Barzani’yi sağduyuya davet ediyoruz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 2019’da yapılması öngörülen cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin olarak, “Kuralımız cumhurbaşkanının tarafsız olmasıdır. Kimin olacağına ben karar vermem. Karar organlarımız var, otururuz, tartışırız. İkinci turda herkesin rahatlıkla oy vereceği bir aday bulmamız lazım, bulacağız. 2019’da bu ülkeye huzuru, barışı, demokrasiyi getireceğiz. Türkiye’yi darbeden arındıracağız” dedi. Kılıçdaroğlu, dün HaberTürk televizyonunda katıldığı programda şunları kaydetti:
BARIŞALIM DİYECEKLER: (Yarın TBMM’de yapılacak olağanüstü toplantıyla ilgili olarak) Tezkerenin içeriğini bilmeden bir şey diyemeyiz. Türkiye bölgesinde gücünü, dinamizmini korusun en büyük arzumuz bu. Irak’ın, Suriye’nin toprak bütünlüğünden yanayız, Irak ve Suriye parçalanmamalı. Bir referandum bölgede Kürt-Arap çatışmasına yol açabilir. Herkesi başta Barzani’yi sağduyuya davet ediyoruz. Sorunları derinleştirmek için atılan adımları doğru bulmuyoruz. Hükümetin Ortadoğu politikası nedir? O bölgeyi kan gölüne kim çevirdi? Devleti yöneten kişinin dünya dengelerini iyi okuması lazım. Yakında Esad’a gidecekler, yalvaracaklar ‘gel barışalım’ diye. Tıpkı Putin’e yaptıkları gibi...
FATURA MİLLETE: Başımızda bir PKK belası vardı, şimdi IŞİD ve FETÖ var. Bu hükümet, üç terör örgütünü Türkiye’ye bela etmiştir. Bütün bu fatura bu millete çıktı, omuzlarına yıkıldı. Bütün dünya niye bize düşman? Beni asıl üzen nokta, Almanya’da 3 milyonun üzerindeki Türkler rahat değil. Terör örgütü üyeleri Türkiye’ye iade edilmeli, rahatsızım. Amerika’nın tavrını doğru bulmuyoruz. Terör örgütünün uzantısı bir örgütü silahlandırıyorsanız, bu felakettir. Ortadoğu’da yeni bir harita çıkarmak için silahlandırıyorlar.
ÇÖZÜLEMEYECEK SORUN YOK: 4 yıl içinde Türkiye’nin çözülmeyecek sorunu yoktur. Kendi ülkeme demokrasi getireceğim. Her şey şeffaf olacak. Siyasete ahlakı getireceğiz. Ülke her alanda karanlığa, kötüye doğru gidiyor. 4 yıllık CHP iktidarında bu tablo 180 derece değişir ve olağanüstü bir sıçramaya imza atmış oluruz.
HAYATIMIZ FETÖ İLE MÜCADELEYLE GEÇTİ: Biz haksızlıklara karşı çıkıyoruz, rahatsız oluyorlar. FETÖ ile ne ilgimiz olacak? Hayatımız, FETÖ ile mücadele ile geçti. Ben mazlumları savunuyorum. İbrahim Kaboğlu’nun, Kadri Gürsel’in Ahmet Şık’ın FETÖ ile ne ilgisi var? Buna itiraz edince, ‘CHP, FETÖ’yü destekliyor’. İktidara yakınsanız, paranız da varsa dışarıdasınız. Yargı bağımsız değil, siyasi otoritenin emrinde. Haksızlıklara karşı çıktığımız için suçlanıyoruz. Kocaman bir partiyiz ben herkesi tek tek kimdir nedir diye bilebilir miyim? Benim istihbarat örgütüm yok ama partimin programı, tüzüğü var, isteyen herkes üye olabilir. Berberoğlu’nun FETÖ’cü olma şansı var mı Allah aşkına? Celal Bey’in Digitürk aboneliğini iptal ettirmesi gerekçe gösterilmiş. Ben de iptal ettirdim. Buna akıl tutulması denir. Belli kişilerden intikam almak için yola çıkıştır. Türkiye Cumhuriyeti devletinin kozmik odasını bir terör örgütüne teslim eden hükümete ne denir? Vatan haini denir.
MASAYA BEN Mİ OTURDUN: Bizi PKK’ya destek vermekle suçluyorlar. Habur’da devletin hakimini terör örgütüne ben mi gönderdim, İmralı’da masaya ben mi oturdum?
DANIŞTAY’IN BAŞKANI DEĞİL: Milletvekillerinin hapiste olmasını doğru bulmuyoruz. O bize kurulan tuzaktı. Böyle hukuk, böyle ahlak olabilir mi? Savcı gerçekten savcı mı? Hakim gerçekten hakim mi? Danıştay Başkanı, Danıştay’ın başkanı değil ki, bir siyasi partinin Danıştay’daki temsilcisi, o. Bir hakim önünü iliklemez, düğme arıyor, ilik arıyor, siyasi konuşma yapıyor.
SAYGI DUYARIZ: Her partiye saygı duyuyoruz. Meral Hanım’ın bir parti kurma girişimi var. Saygı duyuyoruz. Erken seçim olabilir, biz hazırız. Yarın seçim olabilecekmiş gibi çalışıyoruz. Bütün sorunların çözüm adresi biziz.
ADAY BULACAĞIZ: Kuralımız cumhurbaşkanının tarafsız olmasıdır. Anayasa metnindeki yemin değişmedi. Cumhurbaşkanı adayını belirlerken demokratik parlamenter sistemin eksik yönlerini belirleyecek bir aday belirleyeceğiz. Kimin olacağına ben karar vermem. Karar organlarımız var, otururuz, tartışırız. İkinci turda herkesin rahatlıkla oy vereceği bir aday bulmamız lazım, bulacağız. 2019’da bu ülkeye huzuru, barışı, demokrasiyi getireceğiz. Türkiye’yi darbeden arındıracağız.

‘TEOG’u sen getirdin’

Kılıçdaroğlu şunları kaydetti: “Kendi çocuklarını denek olarak kullanan tek ülke Türkiye’dir. Eğitimde reforma ihtiyaç var ama bu kararı verecek olan siyasiler değil eğitimcilerdir. TEOG’u niye kaldırdın? Bana mantıklı bir gerekçe söyle. Sen getirdin... Yer gök imam hatip okulu oldu. İmam hatip okullarına karşı değiliz. TEOG’un yerine ne gelecek? Gelen bundan kötüyse, kalkması iyi olmadı. Neyin geleceğini bilmiyoruz. Eğitim konusunda Erdoğan’ın birikimi nedir? 4 yıllık diplomasını görmedim. Orijinal diploma yok ortada. Benim diplomamı istiyorlarsa gönderirim hemen. TEOG’u getirirken kime danıştı? Kaldırırken kime danıştı? Böyle ülke yönetilir mi? Vallahi de billahi de bunlar devleti yönetemiyorlar. Bunlar çocuklarımızın geleceğiyle oynuyorlar.”