İzmir Başbakan Yıldırım Canlı Yayında

Başbakan Yıldırım Canlı Yayında

10.04.2017 - 11:22 | Son Güncellenme:

Yıldırım: (4) "Seçildin 'Artık ben istediğimi yaparım' diyemiyorsun. Seni bağlayan anayasa var, yetkiler tek tek yazılmış. Seni bağlayan Meclis var" "Cumhurbaşkanı için, yardımcıları için, bakanlar için soruşturma açıp, soruşturmanın kabul edilmesi halinde Yüce Divanda yargılatma hakkı var. Bunlar hep yazılıyor burada. Öyle işin ucu boş bırakılmış değil. Cumhurbaşkanına sadece yürütme görevini yaparken kararname çıkarma yetkisi veriyor. Kararname yetkisi de sadece günübirlik işleri yapmak için veriliyor" "Gensoru niye olsun? Güvenoyu ile ilgili bir şey. Güvenoyunu millet verdiği için parlamento hükümet sistemi kaldırıldığı için, doğrudan hükümet sistemine geçildiği için güvenoyuna gerek yok. Çünkü güvenoyunu 80 milyon veriyor, patron millet"

Başbakan Yıldırım Canlı Yayında

İZMİR (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde "Seçildim, artık ben istediğimi yaparım" denilemeyeceğini belirterek, "Seni bağlayan anayasa var, yetkiler tek tek yazılmış. Seni bağlayan Meclis var." dedi.

Haberin Devamı

Yıldırım, Fox TV' katıldığı "İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat" programında, halk oylamasına sunulan sisteme ilişkin "Cumhurbaşkanı bir partinin genel başkanı olmasaydı daha rahat anlatılmaz mıydı?" sorusu üzerine, bunun bir mecburiyet değil hak olduğunu söyledi.

Hakları kendilerinin sınırlamayacağını ifade eden Yıldırım, hakkı verdikten sonra gerisine kısıtlama getirmenin demokrasiye uygun olmadığını vurguladı.Partiye üye olabilme hakkının önceden de bulunduğunu hatırlatan Yıldırım, "Tek parti döneminde olan bir şeydi. Partiye üye olabilme yetkisini verdikten sonra 'Genel başkan olamazsın' diye bir kayıt koymak özgürlüklere aykırı." diye konuştu.

Cumhurbaşkanının bir siyasi partinin genel başkanı olabilmesinin kendisini kaygılandırıp kaygılandırmadığına yönelik soru üzerine Yıldırım, "Hiç kaygılandırmıyor. Kim olursa olsun eğer millet, memleket görevini parti işiyle karıştırırsa en önce kendi kaybeder. En fazla millet 2 sene kaybeder. Çünkü 2 dönem seçiliyor. Eğer anayasa dışına çıkarsa, toplumun vicdanına uymayan birtakım tasarruflarda bulunursa bunu kontrol mekanizmaları var." ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

- "İşin ucu boş bırakılmış değil"

Yıldırım, "Siz, bu yetkileri alıp böyle bir başkan olmak ister misiniz?" sorusuna da şu yanıtı verdi:

"Herkes ister, onurlu bir görev. Bu görevin çok büyük onuru var, büyük yetkileri var ama bir o kadar da sorumluluğu var. Şimdi kendiliğinden bir yere aday olmuş falan... Yetkiyi veriyoruz, güveniyoruz, güven nerede oluşuyor, sandıkta. Vatandaş seçiyor, yüzde 50+1 oy almazsan cumhurbaşkanı olamıyorsun. İkincisi seçildin 'Artık ben istediğimi yaparım' diyemiyorsun. Seni bağlayan anayasa var, yetkiler tek tek yazılmış. Seni bağlayan Meclis var. Meclisin yetkileri var, soruşturma yetkisi var. Gensoru niye olsun. Güvenoyu ile ilgili bir şey. Güvenoyunu millet verdiği için parlamento hükümet sistemi kaldırıldığı için, doğrudan hükümet sistemine geçildiği için güvenoyuna gerek yok. Çünkü güvenoyunu 80 milyon veriyor, patron millet. En az yarısı sana destek vermesi gerekiyor. 5 yıl boyunca bir kere Meclisin yetkileri açık. Meclis araştırması var, herhangi bir konuda genel görüşme açma yetkisi var. Meclis soruşturması var, yazılı soru verme, 15 günde de cevabını alma yetkisi var. Meclis soruşturması ne demek? Cumhurbaşkanı için, yardımcıları için, bakanlar için soruşturma açıp, soruşturmanın kabul edilmesi halinde Yüce Divanda yargılatma hakkı var. Bunlar hep yazılıyor burada. Öyle işin ucu boş bırakılmış değil. Cumhurbaşkanına sadece yürütme görevini yaparken kararname çıkarma yetkisi veriyor. Kararname yetkisi de sadece günübirlik işleri yapmak için veriliyor."

Haberin Devamı

- "Kanunlar kararnamenin üzerindedir"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Yeni sistemde başkana öyle bir yetki veriyoruz ki başkan kıdem tazminatını kaldırabilir, asgari ücreti istediği gibi tek başına belirleyebilir." sözlerinin hatırlatılması üzerine Yıldırım, "Hiçbiri olmaz. Saçma sapan..." dedi.

Başbakan Yıldırım, kıdem tazminatını kanunun belirlediğine dikkati çekti. Anayasa değişikliğinde "Bir konuda kanun varsa cumhurbaşkanı kararname çıkaramaz" ifadesinin yer aldığını aktaran Yıldırım, "Anayasada kanunda yapılması öngörülen konularda münhasıran kararname çıkaramaz. Kararname kişiler hak ve özgürlüklerle, siyasi haklarla ilgili çıkarılamaz. Çıkarılan kanunlar kararnamenin üzerindedir. Yani x konusunda kanun var artık kararname geçersizdir. Kararname kanuna aykırıysa kanun geçerlidir. Diyelim ki gözünü kararttı cumhurbaşkanı bir kararname çıkarttı. Hemen Meclis Anayasa Mahkemesine götürüyor, iptal ettiriyor." diye konuştu.

Haberin Devamı

Yıldırım, Anayasa Mahkemesine götürmede çoğunluk gerekmediğini söyledi.

"Biz, partili cumhurbaşkanını yeni sistemde nasıl denetleyeceğiz? O sistemde cumhurbaşkanını kontrol, denetim, fren mekanizması nerede?" sorusunu cevaplandıran Yıldırım, "Bunlar yapılan değişikle anayasada hepsi teminat altına alınmış." dedi.

Cumhurbaşkanını milletin denetlediğini kaydeden Başbakan Yıldırım, şöyle devam etti:

"Sürekli milletin denetiminde. Nasıl şimdi başbakan denetimdeyse, bir siyasi sorumluluğu var, milete karşı görevleri var. Bu diyelim ki 5 yılda bir ancak yürürlüğe girebiliyor. Seçtin, 5 yıl sonra seçim. 5 yıl içinde de farklı denetim mekanizmaları var. Meclis her konuyu araştırabilir, görüşebilir. Bu iki araç elimizde duruyor. İki, cumhurbaşkanı, yardımcıları, bakanları hakkında soruşturma yapabilir, soruşturma sonucu yargılama olabilir. Bunlar da ayrı araç olarak duruyor. Bunun ötesinde de Meclis cumhurbaşkanını seçime götürmeye zorlayabilir. 5'te 3 yanılmıyorsam yani 330 şu andaki şeyle. 600 milletvekili olursa sayı artıyor ona göre."

Haberin Devamı

"Muhalefet, bu aritmetikler neredeyse imkansız diyor. Çünkü bir cumhurbaşkanı partinin aynı zamanda genel başkanı olacak" şeklindeki değerlendirme üzerine Yıldırım, "Bizim 5'te 3 oranımız yok ki. Tutturamıyoruz ki. Burada Meclis ve partiler daha özgür oluyor. Cumhurbaşkanı irade olarak tamamen Meclisin karşısında ayrıdır. Meclisin işlerine, işlemlerine burnunu sokamayan, hiçbir şekilde etki edemeyen anayasaya göre belirlenmiş bir konumu var. Ancak nereden yapabilir, partisi üzerinden yapabilir. Partisi üzerinden yapması da çok kolay değil. Çünkü milletvekillerinin özgüveni daha çok artıyor. Parti gruplarının önemi kalmıyor, çünkü kanunları milletvekilleri veriyor." diye konuştu.

Başbakan Yıldırım, "Cumhurbaşkanı partili, partinin genel başkanı, iktidar partisinin sonuçta çoğunluğu ona bakacak, bu milletvekilleri nasıl özgür iradesiyle oy kullanacak?" sorusuna ilişkin de "Eğer cumhurbaşkanı yanlış yapıyorsa, şunu mu diyoruz, Meclisteki bütün milletvekilleri de o yanlışa rıza gösterecek. Böyle bir şey olur mu?" dedi.

"Milletvekillerinin güçlü liderin sözünün dışına çıkamadığının" belirtilmesi üzerine de Yıldırım, "Çıktı, önceki anayasa değişikliğinde partilerin kapatılmasını zorlaştıracak maddeye bizim milletvekilleri olur vermedi, 330'u bulamadık. Anayasa değişikliği ama bizim sayımız yettiği halde vermedi." ifadelerini kullandı.

Başbakan Yıldırım, "Mesela Tayyip Erdoğan, Sayın Cumhurbaşkanımız, hele partisinin de başında olsa AK Parti onun isteği dışında bir irade belirleyebilir mi?" sorusunu da şöyle yanıtladı:

"Bir kere her şey önce konuşulur. Ülkenin yararına, kamu vicdanını rahatsız etmeyecek, bütün toplumu ve geleceğini düşünecek bir düzenleme olursa orada zaten kimse itiraz etmez. Tıpkı bu anayasa değişikliğinde olduğu gibi. Biz her aşamasında oturduk, arkadaşlarımızla konuştuk, yetmedi MHP ile de müzakere ettik. Eğer bunları yapmasaydık, siz zannediyor musunuz bu Meclisten kolay geçecek. Öyle otomatik olarak, 'Arkadaşlar elinizi kaldırın, biz anayasa değişikliği getiyoruz'. Partilerin kapatılmasının yasaklanmasıyla ilgili madde kendi grubumuz tek başına yetiyordu, 243, 244 milletvekilimiz vardı. Grubumuz yetmesine rağmen o sayıyı bulamadık. Bile bile yanlışa hiç kimse rıza göstermez. Eğer lider grubunu yanlış yola sokmak istiyorsa o grup onu yapmaz. 1 Mart tezkeresini hatırlayın. Grubumuza biz hakim değil miydik?"

"Bu durumun parlamenter demokratik sistemin gücü olduğu" ifadesi üzerine de Yıldırım, "O zaman biz daha güçlüydük." karşılığını verdi.

Başbakan Yıldırım, "Cumhurbaşkanımız o tarihte başkan olsaydı 1 Mart tezkeresi geçerdi." sözüne ilişkin de "1 Mart tezkeresinin geçemesini ben de isteyenlerdenim, o ayrı mesele. Ama 363 milletvekiliniz var, mutlak hakimsiniz, orada da partinin genel başkanısınız ve bir tane başbakanınız var ayrıca siz o oylamada 265 milletvekilinde kalıyorsunuz, dikkatinizi çekiyorum. Parlamenter demokratik sistem veya cumhurbaşkanlığı sistemi fark etmez." değerlendirmesinde bulundu.

(Sürecek)