılar sen yürüyemiyorsun hala iyiyim diyorsun¨ derdi. Ama son hafta bütün hamileliğimin en kötü zamanlarını yaşadım muayene günü son tahlilleri yaptırdığımızda preeklampsi başlangıcıyla ertesi gün doğuma karar verildi.

7- Hamileliğin boyunca yardımcın var mıydı?
Son iki ay eşim yanımdaydı, başka kimseyi istemedim, doğum sonrası gelecekleri için sıkmayalım diye düşündüm herhalde :)

8- Kaç kilo aldın?
15 kilo aldım :)

9- Bebekler ne zaman dünyaya geldiler? Kaç haftalık doğdular?
Kızlarım 5 ekim 2011' de dünyaya geldiler. Sırayla:

Süeda Ayşegül: 1750 gr 42cm
Zeynep Alime : 1650 gr 41,7 cm
Dilruba : 960 gr 32 cm
Dilefza : 970 gr 37 cm

10- Doğum nasıl oldu? Zorlandın mı? Sonrası nasıldı?
Doğumu hiç sormayın zaten ah neler çektim neleeer :) baştan beri sezaryen olacağı belliydi zaten ve ben ¨sezaryeni -aman işte o da doğum mu, normal doğum zor sezaryende bir şey yok¨ falan diye yorumlar yapardım ve çok kolay olduğunu düşünürdüm. Fıtrat olarak güçlü bir insanımdır hasta olurum yatak bilmem mesela, ama ameliyat sonrası bir uyandım ameliyathanenin dışında bir yerde sedyedeydim. Saate baktım 11:30 ve anında inanılmaz bir karın ağrısı! Bir adam geziniyor oralarda... ¨karnım ağırıyooooor¨ diye ağlamaya başladım. Adam bir iğne yaptı (ağrı kesici) sonra çıkardılar ameliyathaneden. Herkes merakla beni bekliyor, benim gözüm kimseyi görmüyor ağlamaktan. Yarı baygın devamlı ¨karnım ağrıyor¨ diyip ağlıyorum.

Sonra kaç saat sonrasıydı hatırlamıyorum görevli bayan geldi ve ayağa kalkıp yatağın etrafından koltuğa kadar yürümem gerektiğini söyledi. O kadar şaşırmıştım ki, daha yeni çıkmışım ameliyattan ¨ne kalkması, şaka mı yapıyorsunuz?¨ dedim. ¨Hayır¨ dedi. ¨Yok yok şaka yapıyorsunuz kalkamam mümkün değil¨ dedim. Tabii herkes beni ikna etmeye çalışıyor ¨kalkarsın kalkarsın hadi bi gayret!¨. Çok kızmıştım. ¨Ama bi durun canım ne aceleniz var elbet kalkarız di mi ama Allah Allah¨. Tabi el mahkûm yardımlarla kalktım ama nefes alamıyorum, karnım düştü düşecek! (Şimdi yazarken bile nefesim kesildi) Sonunda koltuğa vardım ağlaya ağlaya tabi :) Sonraki iki hafta sırt ağrıları dikiş patlama korkusu… 2 günde bir doktoruma bu sefer kesin patladı diye gidiyorum :) bakıyor ¨yok bir şey olmamış¨ diyor, ¨nasılsın?¨ diyor ¨kötüyüm¨ diyorum. ¨Hamileyken demediğim bütün ¨kötüyüm'leri şimdi kullanmak istiyorum¨ diyorum. O kadar kötü geçti anlayacağınız…

11- Bebeklerini gördüğünde neler hissettin? Eşinin tepkisi nasıldı?

Haberin Devamı

Bebeklerimi eşim hemen görmüş ben akşam görebildim. Hepsinin yaşamasının sevinciyle doluydum çünkü her şeye hazırlamıştık kendimizi. Çok küçüklerdi hele de ikizler... ve ilk yorumum: ¨Bunların hepsi kayınvalideme benziyor 4 çocuk doğurdum biri bana benzemiyor!!¨ olmuştu :) Eşim ameliyat sonrası odaya geldiğinde hemen bebekleri sordum ¨iyiler¨ dedi ikizleri sordum, sorun var mı dedim, ¨sorun yok ilk 24 saat çok önemliymiş ama çok iyiler¨ dedi. Ama gözleri dolu dolu... ¨Niye ağlıyorsun o zaman?¨ dedim ¨Sana üzüldüm¨ dedi.

1 hafta sonra öğrendim ki meğer doktor pek ümit vermemiş 1 kg altında doğdukları için ilk 24 saat çok önemli beyin kanaması geçirebilirler demiş, çok umutsuz konuşmuş doktor.

12- Küvezde kaldılar mı? Ne zaman eve geldiler?
Evet kuvözde kaldılar, Ayşegül ve Zeynep 2 hafta kaldı, Dilefza 40 gün, Dilruba 45 gün kaldı.

Haberin Devamı

Bir dördüz hikayesi

Haberin Devamı

13- Bebekler dünyaya geldikten sonra hayatın nasıl değişti?
Hayat değişmesi ne demek? değişim kelimesi az kalır bizim için. Önce 1 hafta yalnızdık sabah akşam hastane yollarında süt götürdük. Sonraki hafta Ayşegül ve Zeynep'i emzirmeye başladım. Sabah 10 beslenmesine gidiyorum akşama kadar bekliyorum, sırayla emziriyorum. Çok heyecanlıyım ve acemi. İkisi eve geldiğinde de çok sorun olmadı tek başımıza hallettik eşimle. Zaten hep uyuyorlardı... Sonra iki bebeği al, 3. bebeği yoğun bakımdan çıkar, 1 gece serviste yat, ertesi gün eve getir, 5 gün sonra 3 bebeği al, 4. bebeği yoğun bakımdan çıkar, onun içinde bir gece serviste yat, ertesi gün 4 bebekle eve gel… resmen eziyetti ama doktorumuz çok titiz. ¨Ben tek geleyim¨ diyorum kabul etmiyor ¨Gece anne terki olmaz, bebek travma yaşar kurtaramayız¨ diyor.

Sonra hepsi evde ve bizim için artık zor zamanlar başlamış durumda! Hatırlamak istemediğim uykusuz, aç, çok uzuuuun aylar geçirdik. 4 kolik bebek, neye uğradığını şaşırmış biz... yemek yapmaya zamanımız yok. Kahvaltıyı akşam 5'lerde yaptığımız zamanlar oluyordu, pijama giymek hayal olmuştu. Hassaslar diye her mama saati alt değiştiriyorum, değiştirdiğimi anneme, eşime veriyorum onlar mama yediriyor. Gece boyu 2 saatte bir hepimiz ayaktayız hepimiz sefil oluyoruz. Annem yorgunluktan mahfoldu!

Sonra ben tek başıma kalkmaya başladım bir mama saati annemi diğerinde eşimi uyandırıyorum sonra sonra bir yöntem keşfettim, mamaları ağızlarına verip yastıkla destek yapıyordum kendileri yiyorlardı. En azından sadece ben uykusuz kalıyordum. Sonra annemi gönderdik kayınvalidem geldi 1 ay komşum yardım etti sabah 7 de komşum geliyordu, ben yatıyordum. 3-4 saat kalkınca kaldığımız yerden devam. Her akşam 6' da başlayıp şanslıysak 12' ye kadar, şanslı değilsek gece 1'lere 2'lere kadar ağlayan 4 bebek... Sinirlerim o kadar yıpranmıştı ki hem gülüp hem hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlıyordum. Çok zor 6 ay geçirdik. Hala da susturabilmiş değiliz, çok ağlaklar. Ve ben çok sinirleniyorum bu kadar ağlamalarına... Hamileyken hep üçü uslu olur kesin diyordum, kendimi teselli ediyormuşum meğer... Hepsi birbirinden huysuz ve memnuniyetsizler ama çok şükrediyoruz prematürelerin sorunlarını görüp duydukça binlerce şükrediyoruz hepsi sapa sağlam olduğu için. Zaman geçtikçe dahada zorlaşıyor ama Rabbim gücünü verecek elbet.

16- Emzirebildin mi?
Sağlıklı emzirmekten bahsediyorsak hayır diyebilirim, ama tadımlık 5 ay emzirmeye çalıştım. Yorgunluk, uykusuzluk ve stres çok azalttı sütümü. Bir de birini emzirirken diğeri patalayacak gibi ağlıyor ve emzirme yarıda kalıyordu. Emzirmeye vaktim yoktu kısacası.

14- Bebeklerin bakımında yardımcın var mı?
8 aydır yardımcımız var. Çok şanslıyım ki Allah çok iyi bir insan çıkardı karşımıza. Çocukları çok seviyor ve kendi çocukları gibi bakıyor.

15- Daha erken anne olmayı tercih eder miydin?
20 yaşındayken dördüzüm olsaydı şimdi 10 yaşında olacaklardı bayağı rahatlamış olacaktık ama doğru zaman şimdiymiş demek ki…

17- Beşinci bebek de gelsin mi:)
Bu konuda yorum yapmak istemiyorum çünkü asla aklıma gelmezdi dördüz bebeklerim olacağı... bu yüzden Allah'ın işine karışılmaz. Ama ben istemiyorum, Rabbim olmayana, isteyene versin…

Röportaj: Eren Kaya