Siyaset Barzani’ye çağrı: Bu inattan vazgeç

Barzani’ye çağrı: Bu inattan vazgeç

23.09.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Kuzey Irak yönetimini referandum öncesi son kez uyaran Başbakan Yıldırım, ‘Barzani bu inattan vazgeçmelidir. Aksi halde Lozan ve Ankara anlaşmalarından doğan hakkımızı kullanırız’ dedi.

Barzani’ye çağrı: Bu inattan vazgeç

Başbakan Binali Yıldırım, Kuzey Irak Yönetimi’ne referandum öncesi son bir çağrıda bulunarak, “Henüz zaman bitmiş değil. Barzani bu sevdadan ve bu inattan vazgeçmelidir. Bölge için hiç hayırlı olmaz” dedi. Lozan ve Ankara anlaşmaları ile Türkiye ve Irak arasındaki diğer anlaşmaları hatırlatan Yıldırım, “Bu referandum kararı ve referandumun gerçekleşmesi, Türkiye’nin ulusal güvenlik meselesidir. Türkiye, ulusal güvenlik meselesi konusunda, uluslararası ve ikili anlaşmalardan doğan haklarını kullanmakta kararlıdır, tereddüt göstermez. Gerek Suriye’de gerek Irak’ta mevcut statülerde değişikliğe gidecek herhangi bir girişim, anlaşmalardan doğan haklarımız çerçevesinde, Türkiye’nin hiçbir zaman kabul etmeyeceği bir sonuçtur. Bunun gereği de yapılacak” diye konuştu.

Haberin Devamı

‘Destek yok’

Yıldırım, dün Türk-İş’e gerçekleştirdiği ziyaretin ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Kuzey Irak’taki referandumun yaklaştığının hatırlatılması üzerine Yıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu:

BEKLEDİĞİMİZ ADIMI GÖREMEDİK: Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi, 8 Haziran itibarıyla 25 Eylül’de referanduma gitme kararı aldı, bu kararın dünya kamuoyuna açıklanmasından itibaren bunun çok yanlış bir karar olacağını defalarca söyledik. Hükümet Sözcümüz, biz, Cumhurbaşkanımız, bunu çeşitli vesilelerle ifade ettik ve kendilerine de bu yanlış karardan vazgeçmelerini defalarca telkin ettik. Geldiğimiz noktada baktığımızda, bu karara uluslararası alanda hiçbir destek yok. Ülkelerin hemen hemen tamamı bunun yanlış bir karar olduğunu ve bu referandumun yapılmaması gerektiğini söyledi. Fakat şu ana kadar beklediğimiz olumlu adımı görmedik.

Haberin Devamı

LOZAN HATIRLATMASI: Referandum kararı ve referandumun gerçekleşmesi, Türkiye’nin ulusal güvenlik meselesidir. Türkiye, ulusal güvenlik meselesi konusunda, uluslararası ulusal anlaşmalardan, ikili anlaşmalardan doğan haklarını kullanmakta kararlıdır, tereddüt göstermez. Nedir bu anlaşmalar? Lozan Anlaşması Madde 3, Madde 16. 1926 Ankara Anlaşması, 1946 Türkiye ile Irak Arasında Dostluk, İyi Komşuluk Anlaşması ve 1983 Türkiye-Irak Sınır Güvenliği ve İşbirliği Anlaşması. Kısacası işin özü şudur: Gerek Suriye’de gerekse Irak’ta mevcut statülerde, bu devletlerin statülerinde değişikliğe gidecek herhangi bir girişim, anlaşmalardan doğan haklarımız çerçevesinde Türkiye’nin hiçbir zaman kabul etmeyeceği bir sonuçtur. Bunun gereği de yapılacaktır.

ZAMAN BİTMİŞ DEĞİL: Ben buradan bir çağrı daha yapmak istiyorum; henüz zaman bitmiş değil. Kuzey Irak Yönetimi, Barzani bu inattan, bu sevdadan vazgeçmelidir. Bütün dünyanın karşı çıktığı ve açık olarak ikili ve uluslararası hukuka aykırı olarak inatla yapmaya çalıştığı bu referandum bölgedeki Kürt kardeşlerimizi için de hayırlar getirmez, bölge için hiç hayırlı olmaz. Bölgede zaten sorunlar var. PKK, DEAŞ var, Suriye’de PYD/YPG, DEAŞ örgütleriyle mücadele var. Sorunlara yeni sorunlar ilave etmekten kaçınmaları gerek.

Haberin Devamı

‘Hukuksuz durum’

KERKÜK’ÜN DAHİLİ FECAAT: İhtilaflı bölgelerin, Kerkük’ün meseleye dahil edilmesi apayrı bir fecaat. Kerkük bilindiği gibi esas itibarıyla demografik yapısı oldu bittilerle değiştirilmeye çalışılmış bir şehirdir. Esasen orijinal nüfusuna göre Kerkük’ün yüzde 70’i Türkmen. Dolayısıyla demografi yapı değiştirilmiş olduğu için orada yapılabilecek bir referandum aslında yanlış kişilere sorularak yapılmış referandum olacaktır. Bu, tamamen hukuksuz bir durumdur. Adı üstünde ihtilaflı bölge. O bakımdan neresinden bakarsak bakalım, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin giriştiği bu maceradan, bu sevdadan vazgeçmesi gerekir. Bir kez daha yıllarca bölgenin istikrarı, bölgede yaşayan Kürt kardeşlerimizin barışı, huzuru için gerekli desteği veren Türkiye olarak bunu hatırlatıyoruz. Ümit ederiz ki bu referandum gerçekleşmemiş olur.

MECLİS KARARINI VERECEK: Tezkere, Türkiye’nin güney kara hudutları ötesinde ve mücavirinde olabilecek her türlü ülkemiz aleyhine, ülkemiz milli güvenliğini tehdit edecek gelişmelere karşı müdahale hakkını veriyor. Asker gönderme hakkını veriyor. Bu da yine uluslararası sözleşmeler ve BM kararları çerçevesinde. Uzun yıllardan beri bu yenileniyor. PKK ile mücadele ediyoruz. O çerçevede yenileniyor. Bu kez de 30 Ekim’den geçerli olmak üzere bir yıl süreyle tekrar yenilenmiş olacak. Yarın (Bugün) Meclisimiz konuyu enine boyuna değerlendirecek, müzakere edecek ve kararını verecek. Zaten 30 Ekim’de dolacağı için zamanlıca ve yaşanan gelişmeler dikkate alınarak böyle bir çağrı yapmış olduk.

Haberin Devamı

‘Kimsede böyle endişe olmasın’

(TEOG’un kaldırılması) TEOG bir sistem değildir. Dolayısıyla, ortaokuldan liseye geçiş usulünde bir sistem değişikliğine gidilmiyor. Ankara tarafından bütün okullarda yapılması. Dolayısıyla bunun yerine yine okullarda sınav yapılmaya devam edilecek ve ortaokuldan liseye geçiş veli, okul, öğrenci ve öğrencinin ilkokuldan orta sona kadar ilk 8 yıllık başarı durumları dikkate alınarak lisede hangi tarafa yönlendirileceğine karar verilecek.

Dolayasıyla TEOG yerine geçecek uygulamayla ilgili Milli Eğitim Bakanlığımız çalışmaları alternatifli olarak sürdürüyor. Bu Bakanlar Kurulu’nda görüşülmeyecek ama daha sonraki Bakanlar Kurulunda konuyu görüşmüş olacağız. Ben burada velilere, anne babalara şunu söylemek isterim: Hiçbir şekilde yavrularımızın, velilerin mağduriyetine yol açacak bir uygulamaya fırsat vermeyeceğiz. Böyle bir endişe olmasın.

Haberin Devamı

Anlaşmalar ne diyor?

Başbakan Yıldırım’ın atıfta bulunduğu anlaşmalardaki düzenlemeler şöyle:

LOZAN ANLAŞMASI: 3. madde Türkiye’nin sınırlarını belirliyor. 16. madde ise söz konusu maddelerin komşuluk nedeniyle Türkiye ile ortak sınırı bulunan ülkeler arasında kararlaştırılmış ya da kararlaştırılacak olan özel hükümleri bozmayacağını düzenliyor.

ANKARA ANLAŞMASI: Anlaşma, Türkiye-Irak sınırının değiştirilemeyeceğini hükme bağlıyor. Sınır çizgisinin ‘kesinliğini ve bozulmazlığını kabul ederek bunu değiştirmeyi amaçlayan herhangi bir girişime geçmemeyi’ kabul ettikleri belirtilmişti. Anlaşma petrollerle ilgili düzenlemeleri de içeriyordu.

1946 ANLAŞMASI: 1946 tarihli Türkiye ile Irak Arasında Dostluk, İyi Komşuluk Anlaşması’na göre de iki ülke içinde sınırlardan 75 kilometrelik alanda asayiş sağlanamıyorsa saldırıya maruz kalan ülkenin sıcak takip yapma hakkı bulunuyor.

1983 ANLAŞMASI: 1983 Türkiye-Irak Sınır Güvenliği ve İşbirliği Anlaşması’yla da Türkiye PKK’ya karşı ilk sınır ötesi operasyonu yaptı. Anlaşmayla Irak sınırından 10 kilometre içeriye girme yetkisi alınmıştı.

Cumayı Hacı Bayram’da kıldı

Başbakan Yıldırım, cuma namazını Hacı Bayram Camii’nde kıldı. Kanser tedavisi gördüğü hastenede hayatını kaybeden Hidayet Özkök’ün cenaze namazına da katılan Yıldırım, aileye başsağlığı diledi. Yıldırım, daha sonra cami avlusunda kendisini bekleyen vatandaşları selamladı, onlarla fotoğraf çektirdi.