Gündem Balyoz savcısına tutuklama istemi

Balyoz savcısına tutuklama istemi

22.08.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Darbe girişimi sonrası hakkında soruşturma başlatılan 135 hakim ve savcı arasında olan ve Balyoz davası savcılarından Hüseyin Kaplan önceki gün emniyete teslim oldu. Kaplan tutuklanması istemiyle dün nöbetçi İstanbul Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi

Balyoz savcısına tutuklama istemi

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında başlatılan soruşturmalar kapsamında İstanbul’da 135 hakim ve savcı hakkında gözaltı kararı verilmişti. Aralarında Ergenekon davasına bakan üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu ile Balyoz davasının savcılarından Hüseyin Kaplan’ın da aralarında bulunduğu 18 hakim ve savcı ise aranıyordu. Önceki gün bir televizyon kanalına röportaj veren Savcı Kaplan suç işlemediğini belirterek teslim olacağını söylemişti. Röportajın yayınlandığı akşam emniyet güçlerine teslim olan Kaplan, dün Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nda görevli savcılara 8 saat ifade veren Kaplan, tutuklama talebiyle İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi.

Haberin Devamı

Röportaj verdi

Kaplan verdiği röportajda “kullanıldığını” söyledi. Kaplan’ın röportajından adliyelerde hakim savcılar üzerinde takip sistemi yapıldığını anlatarak, “Küçük sohbet grupları şeklinde bir yapılanma söz konusudur. İnsanlar oturur çay içer, sohber yapar, abiler olabilir. Onlar da sohbete katılır. Sohbete katılan kişiler maddi olarak destek olmak isterler. Himmet verirler. Sivil kişiler bu paraları alır, gerekli yerlerde kullanır” dedi. Hakim savcıların katıldıkları sohbetlerde siyaset ve hukuk ile ilgili notların okunduğunu anlatan Kaplan, aynı adliyede görev yapan, paralel yapıya üye hakim ve savcıların birbirlerini tanımadıklarını söyledi. Polisin herkesi ve her şeyi bildiğini anlatan Kaplan, “Polis evrakı imzalamayacak savcıyı, kendisini tersleyecek savcıyı bilir. Kumpas kurulacaksa bu iş profesyonel yapılmalı” dedi.

Haberin Devamı

‘Parçasıyım ama...’

MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın cemaatle ilgili planlarını engellemek için ifadeye çağırıldığını anlatan Kaplan, “Fidan gelseydi tutuklanırdı. Sonrasında Başbakan’a kadar da uzanabilirdi” dedi. Cemaat-hükümet çatışmasının dershaneler olayından çok önce başladığını ancak MİT kriziyle su üstüne çıktığını anlatan Kaplan, “Özellikle polise tasfiyeler başlamıştı. Bunları biliyorduk. Seni tasfiyeye çalışıyorsa, sen de onu tasfiye etmeye çalışırsın gücün varsa” dedi. “Örgütün parçasıyım” diyen Kaplan, “Ama suç işlemedim. Suça aracılık ettiysek Allah affetsin” dedi.

‘Zemin hazırlamışız’

“15 Temmuz’da Cumhuriyet Savcısı iken şimdi terörist olarak aranmaktayım. Kendimi öyle hissetmesem de insanlar öyle biliyor” diyen Savcı Kaplan, Balyoz davası ile ilgili yaptıkları için ise “Pişmanım. Şu an benim düştüğüm durumda onlardı o zaman” dedi. Balyoz davasında da korunan insanlar olduğunu anlatan Kaplan, “Balyoz’da listelerde 3 bin kişi vardı. Bunların içinde 360 tanesine dava açılmıştı. O 3 bin kişinin arasında korunması gereken kişiler vardır. Onlara dava açılmadı. Balyoz davasında ilk defa yargılama ile darbeye ceza verdik. Ama kim bilebilir, belki darbeye zemin hazırlamışız. Allah kahretsin bizi böyle kullanan insanları” dedi.

Haberin Devamı

‘Gülen hesap vermeli’

15 Temmuz darbe girişimini tesvip etmediğini anlatan Kaplan, şöyle devam etti: “15 Temmuz’da darbe oldu. Askere bomba atan bir pilot Türk vatandaşı diyebilir misin? Vatandaşını tankla ezen bir asker. Nasıl tasvip edersin. 1 aydır kaçıyorum. Darbeyi organize eden yapı olarak paralel yapı gösteriliyor. Ben böyle bir şeyi yapan insanları, bu yapıyı tamamen reddediyorum. Paralel yapının yaptığı bahsedilen bu darbeyi lanetliyorum. Fetullah Gülen’in hesap vermesi gerektiğini düşünüyorum. Gelmesi, hesap vermesi gerekir. Etkin pişmanlıktan yararlanmak istiyorum. Ben milletime ihanet etmek için bu yapının içinde bulunmadım.”