Ankara Bakan Varank 'Uluslararası Standartlara Yön Ver Zirvesi'ne Katıldı

Bakan Varank 'Uluslararası Standartlara Yön Ver Zirvesi'ne Katıldı

17.10.2018 - 18:17 | Son Güncellenme:

.

Bakan Varank Uluslararası Standartlara Yön Ver Zirvesine Katıldı

Uluslararası Standartlara Yön Ver Zirvesi’ne katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, ’’Bakanlık olarak vizyonumuz hem küresel rekabet iddiamızı sürdürmek hem de kendi imkan ve kabiliyetlerimiz doğrultusunda hiç kimseyi kopyalamadan ilerlemek’’ dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın katılımıyla ’’Uluslararası Standartlara Yön Ver" konulu Standardizasyon Zirvesi düzenlendi. Burada konuşma yapan Bakan Varank, ’’Uluslararası rekabette başarılı olmak isteyen aktörler standart yapma sürecinde etkin rol almaya ilerliyor. Standardı koyan üretici pazara erken giriyor ve hakimiyeti ele geçiriyor. Gelişmiş ülkeler küresel ticaretteki üstünlüklerini devam ettirmek için standardizasyon faaliyetlerine etkin bir şekilde katılıyorlar. Gelişmiş ülkeler standart alt yapısı zayıf ülkelere bu yapı üzerinden hakimiyet kurmaya çalışıyorlar. Örneğin geri kalmış ülkelere sağladıkları yardımların bir bölümünü kendi kuruluşlarından hizmet alma şartına bağlıyorlar. Böylelikle kendi üreticileri bu pazarlara daha avantajlı bir biçimde girmiş oluyor’’ ifadelerini kullandı.

“Vizyonumuz hem küresel rekabet iddiamızı sürdürmek hem de kendi imkan ve kabiliyetlerimiz doğrultusunda hiç kimseyi kopyalamadan ilerlemek’’
Türkiye’nin küresel pazarda daha güçlü olmak için standardizasyon kuruluşlarında aktif bir biçimde yer alması gerektiğini vurgulayan Varank konuşmasına şöyle devam etti:
’’Standart hazırlama süreçlerini iş dünyamız binlerce hatta on binlerce temsilciyle katılmalıdır. Üretim, ticaret ve iletişim yöntemlerinde köklü değişimlerin yaşandığı çağımızda bu zorunluluk her zamankinden daha da fazladır. Küresel ekonomide yeni bir evreye giriyoruz. Sadece üretim tarafına odaklandığınızda geleneksel üretim modellerinin dijitale doğru kaymaya başladığına ahit oluyoruz. Rekabet gücümüzü artıracak, üretimde yapısal dönüşümü gerçekleştirecek politikalarla yüksek ve sürdürülebilir büyüme oranlarına ulaşmamız mümkün. Bakanlık olarak vizyonumuz hem küresel rekabet iddiamızı sürdürmek hem de kendi imkan ve kabiliyetlerimiz doğrultusunda hiç kimseyi kopyalamadan ilerlemek. Bu süreci kamuda ve özelde ütüm paydaşlarımızla birlikte en etkin şekilde yöneteceğiz. Bakanlığımızın ilgili kuruluşu TSE de sanayinin dijital dönüşümünde anahtar rol oynayacak kurumlardan bir tanesidir. Bu kuruluşumuz her türlü standardı hazırlama ve hazırlatmakla yükümlüdür. TSE gerek yeni teknolojilere geçişte ihtiyaç duyulan uluslararası standartların hazırlanıp takip edilmesinde gerekse bu teknolojilerin içerdiği bilgi ve inovasyonun ülke çapında yaygınlaştırılmasında önemli görevler üstlenecektir.’’

’’Küresel alanda bir söz sahibi ülke olma vizyonumuzu TSE ile birlikte TOBB arasında imzalanan iş birliği protokolüyle ileri bir seviyeye taşıdık’’
’’Uluslararası standartları henüz hazırlık aşamasındayken ülke menfaatlerimiz doğrultusunda şekillendirebiliyoruz’’ diyen Varank, ’’Ülkemizde komitelere olan ilgi gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında maalesef çok düşük seviyelerde. Standartların belirlenmesinde masa başında oturan, sektörü bilmeyen uzmanlar değil, üretim sürecinin bizzat içinde olan çarkları döndüren üreticiler yönlendirici olmalı ve seslerini duyurmalı. Bizim uzmanlarımız bu konuları biliyorlar ama üreticiler kadar bilmiyorlar maalesef. Küresel alanda bir söz sahibi ülke olma vizyonumuzu TSE ile birlikte TOBB arasında imzalanan iş birliği protokolüyle ileri bir seviyeye taşıdık. Böylece ülkemiz sanayicilerinin ve ticaret erbabının uluslararası standardizasyon faaliyetlerine etkin katılımı için önemli bir adım attık’’ şeklinde konuştu.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise, ’’Her yıl olduğu gibi bu yıl da TOBB ve Türk Standartları Enstitüsü olarak birlikte kutluyoruz. “Uluslararası Standartlara Yön Ver” temasını kullandığımız bu yılki etkinliğimizde özel sektörün tecrübelerini paylaşacağı bir panel de gerçekleştireceğiz. Standardizasyon alanında başarılı olan şirketlerimize, derneklere, üniversitelere ve kamu kurumlarına ödüllerini takdim edeceğiz. Sayın Bakanımız, hem Cumhurbaşkanlığı danışmanlığı döneminde hem de bakanlık görevine geldiğinden bu yana her zaman Türk özel sektörünün yanında oldu. Sayın Bakanımıza bu yaklaşımından dolayı Türk özel sektörü adına teşekkür ediyorum. Günümüzde her şeyin bir standardının olduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, ’’Büyük endüstri makinelerinden tutun da önümdeki su şişesinin kapağına kadar her şeyin standardı bulunuyor. Peki bu standartlar nasıl belirleniyor? CEN, CENELEC, ISO, IEC gibi kuruluşların kendi komitelerince belirleniyor bu standartlar. Peki bu nasıl oluyor? Bu kuruluşlara üye ülkeler var. Biz de o üye ülkelerden bir tanesiyiz. Diyelim bir ürün, basit olsun diye, yine önümdeki su şişesinden bir örnek vereyim. Bu az önce bahsettiğim uluslararası kuruluşlar bu ürün için komite oluşturuyorlar. Bu komitede ise birçok ülkenin sandalyesi var. Fransa, Almanya, İtalya gibi birçok ülkenin sandalyesi var. Aslında bizim de sandalyemiz var. Ama Fransa, Almanya, İtalya ve diğer birçok ülkenin sanayicisi veya tüccarı konunun önemli olduğunu düşünerek, bu sandalyeleri doldururken, bizim bazı sandalyelerimiz şimdiye kadar boş kalmış, yeteri kadar doldurulamamış. Dolayısıyla şimdiye kadar birileri bizim yerimize standartlar belirlemiş. Biz sadece izlemişiz, onlar ne yazarlarsa onu yapmak zorunda kalmışız. Hatta zaman zaman belirlenen standartlarda üretim yapamamış, kimi pazarlara girmekte güçlükler yaşamışız’’ açıklamalarında bulundu.

’’Bugün Avrupa’da satılan her 3 beyaz eşyadan biri Türkiye’de üretiliyor’’
Hisarcıklıoğlu, standardizasyon komiteleriyle tüccar ve sanayicisinin iki önemli kazanımı bulunduğunu belirterek, ’’Birincisi, olası standartlar yani gelecekteki standart değişikliklerine karşı önceden sanayicimizin hazırlıklı olması ve değişikliklere şerh koyarak ülkemiz üretimine yönelik tehditleri bertaraf etmek. Diyelim belirli bir standart çerçevesinde bir ürün üretiyorsunuz ve onun standardı değişti ve bu değişiklik öyle bir değişiklik ki, bu standarda uyum sağlamak için belki tüm üretim hatlarınızı yenilemek zorunda kalacaksınız. O komitedeki sandalyede otursak ya da iletişi içinde olsak işte bu standart değişimini komitede engelleyeceğiz. ya da öncesinde kendi sanayicimizi böyle bir değişiklik geliyor diye ikaz edeceğiz. İkincisi, bu komiteler aslında sizler için müthiş bir teknoloji ve tecrübe transfer platformu. İlk söylediğimle bağlantılı olarak, standartlar komitelerde konuşulurken aslında bir sonraki teknolojinin geleceği tartışılıyor. Hep bir sonraki teknolojinin veya trendin standardı oluşturulmaya çalışılıyor. Dolayısıyla o komitede, o ürünle ilgili olarak dünyanın en önde gelen firmaları ve onların mühendisleri, Ar-Ge ve kalite temsilcileri yer alıyor. Durum böyle olunca, bu platform ayrıca müthiş bir tecrübe paylaşım ve işbirliği platformu haline geliyor. Bu iki kazanım da hem sanayicilerimiz için hem de ülkemiz için çok önemli. Genel anlamda komitelerdeki eksikliğimizden bahsettik ama tam aksine güzel örneklerimiz de var. 80 öncesinde Türkiye 3 milyar dolar ihracat yaparken bunun yüzde 92’si tarım ürünleriydi. Yüzde 7’si sanayi malıydı. Bugün Türkiye dünyaya sanayi malı ihraç ediyor. 170 milyar dolarlık ihracatımızın yüzde 92’si sanayi malı. Bugün Avrupa’da satılan her 3 beyaz eşyadan biri Türkiye’de üretiliyor. Türkiye, dünyanın en büyük ikinci beyaz eşya üreticisi. Önümüzdeki süreçte özel sektör çalışanlarımıza TOBB ve TSE olarak standardizasyon eğitimi vereceğiz. Böylelikle komitelere katılabilecek nitelikli insan kaynağımızı da artıracağız. Sayın Bakanım, burada özel sektörün bu komitelere katılımını artırmak için TSE’den de destek bekliyoruz’’ değerlendirmelerinde bulundu.

’’Amacımız standartları uygulayan değil standartları belirleyen ülke olmaktır’’
Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Başkanı Adem Şahin de Türkiye’de 64 yıldır standardizasyon değerlendirme alanlarında hizmet veren TSE’nin, Türkiye sanayicisinin daha az maliyetle yüksek kalitede üretim yapmasının, inovasyon faaliyetlerini etkin bir şekilde sürdürmesinin ve uluslararası standartlara uygun ürün ve hizmet sağlamasının anahtarı durumunda olduğunun altını çizerek, ’’Milli standardizasyon kuruluşu olan enstitümüz uluslararası standardizasyon teşkilatı, Avrupa standardizasyon komitesi ve Avrupa elektro teknik standardizasyon komitesinin tam üyesi ve bu kuruluşların ülkemizdeki tek temsilcisidir. Enstitü olarak bu kuruluşların standardizasyon faaliyetlerine aktif olarak katılmakta, ülkemiz sanayicisinin, girişimcilerinin, akademi dünyasının, kamu sektörünün görüş ve önerilerini alarak söz konusu kuruluşlara ülke görüşü olarak bildirmekteyiz. Bu çalışmaları yaparken küresel pazarları, rekabette kazananların standartlığa uyan değil, standartları oluşturanlar olduğu gerçeğinden hareket etmekte politika ve hedeflerimizi bu temel parametre çerçevesinde şekillendirmekteyiz. Dünya ticaretine yön veren ülkelerde olduğu gibi standardizasyon konusunda bir strateji belgesi hazırlanması ve ekonomik planlarının belirlenmesinde bu strateji belgesi ışığında yol alınması gerektiğine inanan enstitümüz Sanayi ve Teknoloji Bakanlığıyla iş birliği içinde 2017 yılında yürürlüğe giren ulusal standardizasyon strateji belgesi ve eylem planını hazırlamıştır. Bu belge ve eylem planında ana hedeflerden biri sanayicilerimizin standardizasyon çalışmalarına daha fazla katılmalarını sağlamaktır. Bu eylem planı çerçevesinde attığımız en önemli adımlardan bir tanesi bu katılımın artırılması na yöneliktir. TOBB ile 2017 yılında imzaladığımız standardizasyon faaliyetlerine etkin katılımın sağlanmasına dair iş birliği protokolüyle birlik üyelerinin ulusal ve uluslararası standardizasyon faaliyetlerine aktif katılımlarını sağlamaya yönelik önemli düzenlemelere getirdik. Avrupa Birliği fonlarından yararlanarak 2,4 milyon avro bütçeyle hayata geçireceğimiz yeni bilişim alt yapısı ve farkındalık projesiyle standardizasyon çalışmalarını sanayicilerimizin ve ilgili tüm tarafların doğrudan katılımını sağlamayı hedefliyoruz. Amacımız standartları uygulayan değil standartları belirleyen ülke olmaktır’’ şeklinde konuştu.