Gündem Başbuğ'dan çarpıcı PKK yorumu

Başbuğ'dan çarpıcı PKK yorumu

13.01.2015 - 08:56 | Son Güncellenme:

Genulkurmay eski Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, "Şimdi her şey dökülüyor. Her gün yapılan oyunun ne kadar çirkin, ne kadar ahlaksız olduğu ortaya çıkıyor. Ahlaksızlıkları yapanların kalkıp da kendilerini daha iyi Müslüman diye tanımlaması çok sahtekarca" dedi. PKK konusuna da değinen Başbuğ, PKK’nın empati kurulmayarak yapılan yanlışlarla güçlendiğini söyledi.

Başbuğdan çarpıcı PKK yorumu

Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Gaziantep’te Bir Düşünce Grubu tarafından düzenlenen ’Atatürk ve Cumhuriyet’ konulu söyleşiye katıldı.

Haberin Devamı

"TSK MENSUPLARINA AHLAKSIZCA OYUN OYNANDI"

Başbuğ, kendisinin de aralarında bulunduğu askerlerin tutuklandığı soruşturmaları, ahlaksızca bir oyun olarak yorumlayarak şöyle konuştu:

"Oynanan oyun Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına orduya yönelik bir oyundu. Şimdi zaten her şey dökülüyor. Her gün bir şey çıkıyor, her gün yapılan oyunun ne kadar çirkin olduğu, ne kadar ahlaksızca olduğu ortaya çıkıyor. Hele bunda bir de ahlaksızlıkları yapanların kalkıpta kendilerini daha iyi Müslüman diye tanımlaması çok sahtekarca. Dinen de bakıldığında insana yapılacak haksızlık en büyük suç. Son olarak İstanbul’da görülen casusluk davasında tutuklu 4 kişinin tahliye olduğunu hatırlatan Başbuğ, kimseye kin ve nefret duymadıklarını ama Türkan Saylan ve diğer mağdurlara yapılanların hesabının sorulması gerektiğini belirtti.

Haberin Devamı

"TOPRAĞA MÜHİMMATLARI POLİS GÖMDÜ"

Başbuğ, 2009 yılında bulunan mühimmatların polislerce toprağa gömüldüğünü ve siyasetçilere suikast yapılacağı iddialarının doğru olmadığını, arama yapılan kozmik odaya girilmesine kendisinin izin verdiğini söyledi. Genelkurmay Eski Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, o dönem ile ilgili şunları anlattı:

"Kozmik oda olayı Aralık 2009’ya oldu. 2 özel kuvvetlere ait subay polis tarafından Ankara Çukurambar’da durduruldular. Arkadaşlar kimliklerini açıklamıyorlar, subay olduklarını söylemiyorlar. Söylemeleri lazımdı çünkü polisin arama yapması için askeri görevlilerin nezareti gerekiyor. Yasalar bunu gerektiriyor ama yasalar maalesef Türkiye’de uygulanmıyor. Öyle ki adamlar Teğmenlerin evine asker olmadan girdi. Kozmik odadan sonra mühimmat yüklü kamyon olayı var tam bir rezalet. Polisler kamyonu emniyete çektiler ondan sonra askeri makamlara biigi verdiler. Halbuki askerle olması gerekiyor. Siyasetçilere suikast ihbarındaki 2 albayımızı ben görevlendirdim. Bir ihbar almıştık o ihbara göre bir subayın bazı faaliyetlerde bulunduğu söyleniyor. Ben de izleyelim dedim. Fakat arkadaşımız öyle bir yerde oturuyor ki siyasetçiler var. Orda dolaşırsanız dikkat çekersiniz ama bunu yapanların amacı özel kuvvetlere girmek. Amaçları bu ve böyle bir fırsat yakaladılar. Sonra kozmik odaya girme oldu. Burada önemli olan çirkin iddia, suikast iddiası var. Çok çirkin bu iddiayı ortada bırakamazsınız yoksa alnınıza yapışır. Yoksa ben müsaade etmesem oraya giremezlerdi. Başbakanın da olurunu alarak oraya girilmesinin uygun olacağı kararını verdik. İddia çirkin ve ne iyi ki öyle yapmışız. İddiada ismi geçen siyasetçi geçtiğimiz günlerde ’ben de bu olayda kullanıldım’ dedi. Ben o gün izin vermesem o odaya giremezlerdi. Benim Genelkurmay Başkanlığı görevim sırasında TSK’ya oynanan oyunlar tepe noktasındaydı. Öyle ki özellikle görevimin ikinci yılında yapmak istediklerimizi yapamadık. Hainler çaldılar zamanımızı. O gün bize bazıları veryansın ettiler ama biz bildiğimizi okuduk ve doğruları söyledik. Ama bugün mutluyuz, çünkü o zaman söylediysek hepsi doğru çıktı. Söylediğimiz hiçbir şeyde yanılmamışız. Toprağa gömülü mühimmat ’askerlerin değil’ dedik. Boş lavı asker oraya gömmez, çünkü hiçbir işe yaramaz. Bunu söyledik ve doğru çıktık. Peki oraya mühimmatı kim gömdü, polis gömdü. Biz onu söyledik 2009’da. Bugün 5 sene sonra Hanefi Avcı, Sabri Uzun; ’evet gömenler bulanlardır’ diyor. Yani haklılığımızı dile getiriyor."

Haberin Devamı

"CEMAATİN YAPTIĞI İNANCIMI ETKİLEMEDİ"

Haberin Devamı

Emekli Orgeneral Başbuğ, kendisine yöneltilen ’cemaat tarafından yapılanlar inancınızı etkiledi mi?’ sorusunu şöyle yanıtladı:

"Bakın ’Cemaat’ diyoruz. Bugün cemaatle ilgili iddialar var. Ben bize yapılanları onlara yapmaktan çekinirim. Çünkü şu anda söylenenler sadece iddiadır, bu nedenle suç yaptılar diyemem. Ortada iddialar var. İddialara baktığımız zaman bu kişilerin kendi kişisel menfaatleri açısından dini kullandıkları durumlara baktığınız zaman ne kadar bir grubu oluşturuyor bilmiyoruz. Dinin; siyasi, ekonomik, kişisel menfaatte kullanılmasına karşıyız. Cemaat içinde kaç kişi var bilmiyorum, onların içinde mütedeyyin, yapılanlardan habersiz olanlar da var. Bundan dolayı tüm cemaati damgalamayalım. Gitsin yargıya adil şekilde yargılansın varsa suçları elbette neyse cezaları görsünler. Bunların bu davranışı benim inancımı etkilemedi. Üzüldüğümüz bunlar hem böyle gösteriyorlar kendilerini hem de en kötüsünü yapıyorlar iftira atıyorlar. İftira ne kadar ağır bir suç, dinen de ağır suç. Bu dünyada olmasa bile öbür dünyada mutlaka bunun hesabını verecekler."

Haberin Devamı

"SURİYE SINIRINI KONTROL ETMEK ZOR"

Genelkurmay Eski Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Türkiye ile Suriye sınırının 911 kilometre ve düz arazi yapısına sahip olduğunu ifade ederken, içinden geçilen sürecin zor olduğunu belirterek, "Sınırdaki mayınlar temizlendi. Doğru muydu, yanlış mıydı bizim dönemimizde temizledik. Şimdi o hududu kontrol etmek zor. En büyük şanssızlığımız PKK ciddi tehdit ve hala silahlı olarak duruyor. Savaştan sonra Irak’ın kuzeyinde güçlü devlet olsa kendi topraklarında terör örgütünü barındırır mıydı? Ama şimdi Suriye’nin kuzeyinde boşluk var. Öyle zor olay ki; Suriye hududuna bakıyorsunuz bir kısmı IŞİD, bir kısmı ÖSO kontrolünde ve kimin ne yaptığı belli değil bu nedenle çok zor. Hududunuzun altında bir devletin olmaması bir ülke için felakettir" dedi.

DİYARBAKIR CEZAEVİ’NDE YAPILAN YANLIŞLAR PKK’YI GÜÇLENDİRDİ

Konuşmasında karşılıklı anlayış ve empati kurulmasının önemli olduğunu da vurgulayan Başbuğ, PKK’nın empati kurulmayarak yapılan yanlışlarla güçlendiğini öne sürerek, "Toplumun karşılıklı olarak birbirini anlaması çok önemli. Yapılan hatalardan biriside bu empati kurmamak. Bunun için empati kurmak lazım. Türkiye’de hatalar yapıldı ve maalesef empati yapılmadı, yanlışlıklar yapıldı. Sadece bir konuda değil, her konuda. Bakın bir PKK terör örgütü gibi başımızda bela var. Ama bakıyorsunuz 80’li yıllarda Diyarbakır Cezaevi’nde yapılan yanlışlıkların PKK’nın güçlenmesinde ne kadar önemli rol oynadığını görüyorsunuz. Keşke o zaman bu hatalar yapılmasaydı’ diye konuştu.

Başbuğ, konuşmasının ardından kitaplarını imzaladığı etkinliğe katılanlarla hatıra fotoğrafı çektirdi.