Gündem AYM, ‘Yaşam hakkı ihlali’ dedi

AYM, ‘Yaşam hakkı ihlali’ dedi

15.07.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Anayasa Mahkemesi, kusurlu sürücü hakkında açılan davanın zaman aşımından düşmesinin, “yaşam hakkının ihlali” olduğuna hükmetti

AYM, ‘Yaşam  hakkı ihlali’ dedi

Anayasa Mahkemesi, eşi trafik kazasında ölen Filiz Aka’nın başvurusunda, kazaya sebebiyet veren ve 8’de 8 kusurlu olan sürücü hakkında açılan ceza davasının 8 yıl sonra zaman aşımından düşmesinin, “yaşam hakkının ihlali” olduğuna karar verdi. AYM, bu nedenle başvuru sahibine 20 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti.
Filiz Aka’nın eşi Çetin Aka’nın, içinde bulunduğu taksiye kırmızı ışık ihlali yapan bir kişinin kullandığı araç çarptı. Kazada Aka yaşamını yitirdi. Taksiye çarpan aracın sürücüsü S.G.’nin ehliyetine daha önce alkollü araç kullandığı için el konulduğu ve kaza sırasında 2.09 promil alkollü olduğu, hız limitlerinin çok üzerinde bir hızla çarptığı belirlendi.

Yargıtay bozdu
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, kazaya sebebiyet verenler hakkında dava açtı. Mahkeme sanığı 4 yıl hapis ve 600 TL para cezasına mahkûm ederken Yargıtay, bu kararı temyizden 2 yıl 5 ay sonra karara bağladı ve sadece TCK’nın “belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma” hükümlerinin hatalı uygulanması gerekçesiyle kararı bozdu. İkinci yargılamada da aynı ceza çıktı Temyiz aşaması sürerken olayın üzerinden 8 yıl 1 ay geçtikten sonra dava zaman aşımından düştü. Bunun üzerine Aka, AYM’ye başvurdu. AYM 1. Bölümü’nün kararında, “devletin, gerçekleşen ölümün sebebini ve varsa sorumlularını ortaya çıkarmaya yönelik etkili bir soruşturma yapmamış olmasının” soruşturma yükümlülüğünün ihlalini doğurabileceği vurgulandı. Yaşam hakkı kapsamında yürütülecek soruşturmaların makul bir süratte gerçekleştirilmesi zorunluluğunun bulunduğuna işaret eden AYM, “yaşamı tehlikeye soktuğu açık olan eylemler ile maddi ve manevi varlığa yönelik ağır saldırıların cezasız kalmasına imkân verilmemesi” gerektiğini belirtti.

20 bin lira
Kararda, temyiz aşamasında yaşanan gecikmeler nedeniyle 8 yıldan uzun süren yargılamanın başvurucunun ve toplumun hukukun üstünlüğüne olan inancını korumaya elverişli olmamasının, “hukuka aykırı eylemlere hoşgörü gösterildiği ya da kayıtsız kalındığı izlenimi yaratabileceğine” dikkat çekildi.
AYM kararında, “karmaşık olmayan davanın 8 yılı aşan süre sonunda düşmesinin” yaşam hakkının ihlal ettiği sonucuna vardı. AYM, başvurucunun ölümü hakkında etkili ve caydırıcı ceza davası yürütülmemesi nedeniyle telafi edilemeyecek ölçüdeki manevi zararları olduğuna dikkat çekerek, başvurucuya 20 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi.