Siyaset Başbakan Yıldırım: İstihbarat MİT'e 15:00'da gelmiş

Başbakan Yıldırım: İstihbarat MİT'e 15:00'da gelmiş

03.08.2016 - 00:59 | Son Güncellenme:

Başbakan Binali Yıldırım, katıldığı TV programında 15 Temmuz darbe girişiminin istihbaratının saat 15.00'te MİT'e geldiğini söyledi. Yıldırım ayrıca MİT Başkanına bu bilginin Cumhurbaşkanı Erdoğan ve kendisine neden haber verilmediğini sorduğunda yanıt alamadığını belirtti.

Başbakan Yıldırım: İstihbarat MİTe 15:00da gelmiş

MİT’in Cumhurbaşkanlığına bağlanıp bağlanmayacağı sorulan Yıldırım, “Bu tabii gündemimizde olan bir şey. Bunda da çalışıyoruz.” dedi.

Haberin Devamı

“Bugün Cumhurbaşkanı FETÖ terör örgütünü izlemek için özel bir istihbarat biriminden söz etti. Ayrı bir yapılanma mı? Bunun için de özel bir birim mi olacak” şeklindeki bir soru yöneltilen Yıldırım, şunları kaydetti:

“İstihbarat, gerek emniyet istihbarat gerek MİT zaten FETÖ terör örgütü, diğer terör örgütleriyle ilgili izleme yapıyor ancak tabii Cumhurbaşkanımızın ifadesini ben sizden duyuyorum, burada kastedilen belki bütün sıradan istihbarat bilgileri gibi onlarla aynı kanaldan değil de ayrı bir hassasiyetle ayrı bir bölüm marifetiyle takip edilmesi olabilir. O iç uygulamayla ilgili bir şey.”

Yıldırım, “Hala akıllarda bazı sorular var. Saat 16.00’da MİT’e bir istihbarat ulaşıyor. Kara Havacılık'ta hareketlilik, üç dört helikopter kalkabilir. Doğru mu bu istihbarat” şeklindeki soru üzerine, şöyle dedi:

Haberin Devamı

“Galiba 16.00 değil de 15.00’te. Bana nakledilen, yani MİT Başkanının naklettiği şu; zannediyorsam bir binbaşı yanılmıyorsam, önemli bir bilgi için Milli İstihbarat Teşkilatına gelmek istiyor, geliyor daha erken saatlerde geliyor, biraz bekliyor. Saat 15.00 civarında da kabul ediliyor. Kabul edilince de ‘Ben izindeydim beni geri çağırdılar geldim, dediler ki 7’de burada hazır ol, senin görevin helikopterle gideceksin, MİT’i bombalayacaksın, Hakan Fidan’ı alıp geleceksin.’ Olay bu.”

“Sayın Ahmet Davutoğlu 'İstihbarat Hakan Fidan’a suikasttı' demiş. Şimdi siz bunu anlatıyorsunuz, dolayısıyla iç istihbarat MİT’e yönelik olarak mı gelmiş?” şeklindeki soruyu da yanıtlayan Yıldırım, şöyle konuştu:

“Yani böyle gelen arkadaş ne anlattı onun detayını ben bilmiyorum. Ben ikinci şahıslardan, MİT Başkanından dinlediğim bilgileri söylüyorum. Onun üzerine, Başkan Yardımcısı, Genelkurmay Başkanına söylüyor. Bu konudan haberdar ediyor. Tabii bunu yeterli görmüyor, Genelkurmay Başkanı, Hakan Bey'i de çağırıyor. Bir iki saat, ne kadarsa tam bilemiyorum, zannediyorum 8’e kadar bir arada oluyorlar ve o ara Genelkurmay Başkanı sağa sola bununla ilgili talimatlar gönderiyor, sonrası da malum.”

Haberin Devamı

- "Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı'na sordum"

“Yani gelinen noktada net yanıt alabildiniz mi? Hem Genelkurmaydan hem MİT Müsteşarlığından, Türkiye Cumhuriyeti’nin MİT Müsteşarı, Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları Genelkurmay karargahında bir araya geliyorlar. Birtakım önemli tedbirler alıyorlar ama Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı bu konuyu eniştesi, Başbakanı da akrabası, eşten dosttan, korumalardan öğreniyor. Yani tüm bu noktada, üzerinden 15 gün geçti ama millet de bunu doğal olarak sorguluyor. Geldiğiniz noktada net yanıt alabildiniz mi?” şeklindeki soruya, Başbakan Yıldırım, şu yanıtı verdi:

“Ben bunu Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanına sordum. ‘Yani bu nasıl olur’ dedim? ‘Başbakanın haberi yok, Cumhurbaşkanın haberi yok. Tamam Genelkurmay Başkanının bilgisinin olması gayet doğal ama aynı zamanda Başbakana da söylemeniz gerekiyor çünkü siz Başbakana karşı sorumlusunuz bağlısınız.’ Tabii onun cevabını veremedi. Herhangi bir şey de söyleyemedi, doğrusu bu.”

Haberin Devamı

Yıldırım, “Cevap alamadığınız bürokratla çalışmayı sürdürmekten yana mısınız” şeklindeki soru üzerine, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çok samimiyetle bir şey söyleyeyim, bizim için işlerin önceliği ve önemi var. Biz büyük felaketin eşiğinden döndük ve şu anda bununla ilgili yapmamız gereken birçok iş var. Bunları yaptıktan sonra geçmişe dönüp, nerede ne yanlış yapıldı, bürokrasi ne yanlış yaptı, bütün bunların özeleştirisini tabii ki yapacağız. Şu anda mücadele edeceğimiz tehditler ortadayken, kalkıp kendi içimizde bir zafiyete düşersek o da büyük bir yanlış olur. Bu bir kriz büyük, bir felaket arkasından sen görevini yaptın, sen yapmadın sen az yaptın gibi bir münakaşa, bir kavga o krizin doğurduğu sonuçların bertaraf edilmesine katkı sağlamaz. Aksine moral değerler tekrar dibe vurur ve başka bir krizle yüz yüze gelebilirsiniz. O yüzden şu andaki bizim önceliğimiz kişilerin hangi pozisyonda olduğu, neyi yaptıkları ne yapmadıklarından ziyade bu işle ilgili defetmemiz, temizlememiz gereken birçok konu var.

Haberin Devamı

Bu FETÖ terör örgütüyle doğrudan irtibatları bulunan, bunların hizmetinde bulunanların tespitini yapıyoruz, darbeye karışanları tespit edip ilişiğini kesiyoruz. Bu darbeye dolaylı destek veren kuruluşlar var. Sadece bunlar devletin içinde değil ki iş aleminde de var, sivil toplum örgütlerinde de var, üniversitelerde de var, sağlık kuruluşlarında da var. Her yerde varlar. Bütün bunlar üzerine yoğun çalışma içindeyiz. Her gün yeni yeni şeyler çıkıyor. Tutuklananlar gözaltına alınanların verdiği ifadelerden yeni gelişmeler oluyor. O gelişmeler üzerine gidiliyor. Bir anlamda çorap söküğü gibi geliyor.”